Bir bölümü Fırat Nehri üzerine kurulan Birecik Barajı'nın suları altında kalan, sakin ve huzur veren özelliğiyle Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi'nin 2013 yılında "sakin şehir" ağına dahil ettiği Halfeti, tarihi taş evleri ve doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Ziyaretçiler baraj gölünde gerçekleştirilen tekne turlarıyla büyük bölümü sular altında kalan "batık kent"i, birçok medeniyete ev sahipliği yapan Rumkale ile su altında kalan caminin minaresini ve terk edilmiş eski yapıların bulunduğu Savaşan Mahallesi'ni görme fırsatı buluyor. Tekne turlarının yoğun ilgi gördüğü bölgede, tekne ihtiyacının karşılanması amacıyla girişimciler tarafından ilçenin sanayi sitesinde tekne atölyeleri kuruldu. Burada tamamı metalden olan ve Bartın'dan gelen mühendislerin kontrolünde yapılan tekneler, Mersin Liman Müdürlüğü yetkililerince onaylanması halinde başta Fırat Nehri olmak üzere birçok ildeki iç sularda hizmet veriyor. İLGİLİ HABER - "Bir teknenin yapımı ortalama 70 gün civarı sürüyor" Tekne üreticilerinden İlhan Argın, Halfeti'de tekne turları düzenlediğini, tekne ihtiyacını karşılamak amacıyla böyle bir girişimde bulunduğunu ve başarı sağladığını söyledi. Daha önce tekneleri Antalya, Van, Bartın gibi uzak kentlerden getirdiklerini belirten Argın, "Biz niye ilçemizde böyle bir işe girmeyelim dedik ve bu işe girdik. Kendi teknelerimizi ilçemizde üretiyoruz. Şu anda 4-5 teknemizi tamamladık, suya indirdik. Bir teknenin yapımı ortalama 70 gün civarı sürüyor. Teknenin uzunluğuna, enine, taşıyacağı kişi sayısına göre yapımı uzun veya daha kısa sürüyor. Şu anda yapımını sürdürdüğümüz iki teknemiz 60 kişi taşıma kapasitesi bulunuyor." diye konuştu. Argın, tekne yapımının zor, zahmetli ve can güvenliği açısından tehlikeli bir iş olduğunu vurguladı. Tekne yapımını "demire şekil verme sanatı" şeklinde anlatan Argın, şöyle devam etti: "Bu teknelerimiz balıkçı teknesi değil de yat benzeri tur tekneleri, en iyi şekilde teknenin suda yüzmesini sağlamaya çalışıyoruz. Düz saclara şekil vererek tekneleri suda yüzecek hale getiriyoruz. 6-7 milim kalınlığındaki sacları alıyoruz, eğerek teknenin sancağını, iskelesini yapıyoruz. Şu anda 2 teknenin yapımını yürütüyoruz, 5 de bekleyen siparişimiz var. İlçemizde alan çok müsait olmadığı için 2 veya 3 tekneyi aynı anda yapabiliyoruz. Tur teknelerinin yanı sıra balıkçı teknesi, yat da yapıyoruz, 25 metre uzunluğa kadar tekneleri burada yapabiliyoruz. Burada sadece teknenin gövdesini değil, motorunu, pervanesini, şaftını, her türlü aksamını yerleştirerek hazır, çalışır halde imalatını yapıyoruz." - "Daha önce batıdan, uzak illerden getiriliyordu bu tekneler" Argın, Halfeti dışından da siparişler aldıklarını kaydederek, "Diyarbakır, Batman Hasankeyf, Gaziantep Yavuzeli'den siparişlerimiz var. Çünkü buradan tekneleri götürmek daha kolay, daha önce batıdan, uzak illerden getiriliyordu bu tekneler." dedi. Hasan Kandamar da önce amatör olarak başladıkları üretimi artık profesyonelleştirdiklerini belirtti. Yılda ortalama 5 teknenin üretimini gerçekleştirdiklerini dile getiren Kandamar, "Teknelerimizin maliyeti büyüklüğüne göre değişiyor, 800 bin liradan 1,5 milyon lira arasında fiyata ulaşabiliyor. Yaptığımız bu tur tekneleriyle Halfeti'deki işletmeciler yerli ve yabancı turistleri Fırat Nehri'nde gezdiriyor. Bugüne kadar 15 tekne yaptık." bilgisini verdi. - "Tekne, atölyeden suya 15 dakikada iniyor" Halfeti'de tur teknesi işletmeciliği yapan Ahmet Güler ise uzun yıllardan bu yana ilçede Fırat Nehri'nde tekne turları düzenlediğini söyledi. Bartın'dan getirdiği tekneyi zamanla yıprandığı için sattığını ifade eden Güler, şöyle konuştu: "Daha önce dışarıdan getirdiğimizde güzergah ile ilgili çok sorunlar yaşıyorduk. Şimdi ilçemizde ahşap yerine metalden, daha sağlam, teknolojik teknemi burada yaptırıyorum. Özellikle tekne üretim alanının marinamıza yakın olması bizim için mutluluk verici, tekneyi burada tıra yüklediğimizde 15 dakikada Fırat Nehri'ndeki marinamıza indireceğiz."