Şanlıurfalı folklor araştırmacıları Abuzer Akbıyık, Araştırmacı-Yazar Sabri Kürkçüoğlu, TRT Türkü Koordinatörü Sabri Sabuncu ile birlikte, Şanlıurfa türkülerini derlemek için kente gelen TRT İstanbul Radyosu Türk Halk Müziği sanatçısı Münevver Özdemir ile röpörtaj gerçekleştirdik.

Değerli hocalarımız da TRT’nin müzik derleme konusunda Şanlıurfa’da yaptığı çalışmaları anlattılar.

Müzik yaşamına 19 yaşında TRT’de başlayan, 1992 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümü’ne girerek müzik eğitimine akademik yön veren, Yurttan Sesler Korosu’nda yer alan, Şanlıurfa’nın geleneksel müziğine yoğunlaşmasıyla birlikte, tüm yöre ve tavır özelliklerini de yakından tanıyan, MEB’e bağlı okullarda müzik öğretmenliği yapan, Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda Yüksek Lisansını tamamlayan, halen TRT İstanbul Radyosunun kadrolu ses sanatçısı olan Münevver Özdemir’e sordum;

TRT’nin Türkiye genelinde yapacağı müzik derlemeleri için memleketiniz Şanlıurfa’dasınız. Çalışmalarınız ne durumda ?

TRT kurumu 50 yıl sonra derleme projesi başlattı. Sanatçıları kendi yörelerine bu önemli çalışma için gönderdi. Anadolu’nun çeşitli illerinde derleme projeleri devam ediyor. Bizde Şanlıurfa ayağındayız. Mahalli sanatçılarımızı burada ağırlıyoruz. 100’e yakın türkü, hoyrat ve gazel derledik. Çok kıymetli bir çalışma. Güzel sonuçlar alacağımızı düşünüyorum.

Şanlıurfa türkülerine yeniden hayat veriyorsunuz. Keyifle dinliyoruz ama maalesef Türkiye’de artık kaliteli müzik yapılmıyor. Kaliteli müzik dinlemeye hasretiz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz ?

Öyle bir yere dokundunuz ki, saatlerce bu konudaki şikayetlerimi anlatabilirim. Maalesef insanlar artık sanatı, sanatın her dalını ticarete çevirme peşindeler. Bir şeyler öğrenme, kendilerini geliştirme, sanata yön verme ya da ülkeye hizmet etme gibi kavramların artık içi boşaltıldı. İnsanların gözünde değeri kalmadı. Hitap edilen kitleye verilen ve onların beklentilerinin seviyeleri düştü. Günden güne daha kötü oluyor. Şimdi biz bir avuç insan mücadele veriyoruz. Aldığımız eğitim, gördüğümüz terbiye, usta-çırak ilişkisinden aldığımız edep-erkan ile bir yol açmaya çalışıyoruz. Işık yakmaya çalışıyoruz.

Türk halk müziği layık olduğu yerde mi ?

Kesinlikle değil!

Müzik hayatınızı şekillendiren, yön veren, usta isimler var mı ?

İlk ustam, babam Çetin Özdemir. Benim için hem baba, hem arkadaş, hem meslektaştır. Hayata gelmemin en güzel hediyesi babam gibi birini tanımak. Mukim Tahir, Tenekeci Mahmut, Kazancı Bedih, Ahmet Uzungöl ve bugüne kadar gelmiş geçmiş, kaynak kişiler, ustalardan kim varsa hepsi benim mürşidim. Onlardan iz bulmaya, yol açmaya çalışıyorum. Yenilenmeye, öğrenmeye çalışıyorum.

Kendi jenerasyonunuzda beğendiğiniz sanatçılar var mı ?

Erkek solistlerden Ender Balkır’ı çok beğeniyorum. Tavır ve üslup itibariyle çok kıymetlidir. Kadın solistlerde Adile Kurt Karatepe’yi beğeniyorum. Dünya Tekin kızımız var. Yaşı çok genç ama muhteşem bir sesi var. Çok güzel yerlere gelecek inanıyorum.

Türkülerle bir ömür geçiriyorsunuz. Geçen yıllara baktığınızda, müzik serüveninizi nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Gözümü TRT’de açtım. 19 yaşındaydım TRT’ye girdiğimde. Orada bizi pişiriyorlar. Hala öğrenmeye devam ediyoruz. TRT dışında aktif bir serüvenim oldu diyemem. TRT içerisinde çok kıymetli eserleri yorumlamaya çalıştım. Zamanla, yaş aldıkça bunun karşılığını mutlu olarak görebiliyorum. Örneğin; Okulda, konservatuarda öğrenciler benim yorumladığım gazelleri, hoyratları çalışarak sınavlara giriyorlar. Beni hoca olarak konservatuara davet ediyorlar. Gel, gazelleri, hoyratları bizimle paylaş diye. Serüven benim için bu.

