AK Parti Şanlıurfa Milletvekili adayı Faruk Çelik, kentte görev yapan ulusal ve yerel basın mensuplarıyla bir araya geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Faruk Çelik, Şanlıurfa’da görev yapan Gazetecilerle bir araya geldi. AK Parti Şanlıurfa İl Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ile birlikte bir otel de düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında eski Bakan Çelik, açıklamalar da bulundu; Şanlıurfa Milletvekilliğinin kendisi için onur olduğunu söyledi. Şanlıurfa’da Milletvekilliği yaptığı 24. Dönemin daha çok işe endeksli bir dönem olduğunu konuşmasında belirten Çelik ‘Kişileri şahsen tanıma, simayen tanıma ve esas mesele kişilerin yararlandıkları Şanlıurfa’ya çeşitli katkılar sunma, kişilerle değil sorunlarla uğraşma dönemiydi. Bu dönem ise artık Şanlıurfa’yı daha iyi biliyoruz. Şanlıurfa’nın hem sorunlarıyla, hem de Şanlıurfa’ya katkı sunan tüm kesimlerle iç içe olacağız. ‘ dedi. Şeffaf bir insanım. Faruk Çelik, konuşmasında 1. Özelliğinin şeffaflık olduğunu bildirdi. Çelik ‘1. Özelliğim şeffaflıktır. Beyaz kağıt gibi, üzerine bir iğne ucu kadar leke kondurmayacağınız kadar siyaset çizgisini açık yürüten bir insanım. Bir dezavantajım ‘İşkolik’ bir insanım. Hedeflerimi belirlemiş, ortaya koymuş isem onları gerçekleştirmek için gece gündüz, aile ve sağlığımı da bir kenara koyarak o hedeflerimi gerçekleştirmek için mücadele eden bir karaktere sahibim. Bu durum sosyal hayattan bizi koparsa bile millete hizmet yolunda söz vermişsek, iş kolik anlayışımla sözlerimi yerine getiririm’ dedi. Sade bir insan olarak Urfalılarla buluştum. Konuşmasında sade bir insan olarak Urfalılarla buluştuğunu da ifade eden Çelik ‘Piyasada fazla görünmemin ve zaman israf etmememin dezavantajını yakaladığımı ifade ediyorum. Bunu aslında dezavantaj olarak görmüyorum. İletişim ve algı yönetimi açısından bir dezavantaj bu durum. İşe kendinizi 5 saat vereceğinize, 1 saat algı yönetimine verseniz, sizinle ilgili algı çok daha olumlu olabilir ama o zaman da iş yapamayabilirsiniz. Hiçbir zaman algısı iyi ama işi, verimliliği az olan bir siyasetçi pozisyonunda olmak istemedim. Makamları hiçbir dönemimde kendime çıkış yolu olarak gören bir insan olmadım. Sade bir insan olarak yaşadım. Sade bir insan olarak Urfalılarla buluştum. Bu samimiyeti de Urfalılarda gördüm, onlarında bizde gördüğü inancındayım’ dedi. Şanlıurfa siyasi hayatıma çok şeyler kattı. Basın toplantısındaki konuşmasında Şanlıurfa’nın siyasi yaşamına çok şeyler kattığının altını da çizen Çelik ‘Bizde Şanlıurfa’ya çok şeyler katmaya devam edeceğiz. 2011’de Şanlıurfa’ya geldiğimizde heyecan dolu, gelece dönük umut yayıldı memleketimize. Ümit var bir Şanlıurfa ile karşı karşıya idik. Şanlıurfa’ya birçok hizmeti kazandırmak için çalıştık. Beklentilerin yoğun olduğu ortam içerisinde, Şanlıurfa teşvikte 6. Bölge oldu. Sanayi ile tanıştı. İki OSB Bölgesini doldurdu. 12.500 Şanlıurfalı gencimiz sadece bu alanda çalışmaya başladı. Hedefimiz 50 bin Urfalının çalıştığı bir sanayi bölgesini oluşturmak. Heyecan, umut olan bir tablo ile çalışmalarımızı sürdürdük. 2015 Şanlıurfa’sına geldiğimiz zaman, kaygı ve endişe dolu bir Şanlıurfa ile karşı karşıyayız şimdi. Tarlada çiftçi, pazarda esnaf, fabrikada işçi endişeli. Bu tablo kimin eseri ? değerli Urfalılar kendilerine sorsunlar. Umut dolu, geleceğe yürüyen bir Şanlıurfa ve bunun da semeresini almaya başlayan Şanlıurfa’ya, cıvıl cıvıl otellerin dolu olduğu, otel sayılarının artmaya çalıştığı, Turizm merkezlerine daha kolay ulaşılabilir, bütün kültürel değerlerin ortaya çıktığı Şanlıurfa’dan daha fazla gelişme beklerken, havaalanına giriş, çıkış yapan uçak sayısının 50’ye