Diyarbakır'da Hayvan Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezinde koruma altına alınan hayvanların sahiplendirilmesinde "evlat" hassasiyeti gözetiliyor. Görevlendirme yapılan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren merkezde, sokakta bulunan, aç, çeşitli nedenlerle yaralanan, sakat kalan veya sahipleri tarafından terk edilen hayvanlara barınma imkanı sağlanıyor. Yüzlerce kedi ve köpeğe sıcak bir yuva olan merkezde, hayvanlara insanların ve doğanın açtığı yaralar, uzman veterinerler eşliğinde sarılmaya çalışılıyor. Barınma ve tıbbi bakımın yanı sıra rehabilitasyon hizmetinin de sunulduğu merkez, sıcak bir yuvaya kavuşma hasreti çeken kedi ve köpeklerle dolup, taşıyor. Merkezde görevli uzman bir ekip gözetiminde, bakımları ve rehabilitasyonları yapılan hayvanların sıcak bir aile ortamına kavuşması için sahiplendirme çalışmaları da yürütüyor. Aile ortamı sunabilecek vatandaşlar hayvan sahiplenmek için birçok şartı içeren sözleşme imzalıyor. İyi bakılmaması, yeterli beslenememesi ve iyi şartlarda bulunmadığının tespiti halinde hayvan geri alınırken, son bir yılda belirlenen şartları taşıyan aileler 300'ü köpek 400 hayvan sahiplendi. - "Bir yılda 400 hayvan sahiplendirdik" Merkez Sorumlusu veteriner hekim Kader İçen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezin 600 köpek ve 200 kedi barındırma kapasitesine sahip olduğunu söyledi. Geçici süreli verilen hizmet kapsamında hasta, trafik kazası geçirmiş, şiddete maruz kalmış hayvanların misafir edilerek, tedavi ve kısırlaştırmalarının yapıldığını, ardından da yaşam alanlarına bırakıldığını dile getiren İçen, merkezin çalışmalarından birinin de hayvan sahiplendirme olduğunu belirtti. İçen, "Bir yıl içerisinde 400 hayvan sahiplendirdik. Bu hayvanlar kedi köpeklerle sınırlı değil, eşeklerde de sahiplendirme yapıyoruz. Bu 400 hayvandan 300'ü köpek 94'ü kedi 6'sı da eşek. Sahiplendirme konusunda bir çocuğa nasıl yaklaşılıyorsa biz de o vicdan ve hassasiyetle davranıyoruz." dedi. - "Yaşam şekline göre sahiplendirme yapıyoruz" Herkesin bakımı için uygun şartları taşıdığı müddetçe hayvan sahiplenebileceğini ifade eden İçen, ilk kriterin oturmuş bir aile yapısının oluşması olduğunu aktardı. İçen, ikinci kriterin ise ailelerin yaşam tarzına uygun bir hayvanı seçmeleri olduğuna işaret ederek, "Köyden gelip süs hayvanı isteyene süs hayvanı vermiyoruz. Çünkü süs hayvanlarına evde bakılması gerekir. Ya da evde kangal beslemek isteyenlere de bu hayvanı vermiyoruz. Herkesin yaşam şekline göre sahiplendirme yapıyoruz." diye konuştu. Hayvan sahiplendirirken karşılıklı sözleşme imzaladıklarını anlatan İçen, sözleşmeye göre iyi bakılmaması, beslenememesi ve iyi şartlarda bulunmaması halinde el koyma ve hayvanı geri alma haklarının olduğunu kaydetti. İçen, şartlara uymayan birçok kişiden sahiplendirme yapılan hayvanın geri alındığına dikkati çekerek, "Çünkü insan evlatlarına nasıl davranması gerekiyorsa aldığı hayvana da aynı özveriyle davranmalı. Bu özveri de iyi bakım, beslenme ile düzenli gezdirilmeleri ve aşılarının yapılması." ifadelerini kullandı. - "Terk edilme tüm canlılara aynı duyguyu verir" Merkezde sahipleri tarafından terk edilen evcil kedi ve köpeklerin de bulunduğunu anlatan İçen, şöyle konuştu: "Pet diye alınıp, pat diye atılan hayvanlar var. Bunlar zamanında dünyanın parasıyla alınmış fakat sonradan buraya terk edilmiş hayvanlar. Unutulmamalıdır ki; terk edilme tüm canlılara aynı duyguyu verir. Buna köpekler ve kediler de dahildir. Hayvanlar terk edildikten sonra mutsuz oluyorlar ve psikolojik problemler yaşıyorlar. Herkes hayvan sevmek zorunda değil ama mümkünse işkence edip, kötü davranmayalım. Zarar vermemek yeterli bizim için. Hayvanların da sevgiye ihtiyacı var. Herkes burayı ziyaret edebilir. Buraya gelerek hayvanlarımıza sevginizi açabilirsiniz." Merkezde bulunan hayvanların bir kısmının insanlar tarafından yaralandığını ve sakat kaldığını vurgulayan İçen, trafik kazası ve ateşli silah yaralanması sonucu yaralanan ve tüm müdahaleye rağmen bacağını kurtaramadıkları hayvanların bulunduğunu anlattı. Bu hayvanların ömür boyu misafirleri olacağını aktaran İçen, felç veya iki bacağı bulunmayan hayvanlara protez de takabildiklerini dile getirdi. İçen, "Lütfen insanlara gösterdiğimiz hassasiyeti diğer canlılara da gösterelim." şeklinde konuştu.