Şanlıurfa Barosu avukatlarından Fadime Atalar, 28 Şubat süreci sonrası başörtülü olduğu için yapamadığı mesleğinde cübbe giyme hayalini 16 yıl sonra gerçekleştirebildi - Avukat Atalar: - "Ben cübbe giyeceğime inanmıyordum. Eşim adımın yazılı olduğu bir cübbe getirerek artık duruşmalara baş örtülü girebileceğimi söyleyince o anı, o sevincimi anlatamam" - "Cübbe avukatın bir şiarıdır, her şeyidir. Cübbe giymediğinizde sizi diğer vatandaşlardan ayırt edemezler" Şanlıurfa Barosu avukatlarından Fadime Atalar, 28 Şubat süreci sonrası başörtülü olduğu için cübbe giyme hayalini 16 yıl ertelemek zorunda kaldı. Eşi de kendisi gibi avukat olan 46 yaşındaki Atalar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat öncesi Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduğunu ancak ardından devam eden süreç nedeniyle başörtülü olduğu için çok sıkıntılar yaşadığını anlattı. O dönem hukuk mezunlarından öğretmen alımı yapıldığını belirten Atalar, evli ve 2 çocuğu bulunduğu, öğretmenlik mesleğinin avukatlığa göre daha kolay olduğu düşüncesiyle milli eğitim müdürlüğüne başvurduğunu söyledi. Başvurusunun kabul edilerek Gaziantep'e ilkokul öğretmeni olarak atamasının yapıldığını aktaran Atalar, ''Gaziantep Milli Eğitim Müdürlüğüne evraklarımı verdiğimde diplomamdaki fotoğrafım başörtülü olduğu için kabul edilmedi. Öğretmenlik yaparsam başımı açmam gerektiği aksi halde görev yapamayacağım söylendi. Ben de başımı açmamak için öğretmen olmaktan vazgeçtim.'' dedi. - Avukatlık yapmaya karar verdim Öğretmen olamayınca mesleğini yapmaya karar verdiğini dile getiren Atalar, avukatlığa başlayabilmek için staj yapması gerektiğini ancak başörtülü olması nedeniyle buna izin verilmediğini ifade etti. Araştırmaları sonucu Kahramanmaraş Adliyesi'nde baş örtülü olarak kendisini idare edebileceklerini öğrendikten sonra her gün Gaziantep'ten bu kente gitmeye başladığını belirten Atalar, yaklaşık bir yıl sonunda stajını tamamlayabildiğini aktardı. Eşi ile Şanlıurfa'ya geldiklerini ve avukatlık bürosu açtıklarını ifade eden Atalar, şöyle konuştu: ''Sürecin getirdiği sıkıntılar nedeniyle hakimler adliye içinde başörtülü çalışamayacağımı söyledi. Hakim bana duruşmaya girersem hakkımda tutanak tutulacağını, tutulmaması halinde de kendi mesleğinin riske gireceğini belirtti. Ben de yaklaşık 15 yıl adliyelerde başörtü yasağı kalkana kadar sadece icra alanında ve danışman olarak büromda çalıştım. Bu dönemde duruşmaya giremiyordum sadece adliye içinde bazı resmi işlerimi yapabiliyordum ama cübbe giyemediğim için çok üzgündüm. Cübbe avukatın bir şiarıdır, her şeyidir. Cübbe giymediğinizde sizi diğer vatandaşlardan ayırt edemezler.'' - Başörtülerini açanlar oldu Bu dönemde 2 kadın avukatın başını açarak duruşmalara girdiğini, çevresindekilerin bu nedenle kendisine de aynı şeyi yapması için tepki gösterdiğini anlatan Atalar, "Böyle olunca daha önce bana tepki göstermeyen arkadaşlarım bile 'bak onlar da Müslüman neden sen de onlar gibi yapmıyorsun?' dediler ve ben bu duruma çok üzülmüştüm. Başını açan avukatlar ise Fetullah Gülen'in kendilerine izin verdiğini ve İslam'ı tebliğ etmek için buna müsaade edildiğini anlattılar.' ifadelerini kullandı. - Yaklaşık 16 yıl sonra cübbe hayalim gerçek oldu Cübbe giymeyi uzun yıllar hayal ettiğini ancak bunun gerçekleşmesinin zor olacağına inandığını belirten Atalar, yaklaşık 16 yıl sonra bu hayaline kavuştuğunu söyledi. Eşinin içinde isminin yazılı olduğu cübbeyi vererek sürpriz yaptığını anlatan Atalar, duygularını şu sözlerle aktardı: ''Eşim adımın yazılı olduğu bir cübbe getirerek artık duruşmalara başörtülü girebileceğimi söyleyince o anı, o sevincimi anlatamam. 16 yıl pes etmeden, inancım gereği mücadele ettim ve sonunda diğer benim gibi mağdur arkadaşlarla mücadeleyi kazandım. 28 Şubat döneminde toplum da yönlendirilince arkamızda duramadılar. Ailem ve çevremin arkamda durmaması bundandır diye düşünüyorum.''