HRÜ'den yapılan açıklamada, üniversitenin bilimsel amaçlı kurduğu Akrep Venom Merkezi'nde, Şanlıurfa ve çevre illerinde zehirli akreplerin tespiti, popülasyon durumları, popülasyon dinamizmlerinin belirlenmesi, laboratuvarda üretilmesi, zehir sağımı, beslenme ve zehir kalitesi arasındaki ilişkinin belirlenmesi konusunda önemli çalışmalar yapıldığı belirtildi.

Rektör Prof. Dr. Sabri Çelik'in desteğiyle akrep zehri laboratuvarı ve üretim tesisinden elde edilen farklı zehirlerin çeşitli araştırma alanlarında kullanıldığı dile getirilen açıklamada, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Şahin Toprak koordinatörlüğünde Akrep Venom Araştırma Grubu'ndaki akademisyenlerin anti kanser, antimikrobiyal ve tıptaki diğer kullanımı üzerinde bilimsel çalışmalar yürüttükleri kaydedildi.

HRÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Koyuncu ve ekibi tarafından meme kanserleri için akrep zehrinden antikanser ilaç geliştirme çalışması kapsamında elde edilen sonuçların da paylaşıldığı açıklamada, akrep zehirlerinin kanserin ilerlemesine karşı etkili birçok biyoaktif bileşiği içerdiği ifade edildi.

Şanlıurfa Valiliğinde Seçim Güvenliği Mesaisi Şanlıurfa Valiliğinde Seçim Güvenliği Mesaisi

Açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Koyuncu, kara akrep zehrinin heyecan verici tıbbi beklentileri olup bir ilaç adayı olma potansiyeli bulunan en pahalı ve ölümcül zehir olduğunu, birkaç akrep zehrinin peptidinin birçok hastalıkta umut verici olduğunu belirtti.

Akreplerin zehir içeriğinin türlerine ve yaşadıkları ortama göre değişiklik gösterdiğini, bu nedenle aynı türe ait akrep zehirlerinin farklı farmakolojik etkileri olabileceğine işaret eden Koyuncu, Şanlıurfa'da yaşayan kara akrep türünün zehrinin metabolit profili ve anti kanser özelliğini araştırdıklarını dile getirdi. Koyuncu, şunları ifade etti:

"Yapısal ve fonksiyonel spesifikliği nedeniyle akrep peptidleri, özellikle kanser, kalp ve damar hastalıkları ve diğer bağışıklık sistemi yetmezlikleri hastalıkları için spesifik ilaçların geliştirilmesinde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada, elektrik dürtü yöntemi ile akreplerden toplanan zehirler işleme tabi tutularak 3-10 kDa arasındaki büyüklüğe sahip zehir fraksiyonları elde edildi. Elde edilen zehir fraksiyonlarının on farklı kanser (meme, prostat, akciğer, kolon vb.) ve normal hücreler üzerindeki anti-kanser etki ve etki mekanizması incelendi. Çalışma sonucunda akrep zehrinin en güçlü anti-kanser etkiyi meme kanseri üzerinde apoptozis dediğimiz ölüm mekanizmasını tetikleyerek gösterdiği, ayrıca normal meme hücrelerine de zarar vermediği tespit edildi. Bu etkinin daha detaylı araştırılması ve hedef molekülün tespitine yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Etken peptidin tespiti ile akrep zehrine gerek kalmadan ilacın sentetik olarak üretilmesi mümkün olacak."