Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin Genel Merkezi'nde düzenlendiği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mersin'in Mut ilçesinde askerleri taşıyan otobüsün devrilmesi sonucu şehit düşen askerlerin ailelerine başsağlığı, yaralı askerlere de acil şifalar dileyen Karamollaoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında Suudi Arabistan'ın ülke dışından hacı adaylarını kabul etmemesi nedeniyle bu yıl Kurban Bayramı'nın buruk kutlanacağını söyledi. İslam aleminin kan revan içinde olduğunu ve birçok Müslüman ülkede çatışmalar yaşandığını ifade eden Karamollaoğlu, bu süreçte Arakan, Filistin ve Yemen'e kadar yardım götürebilmek için çaba gösteren yardım kuruluşlarına teşekkür etti. Sosyal medya düzenlemesi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen sosyal medyaya ilişkin düzenlemeleri içeren kanuna dair görüşlerini dile getiren Karamollaoğlu, bu alanda bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu ancak bu mecralardaki söylemleri kontrol etme havasına girildiğinde tekelci bir zihniyetin ortaya çıkacağını kaydetti. Karamollaoğlu, ''Elbet sosyal medyada iftira, hakaret, ahlaksızlık ve troll yapıların önüne geçilmesi gerekir. Buna hiçbir zaman itirazımız olmadı. Bunları önlemek için yasal alt yapı da çok önemli. Ama iktidarın önceki uygulama ve tavrı bizi ister istemez endişeye sevk ediyor. Kişi hak ve hürriyetlerini, düşünme, ifade özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik adımları bundan dolayı kabullenmemiz mümkün değil." diye konuştu. Çin'in Uygur Türklerine yaptığı zulüm Suriye, Libya ve Yemen'de yaşanan sorunları da hatırlatan Karamollaoğlu, Filistin, Arakan ve Keşmir'deki gelişmelerin de endişe verici boyutlara ulaştığını ifade ederek, son dönemde de Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Uygur Türklerine yönelik baskılara da değindi. Çin'in yaptığı zulmü kabullenin mümkün olmadığını vurgulayan Karamollaoğlu, burada tam bir soykırıma gidildiğini ifade ederek, Türkiye'den buna karşı hiçbir tepki gösterilmediğini öne sürdü. Fındık sezonuyla birlikte üreticilerin kendi gücünün farkına vararak ayağa kalktığını ve bu nedenle hükümetin fiyatı 22,5 lira olarak belirlemek zorunda kaldığını iddia eden Karamollaoğlu, daha önce belediye başkanlarının yetkisinde olan belediye şirket ve iştiraklerine yönetim kurulu ve müdür atama yetkisinin belediye meclislerine verilmesine ilişkin çıkarılan genelgenin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebinin Danıştay tarafından reddedilmesine ilişkin de şu görüşlerini paylaştı: "Yürütmeyi durdurma talebi reddedildi ama konu gündemlerinde. Onun da kısa zamanda neticelenmesini ve ümit ediyorum ki doğru bir karar verilmesini bekleriz. Bunun adı mahalli idareler, mahalli idareler demek halkın mahalli idare meselelerini çözmek için oluşturduğu, seçtiği bir yönetim demektir. Belediye başkanı da belediye meclisleri de bunun birer parçasıdır.''