Şanlıurfa

Şanlıurfa'da Neolitik dönemin sır perdesi 12 kazıyla açığa çıkarılıyor

Şanlıurfa'da yaklaşık 100 kilometrelik bölgede aralarında UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen Göbeklitepe'nin de bulunduğu 12 ayrı kazı alanıyla Neolitik dönemin sır perdeleri açığa çıkarılmaya çalışılıyor.

Şanlıurfa'da aralarında UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen Göbeklitepe'nin de bulunduğu 12 kazı alanında Neolitik dönemin sır perdeleri açığa çıkarılmaya çalışılıyor.

Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı arkeoloji projelerinden biri olarak Şanlıurfa'da 5 yıldır sürdürülen Taş Tepeler Projesi sayesinde yaklaşık 12 bin yıl öncesine dair önemli bulgular gün yüzüne çıkarılıyor.

Kentte yaklaşık 100 kilometrekarelik bir alanda yürütülen proje kapsamında Göbeklitepe, Karahantepe, Çakmaktepe, Sayburç, Ayanlar, Sefertepe, Gürcütepe, Harbetsuvan, Yeni Mahalle, Kurt Tepesi, Mendik ve Yoğunburç kazı alanlarında kapsamlı arkeolojik çalışmalar yürütülüyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda, İngiltere, Almanya ve Japonya'dan da 36 profesörün öncülüğünde 219 akademisyen kazı alanlarında insanlık tarihini aydınlatmak için ter döküyor.

Neolitik dönem insanlarının ritüellerinin yanı sıra günlük yaşam, geçim stratejileri, evcilleştirme süreçleri, mimari seviyeleri ve üretim teknolojileri gibi pek çok unsur ayrıntılı biçimde ortaya çıkarılıyor.

Göbeklitepe'nin şu anda yıllık 1 milyona yaklaşan yerli ve yabancı misafir sayısının diğer 11 kazı alanının da ziyaretçi kabulüne başlamasıyla ciddi oranda artması bekleniyor.

- "İnsanlık tarihine katkısı büyük"

Taş Tepeler Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Necmi Karul, AA muhabirine, yıllardır Neolitik dönemin izlerini, uluslararası ölçekte akademisyenlerin desteğiyle sürdürdüklerini söyledi.

Proje kapsamında yürütülen çalışmaların dünya çapında ilgililer tarafından titizlikle takip edildiğini belirten Karul, insanlık tarihinin aydınlatılmasına yönelik önemli keşiflere imza atıldığını dile getirdi.

Türkiye'nin projeyle arkeoloji alanındaki uluslararası işbirliği kapasitesinin ciddi manada güçlendirildiğini anlatan Karul, şunları kaydetti:

"Proje uluslararası ölçekte çok uyum içerisinde çalışma yürütülebildiğinin önemli bir göstergesi oldu. Projeyi yürüttüğümüz bölgenin insanlık tarihine yaptığı katkısının ne denli önemli olduğunu ortaya koydu. İnsanın yerleşik yaşama başladığı, üretici yaşama geçtiği dönemde çevresiyle kurduğu ilişkinin bugün için ne kadar öğretici olabileceğini proje gösterdi.

Çok sayıda yerleşmenin aynı anda kazılması ve çok sayıda yapı kalıntısının eş zamanlı açığa çıkarılması Neolitik dönem için son derece etkileyici ve bilgilendiricidir, çok iyi korunmuş yapılar ortaya çıkıyor. Aynı zamanda da birçoğu müzede şimdiden sergilenmeye başlayan eserlerin bulunması müzeyi hem tarih öncesi insana yakınlaştırdı hem de Şanlıurfa'yı arkeoloji meraklılarına yakınlaştırdı."