Müzisyen olmasaydınız ne olmayı düşünürdünüz ?

Edebiyatçı olmak isterdim. Müzikle de ikisi iç içe geçmiş zaten.

Müzik denince İbrahim Tatlıses’ten bahsetmeden geçmek olmaz. Sizin için İbrahim Tatlıses ne demek ?

Mucize demek. Onun üzerine hiçbir ses dinlemedim. Tarifi zor, muhteşem ve su gibi.

Sizin için Şanlıurfa ne ifade ediyor ?

Benim yurdum. Adı geçince gönlüm sızlıyor. Vatanım. Ülkemiz çok güzel. Ben bu ülkeye aşığım. İstanbul’da doğmama rağmen gurbet sızısıyla yaşıyorum. Her gözümü açtığım gün Şanlıurfa basınını takip ediyorum. Şanlıurfa’da ne oldu, ne bitti burada yaşayan biri gibi onları öğrenmeye gayret ediyorum. Burada yaşam benim için başka bir sevda.’’

TRT Türkü koordinatörü Sabri Sabuncu, Araştırmacı-Yazarlar Abuzer Akbıyık ve Sabri Kürkçüoğlu ile de TRT’nin müzik derleme projesiyle ilgili konuştuk.

‘’Şanlıurfa müziğin kaynağıdır’’

TRT Türkü Koordinatörü Sabri Sabuncu, konuyla ilgili yaptığı açıklama da memleketlerine borçlarının olduğunu, tek amaçlarının Şanlıurfa’nın kültürüne hizmet etmek olduğunu belirtti. Sabuncu ‘’Memleketimize borcumuzun olduğunu, kültür hizmetini yapmamız gerektiğini hissettim. Şanlıurfa’ya ayrı bir önem veriyoruz. 3 Ekim’de TRT Müzik ekibi Şanlıurfa’nın tanıtımı için kentimize gelecek. Tek amacımız Şanlıurfa’nın kültürüne hizmet etmek. Abuzer Akbıyık ağabeyimizin desteğiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şanlıurfalılar da bize destek veriyorlar. Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımız sağ olsunlar. Unutulmuş anonim türküleri, yeni yapılan beste türkülerini Devlet arşivine kazandırıyoruz. Kültür için kirlilik var. O kirliliği ortadan kaldırmamız lazım devlet olarak. O amaçla devlet arşivine almak istiyoruz. İnşallah birkaç kere daha geleceğiz. Şanlıurfa müziğin kaynağıdır’’ dedi.

‘’Üzerine en fazla türkü yapılan il Şanlıurfa’dır’’.

Şanlıurfalı folkor araştırmacısı Abuzer Akbıyık ise Şanlıurfa’nın tarım, sanayi, Peygamberler şehri olduğunu, fakat bunların yanında bir müzik şehri de olduğunun ön plana çıkarılması gerektiğini söyledi. Osmanlı döneminden sonra tarihe bakıldığında her dönemde mutlaka hit olmuş bir Şanlıurfalı sanatçının olduğunun altını da çizen Akbıyık ‘’TRT’de şuan 215 adet Urfa türküsü var. Halbuki Şanlıurfa’ya baktığımızda bu sayı belki 500, belki bin belki de 2 bindir. TRT kurumuna teşekkür ediyorum. 50 yıldır yapılmamış olan bir şeyi yaptırıyorlar. Önceleri sahibi belli olmayan anonim türküler derlenirdi. Bu kez beste formunda olan, gözleri fettan güzelden tutun, pala Remzi’ye kadar bütün türküleri Devletin arşivine kazandırmaya geldik. Urfa’da sanatçılarla görüşme noktasında liste yaptık. 250 kişi karşımıza çıktı. Zaman sorunumuz var. Bir gün Kısas’a, bir gün Viranşehir’e, bir gün Siverek’e bir gün de Halfeti’ye ayıracağız. Bir defadan olacak bir iş değil. İlk etapta Bedran Kırmızı ile görüştük. İsmail Badıllı ile görüştük. Bunlar hep duayen insanlar. Diğer gezilerde de, diğer sanatçılarımızla görüşeceğiz. Şanlıurfa’da uluslararası bir müzik festivali yapmamız lazım. Kendi yöresinde müziğini söyleyebilen insanları buraya çağıralım. Müzik eleştirmenlerini çağıralım. Şanlıurfa’yı dünyanın gündemine taşıyalım. Şanlıurfa Türkiye’de iller arasında türkülerde en fazla ismi geçen şehirdir. Şanlıurfa üzerine en çok türkü yapılan şehirdir’’ dedi.

TRT Derleme ekibinde yer alan Harran Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sabri Kürkçüoğlu da, uzun bir aradan sonra Şanlıurfa'da yapılacak Halk Müziği derlemeleriyle çok sayıda eserin TRT arşivine kazandırılacağını ve araştırmacıların istifadesine sunulacağını belirtti.