Dışişleri Bakanlığının organizasyonuyla Ukrayna'nın Harkiv kentinden tahliye edilen öğrenciler arasında bulunan Tıp Fakültesi Öğrencisi Sultan Dikeç, Eyyübiye ilçesinde bulunan evinde akrabaları ve komşuları tarafından karşılandı.

Sultan Dikeç, gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkesine sağ salim dönmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Harkiv kentinde 6 gün boyunca zor günler geçirdiklerini ifade eden Dikeç, sürekli Büyükelçilikle iletişim halinde olduklarını söyledi.

- Televizyonda canlı yayındayken yurdun yakınına bomba düşmüştü

Savaşın savunulacak bir yanının bulunmadığını vurgulayan Dikeç, şöyle devam etti:

"Bizim kaldığımız yurdun 20 metre ilerisine bomba düştü. Ben bir televizyonda canlı yayına katılırken o esnada yurdun yakınına bomba düştü. O sırada korktum, telaş yaptım. Arkadaşlarım vardı, 'Acaba onlara bir şey oldu mu?' diye endişelendim. Söylenecek pek bir şey yok. Tahliyemizde emeği geçen başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Dışişleri Bakanımıza ve emeği geçen A'dan Z'ye herkese teşekkür ediyorum. Annemle, babamla birebir temas kuran yetkililer olmuş hepsine teşekkür ediyorum. Çok teşekkür ederim, herkes sağ olsun. Biz kurtulduk Allah arkamızda orada kalanlara yardım etsin. Savaş hiç bir şekilde dili, ırkı ne olursa olsun kabul görmeyen bir şeydir. Üniversitemiz ve yurdumuz yıkıldı. Bu savaş anne babaları evlatlarından ayırdı. İnsanlarda kapanmayan yaralar açtı. Bizim de hayallerimiz var. Bizim hayallerimiz de Harkiv'in enkazı altında kaldı."

Şanlıurfalı milli dartçı, 7 yılda 75 madalya kazandı Şanlıurfalı milli dartçı, 7 yılda 75 madalya kazandı

-"2 saatte ömrümüzden ömür gitti.

Anne Serap Dikeç de kızına kavuşmanın sevincini yaşadığını ifade etti.

Savaşın şiddetinin artmasıyla çocuğunun durumundan daha fazla endişe etmeye başladığını anlatan Dikeç, şöyle dedi:

"Çocuğumuz ölse bile cesedini devletimin orada bırakmayacağını biliyor inanıyordum. Allah hiçbir anne babaya evlat acısı göstermesin. Endişe ve merakımızdan Ukrayna-Rusya savaşını saat saat, gün gün hepsini hafızamıza kazıdık. Allah'a şükür çocuğumuz sağ salim geldi. Yayın esnasındaki görüntüyü ise düşünmesi bile çok zor şimdi ifade edemiyorum. Ben, 'Çocuğum öldü, Sultan gitti.' dedim. O yayından 2 saat sonra kızıma anca ulaşabildik. 2 saatte ömrümüzden ömür gitti. Allah hiç bir anne babaya düşmanıma bile hiç kimseye böyle bir şey yaşatmasın. "

Baba Mustafa Dikeç ise maddi durumu iyi olmadığı için kızını hayırseverlerin burslarıyla Ukrayna'ya gönderdiğini, kızının hem okuduğu liseyi hem de Ukrayna'daki tıp fakültesindeki ilk dönemini birincilikle bitirdiğini vurguladı.

Başarılı olan kızının okulunun yarım kalmasından büyük üzüntü duyduğunu vurgulayan Dikeç, yetkililerden ve hayırseverlerden kızını okutabilmesi için destek beklediğini kaydetti.