Türkiye'de ekilebilen tarım alanı bakımında önemli bir yere sahip Şanlıurfa'da kuraklık endişesi yaşayan çiftçiler, ocak ayında etkili olan yağışlarla sevindi.

Yaklaşık 6 milyon 394 bin dekarlık alanda hububat tarımının yapıldığı kentte, Türkiye'deki toplam mercimeğin yüzde 36'sı, buğdayın yüzde 10'u, arpanın ise yüzde 11'i üretiliyor.

Sonbaharın kurak geçmesi, kışın ilk döneminde istenilen yağışların düşmemesi çiftçileri endişelendirdi ancak ocak ayı ortasında gelen yağış, kısmen risk altına giren hububat ürünleri için can simidi oldu.

Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, AA muhabirine yaptığı açıklamada,  özellikle buğday, mercimek ve arpa üretiminde önemli bir yere sahip GAP illerinde geçen yılın aralık ayının tümünde yağışın düşmemesi ve bu durumun ocak ayı ortasına kadar sürmesinin çiftçileri endişelendirdiğini söyledi.

Yaklaşık bir haftadır devam eden yağışların çiftçiyi kısmen rahatlattığını belirten Çullu, şunları kaydetti:

"Son yıllarda Türkiye'de meydana gelen kuraklık 2017 hububat ekim sezonunda da etkili oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün yaptığı çalışmalara göre, Marmara ve Karadeniz bölgeleri dışında diğer bölgelerin önemli bir bölümü mevsim normallerinin altında yağış aldı. Kuraklıktan en çok etkilenen alan Güneydoğu Anadolu Bölgesi olurken, aldığı yağış normal mevsim değerlerinin yarısına yakın seyretmiştir. Ülkenin özellikle buğday, mercimek ve arpa üretiminde önemli bir oranına sahip olan GAP alanında aralık ayının tümünde yağışın düşmemesi ve bu durumun ocak ayı ortasına kadar sürmesi çiftçileri endişelendirdi. Kuru tarım yapılan arazilerde ekilen tohumlar yetersiz yağıştan dolayı çıkış yapamazken, çıkış yapan buğdayların bir kısmında sararmalar meydana geldi. Ocak ayı ortalarından itibaren Şanlıurfa ve GAP alanında uzun süreli yağan yağışların, bitki kök bölgesini doyurmasıyla çiftçiler derin nefes aldı. Bu yağışlar önemli oranda kurtarıcı görev üstlendi." 

- Barajlar da etkilendi

Yağışların yetersizliğinin barajlarda doluluk oranını da etkilediğini aktaran Prof. Dr. Çullu, enerji üretiminde de kullanılan Atatürk Barajı'nda su seviyesinin düşmesi sonucu Harran Ovası'na sulama için su verilemediğine işaret etti.

Kuraklıkla birlikte mera hayvancılığı yapan çiftçilerin de sıkıntı yaşadığını vurgulayan Çullu, şu ifadeleri kullandı:

"Ocak ayı ortasında yağan yağışlar kısmen risk altına giren hububat ürünleri için can simidi oldu. Bundan sonra şubat, mart ve nisan ayında yağacak düzenli yağışlar hububat ürünlerini gördüğü zarardan kurtarmış olacaktır. Önümüzdeki 2-3 aylık döneme ilişkin yağış miktarı açısından tahminde bulunmak zor. 2017 yılında kurak gidişten sonra şubat, mart ve nisan ayında düşen yeterli yağış tahıl veriminin normal seviyelerde olmasına neden olmuştu. Bu durum dikkate alındığında önümüzdeki yıllarda da kuraklık riskinin her zaman görülebileceği anlaşılmaktadır. Yaklaşık yüzde 75 tarımda kullanılan su kaynaklarının çok daha doğru yönetilmesi gerekmekte ve özellikle GAP alanı gibi sıcak ve yarı kurak alanlarda daha az buharlaşma ve daha fazla verim sağlayan gece sulamaları teşvik edilmelidir."  

- Yağışlar ekinlere can suyu oldu

Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu da bu yıl yağışların özellikle ekim zamanında azalmasıyla ülke ve bölge olarak çok endişelendiklerini ifade etti.

Geçen yıl aynı dönemde oldukça güzel yağış düştüğünü, gerek hububatta gerekse sanayi ürünlerinde rekor seviyede ürün elde edildiğini hatırlatan Eyyüpoğlu, şöyle konuştu:

"Kuraklık tehlikesi son günlerde düşen yağış sayesinde son buldu. Yağışlar adeta can suyu gibi oldu. Tabii yağış beklentisi ile ekinini eken kuru tarım alanlarındaki bazı çiftçilerimiz zor durumda kaldı. Buna rağmen bu çiftçilerimiz ekinlerini tekrar ekmeye çalışıyor. Kuraklığa en iyi tedbirin ise sulama imkanları ve projelerinin artırılarak hayata geçirilmesidir. Şu anda sulama imkanlarımıza baktığımızda şu rakamları görüyoruz;  Şanlıurfada halk sulaması yaklaşık 3 milyon dekar iken devlet imkanları ile sulama 2 milyon dekardır. Bu yıl baş gösteren kuraklık tehlikesi öncesi kuru tarım alanlarında kendi sulama imkanına sahip çiftçi ile kanallar aracılığıyla sulama yapabilen çiftçilerimiz durumu kurtardı diyebilirim."

Suruç ilçesinde çiftçilik yapan Nasır Laçin ise bu yıl tarlasında büyük oranda hububat ekimini yaptığına işaret ederek, "Tarlalarıma daha çok buğday ve arpa ektim. Yağmur ilk zamanlar hiç yağmadı. Ekinlerimiz tehlikeye girdi. Şükürler olsun yağışlar başladı, ardından güneş yüzünü gösterdi. Bu ekinlere çok iyi geliyor. Şu anda ilaçlama yapıyoruz. Yörede sulama yaygınlaştırılırsa ekinlerimiz daha da iyi olacak." diye konuştu.