yaklaştığı, Şanlıurfa’da yok denecek noktaya varmış iken, endişe ortamını sürüklüyorsanız, otelleri boş hale getiriyorsanız, turizm alanlarını insansız bir noktaya dönüştürüyorsanız, bu kültürel mirası ülkenize ve dünyaya taşıma imkanını elden kaçıyorsanız bunun sorumlusu kim ? şeklinde konuştu. Faruk Çelik’in açıklamalarından satır başları; Urfa’nın gelişmesi gençlerin elinde. Şanlıurfa’nın büyümesi ve gelişmesi, silah tutan değil, kalem tutan gençleriyle gelişecek. Bugün, silaha ve teröre davet edenler değil, bugün kaleme, kitaba davet edenlerin geleceğin Urfa’sına, Türkiye’sine katkı sunacakları inancı içerisindeyim. Urfa’da önemli projeler gerçekleştirdik. 4 yıl boyunca Şanlıurfa’da çok önemli projeler gerçekleştirdik. Şanlıurfa’ya vaat ettiklerimizi yerine getirdik. Bunu başardığımızı kitapçıklar halinde göstererek vatandaşlarımızla paylaştık. Önümüzdeki dönem 1 Kasım’a giderken Şanlıurfa’nın sorunlarıyla ilgili, arkadaşlarımızla oturup değerlendirmeler yapacağız. Şanlıurfa’nın acil öncelikli ihtiyaçlarını belirleyeceğiz, belirlediğimiz ihtiyaçlar çerçevesinde hangi dönemde, hangi zaman diliminde, hangi projeleri gerçekleştireceğimizi sizlerle paylaşmış olacağız. Urfa’nın sulama projeleri tamamlanacak. Partimizin seçim beyannamesi açıklandı. Beyannamede Şanlıurfa’nın sulama projeleri ağırlıklı olarak yer aldı. Enerji sorunu yaşanıyorsa, sulama projelerinden kaynaklanıyor. Bununla ilgili değerlendirmeler yaptık. Temeli atılmaya hazır olan ve hazır hale getirilmesi gereken projeleri Orman Su İşleri Bakanlığımızla bir yere bağladık ve hızlı bir şekilde sulama projelerin Viranşehir’de, Ceylanpınar’da, Hilvan’da, Bozova’da ve Suruç’ta hızlı bir şekilde tamamlanması konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bir taraftan seçim propagandamızı sürdürürken diğer taraftan geleceğin Şanlıurfa’sı ile ilgili yapılması gereken, ele alınması gereken projelerin çalışmalarını sürdürüyoruz. Akçakale sınır kapısı açılacak. Akçakale sınır kapısının kısmen de olsa açılmasıyla ilgili Başbakanımıza değerlendirmelerde bulunduk, konuyla ilgili bu hafta içerisinde ilgili kurumlarla durumun netleştirilmesini bekliyoruz. Gerek MİT Müsteşarlığı, gerek Dışişleri, İçişleri Bakanlığı ve Başbakanlık koordinasyonunda Akçakale sınır kapısı ile ilgili değerlendirmeler yapılmaktadır. O kapının açılıp, uzun zamandır mağduriyet yaşanan esnafımıza, kamyoncumuza hiç olmazsa kısmi de olsa ferahlık getirecek düzenlemenin gayreti içerisindeyiz. Elektrik kesintileri olmayacak. Dün gece Başbakanımızın başkanlığında yapılan toplantıda elektrik dağıtım şirketleriyle bir araya geldik. Uzun değerlendirmeler yaptık. Elektrik kesintilerinin olmamasıyla ilgili, prensip kararına varıldı. Ayrıca acil ihtiyaç duyulan yerlerle ilgili şirketler üst düzey yöneticilerini görevlendirerek buradaki tamirat, tadilat ve bakım işlerinin çok seri bir şekilde gerçekleştirilmesi konusunda talimatları Başbakanımız bu toplantıda vermiş oldu. Kadının eli Urfa sorunlarına değecek.   Bu dönem listemizde kadın adayımız yok. Olsa iyi olurdu ama kadınlarımızı tek bir kotaya sıkıştırmakta mantıklı değil. Kadınlarla ilgili yerel de bürokraside hem Belediyelerde hem de merkezi yönetim müdürlüklerinde önemli revizyonlar yapılacak. Kadının eli Şanlıurfa’nın sorunlarına değmeli anlayışı içerisindeyiz. Önümüzdeki günlerde bu konuları paylaşacağız. AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanımızın Urfalı olması bizim için avantaj. Yerelde güçlü bir aile yapısının oluşmasında mutlak suretle kadının yetkili noktalarda olması önem arz ediyor. Biz söz verip yaparız, onlar yatarlar. 1 Kasım söz verip yatanlarla, söz verip yapanların mücadelesi olacak. Onlar söz verip yatıyorlar, biz söz verip yapıyoruz. 