Tanal, mevcut uygulamanın hem yaşam hakkını hem de çalışanların sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı hakkını ihlal ettiğini vurguladı.
“Anayasa’nın 17. maddesi yaşam hakkını, 50. maddesi ise sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarını güvence altına almıştır” diyen Tanal, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 4. ve 13. maddelerine atıf yaparak, işverenlerin çalışanların sağlığını tehdit eden koşullara karşı önlem alma yükümlülüğü olduğunu hatırlattı.
Tanal açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Şanlıurfa’da ekstrem sıcaklıklar altında açık alanda ve ağır koşullarda çalışan emekçiler, ciddi sağlık riskleriyle karşı karşıya. Bu nedenle:
• Çalışma saatleri, hava şartlarına göre yeniden düzenlenmeli,
• Gerekirse mesai sabah erken ya da akşam saatlerine kaydırılmalı,
• Özellikle açık alanda çalışanlar için koruyucu önlemler artırılmalıdır.
Bunlar yalnızca idari tercihler değil, hukuki zorunluluklardır.”
Tanal, idarenin asli görevinin halk sağlığını ve çalışanların can güvenliğini korumak olduğuna dikkat çekerek, bu konuda gerekli önlemleri almayan kamu kurumları ile işverenlerin sorumlu tutulacağını ifade etti.
“İdare, ihmalkar davranırsa yaşanabilecek her türlü olumsuzluğun sorumluluğu, gerekli önlemleri almayan kamu ve özel sektör yetkililerinin omzundadır” dedi.