Şanlıurfa'da, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanlığı ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği iş birliğiyle, "Uyum Biz Bize Sohbetler" etkinliği düzenlendi.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Aydın Keskin Kadıoğlu, kentteki bir otelde düzenlenen etkinlikte, Batı'nın bencilliğinin karşısında Şanlıurfa'nın Suriyeli misafirlere her türlü desteği sağladığını söyledi.

Kitlesel göç hareketlerinin, insanlık tarihi kadar eski bir olgu olduğunu belirten Kadıoğlu, "Kitlesel göç, son 20 yılda iki kattan fazla artarak ciddi bir insanlık sorununa dönüşmüş bulunmakta. Bugün dünyada 70 milyondan fazla insan yaşadıkları vatanlarını savaş, baskı politikaları, refah farklılıklarında görülen problemler, yolsuzluk ve kıtlık nedeniyle terk etmek zorunda kalmışlardır." dedi.

Çok sayıda insanın zor şartlar altında göç yolculuğuna çıktığını ve yolculuk sırasında hayatını kaybettiğini kaydeden Kadıoğlu, göç yolunda yaşanan ölümlerin, dünya için sıradanlaştığına dikkati çekti.

Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyi için harekete geçtiğini anlatan Kadıoğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye, ekim ayında insani krize son vermek ve bölgemize yapılan düzensiz göçün kaynağı olan şiddeti ve istikrarsızlığı gidermek adına Barış Pınarı Harekatı'nı gerçekleştirdi. Barış Pınarı Harekatı, Türkiye'nin Suriye'de vekalet savaşlarını sona erdirmesi, bölgeye barış ve istikrar getirmesi açısından ikinci bir şans oldu. Maalesef Avrupa Birliği ve dünyanın sayılı devletleri, Türkiye'nin yapmaya çalıştıklarına destek vermeleri beklenirken İslam dünyası da dahil, Türkiye'yi yalnız bırakmıştır."

- "Türkiye başka ülkelere benzemiyor"

Kadıoğlu, Türkiye'nin Suriyelilere kapıları açtığı ilk günden bu yana aynı duyarlılıkla yanlarında olmaya devam etiğini dile getirdi.

Yaklaşık 3 milyon 700 bin Suriyelinin, Türkiye'nin farklı kentlerinde yaşamlarına devam ettiğini kaydeden Kadıoğlu, "Suriye'de birilerinin kendi çıkarları olabilir ama bizim geçmiş dönemlerden gelen tarihi misyonumuzla, orada, Suriyelilerin derdi bizim derdimizdir. Türkiye başka ülkelere benzemiyor. Ülkemizdeki misafirlerimiz, oradaki Suriye halkı da bizim canımızdan bir parça. Çanakkale Savaşı'nda Suriye, Halep, İdlib'den, Suriye'nin farklı bölgelerinden 700'ün üzerindeki şehidi bu topraklar unutmadı. Bizler de çıkarımızla değil, tarihi derinliğimizin bir sorumluluğu olarak sizlerle bu doğrultuda hareket ediyoruz. Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekat bölgelerinde yaptıkları ortadadır. Bu bölgelerde hayat daha da canlanmaktadır." şeklinde konuştu.

Şanlıurfa Vali Yardımcısı Osman Aydoğan da Türk halkının, misafir ettiği Suriyelilere karşı, Suriyelilerin de misafir olduğu Türk halkına karşı sorumlulukları bulunduğunu söyledi.

Şanlıurfa halkına misafirperverliğinden dolayı teşekkür eden Aydoğan, "Şanlıurfa, tarih boyunca çok önemli işlere imza atmış bir şehir. Suriyelilerin 9 yıldan bu yana yaşadıkları acılara karşı çok önemli bir misyonu üslenmiştir." dedi.

Konuşmaların ardından etkinlik, mini konser, halk oyunları ekibinin gösterisi ve çeşitli sunumlarla devam etti.