1 Kasım bu ayrımın günüdür. 1 Kasım, istikrardan rahatsız olanlarla istikrara devam diyenlerin günü olacak. İstikrarın Türkiye’ye neler kazandırdığını 13 yıl içerisinde gördük. İstikrarsızlığın ise 4 ay içerisinde neye mal olduğunu yaşadık. 1 Kasım, huzuru bozmak isteyenlerle huzura sahip çıkanların mücadelesi içerisinde gerçekleşecek. Türkiye’yi geleceğe Urfa taşıyacak. Türkiye’yi geleceğe taşıyacak illerin başında Şanlıurfa geliyor. Tüm Şanlıurfa olarak buna inanmalıyız. Buna samimi inanıyorum ben. Şanlıurfa’dan desteğini, parasını alan İstanbul, Ankara ya da İzmir’e koşuyor yatırım yapmaya. Bu duruma üzülüyor, kahroluyorum. Böyle bereketli bir il varken, top yekün burada bütün değerlerimizi yükseltmek varken, birlikte kalkınma varken niye Şanlıurfa’yı değerlendirmiyoruz ? anlamakta zorlanıyorum. Bu bilinci oluşturacağız. Oralardaki Şanlıurfa’yı buraya taşıyacağız. Kenetleneceğiz. Tokat’ta beni AK Parti’nin kongresine çağırdılar. Salondaki konuşmamda ‘Saygıdeğer Şanlıurfalılar’ diye hitap ettim hemen uyarı geldi burası Tokat diye. Bu derece Şanlıurfa’ya alıştık, özdeşleştik. 7 Haziran mesajını aldık. AK Parti 7 Haziran mesajını alan en iyi partidir. Ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için samimi bir çalışma içerisinde olduk. Karşımızda devlet yönetme kabiliyetinden yoksun ve bu yönetime henüz hazırlıklı olmayan bir muhalefetle iç içe olduk. Muhalefete uzattığımız her alandaki el havada kaldı. Bazı partiler şimdi değerlendirme yapıyorlar, 1 Kasım’dan sonra ne olursa olsun koalisyonda olacağız diye. İyi de 7 Haziran’dan sonra niye olmadınız. Anayasa hitaplarında bulunanlar ne yazık ki yeni kurulacak olan hükümete üye, bakan vermediler. Bunu AK Parti demiyor, anayasa diyor hükümet kurulacak diye. Diktatörlük örneği sergiliyorlar. Çözüm süreci baltalandı. Öldürerek özgürleştireceklerini zannedenler, diktatörlük örneği sergiliyorlar. Çözüm sürecini baltalayanlar, ülkeyi çatışma ortamına sokanlar, çözüm süreci boyunda silah depolayanlardır. Kim tahrip etti, km silah depoladı diyorlar ? Kim depoladıysa onlar yaptı. Çözüm sürecinde ülkede huzur olsun, barış olsun diye demokratik bir çok açılımlar yapılırken, dağlar yaylalar insanlara açılırken, insanlar özgürlük şarkılarını söylerken, böyle güzel bir ortam oluşmuşken, silahlarını yağlayanlar bu süreci katledenlerdir. Yanlıştan dönülmek isteniyorsa, yanlışın nerede yapıldığı bellidir. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca ilk kez huzur ortamı için gövdesini taşın altına, sorunların altına koyan Cumhurbaşkanımızın imajını bozmak isteyenler, çözüm sürecinin katilleridir. 90’lı yıllara kesinlikle dönüş olmayacak. Bunu istiyorlar ama öyle bir Türkiye yok artık. Türkiye hangi noktaya geldi, hangi kazanımları elde etti, bunu herkes görüyor. Haklar konusunda geri gidiş değil, ileri gidiş olur ancak. Bunda da kimseyi kandırmaya kalkmasınlar. Yok efendim çatışma ortamı varmış, yok mücadele varmışta Türkiye 90’yı yıllara dönülecekmiş, haklardan vazgeçilecekmiş, bu mümkün değil. İlgili partilere oy veren vatandaşlara soruyorsunuz. Yüzde 84’ü diyor ki ‘Artık oy verdik, demokratik hak arama mücadele dönemi başlamıştır, silahlar bırakılmalı’. Silahı bırakmalı diyor oy veren vatandaş. Bölgedeyiz tüm vatandaşlarla görüşüyoruz. Kimse huzur ortamının bozulmasını istemiyor. Demokratik haklardan hak arama imkanı olmaz, o zaman dersiniz ki benim için gerekçedir bu. Ama artık böyle bir şey yok. Türkiye’de hak arama noktası açıktır. 80 Milletvekili ile hak arama noktasında aşılamayacak bir engel söz konusu değildir. Haber/Fotoğraflar: Nedim ATİLLA HABER VİDEOSU Faruk celik Basin Toplantisi İlgili Galeri