Milletvekili Gülender Açanal, mesajında Şanlıurfa’nın 100 yıl önce yazdığı kahramanlık destanını ve dedesi Urfa müftüsü Hasan Açanal'ın hatırlarını anlattı.

Açanal mesajında şu ifadelere yer verdi;

Değerli hemşerilerim,

Şanlı şehrimiz 12 ay 5 gün, önce İngilizler sonra ise Fransızların işgali altında kalmıştır. Bu işgal müddetince düşmana boyun eğmemiş ilk günden direnmiştir. Bu direniş sadece yerelde kalmamış Ulusal Kurtuluş mücadelesine de her zaman kahramanca destek vermiştir. Çanakkale de yatan şehitlerimiz gibi Anadolu’nun kurtuluşundaki tüm muharebelerde şehitler gaziler vermiştir.

Dedem merhum Müftü Hasan Efendi nin hatıratında olan birkaç not bizim duygu ve düşüncelerimizi ifade etmeye yetmektedir.

Şöyle anlatıyor Dedem merhum Müftü Hasan Efendi;

1 Teşrinievvel 335 (1 Ekim 1919) günü Mutasarrıf Ali Rıza Bey le aramızda yaptığımız müzakerde, Anadolu daki Müdafa-i Hukuk Cemiyetinin feyizli hali sebebiyle Urfa da bu cemiyetin açılması lüzumunu hissettik. Buradan bu cemiyetin teşkili ve aşağıdaki şahısların İdare Heyetine geçirilmesi ve Jandarma Kumandanı Ali Rıza Bey’in de İdare Heyeti ile mutasarrıflık arasında temas memurluğu yapması tensip edilmişti.

Abdurrahman Ağazade Şıh Müslüm

Güllüzade Osman

Jandar Çavuşu Sofuzade Hacı Mustafa

Komiser Urfalı Arabi Katibizade Şakir

Meclis-i İdare Azasından Hacı Kamilzade Hacı Mustafa

Mollazade Mahmut

Barutcuzade Hacı İmam

Nebozade Hacı İmam

Şellizade Ali

Abozade Halil

Arapzade Reşit

3 Ekim 1919 günü Mutasarrıf Ali Rıza Bey, resmen Urfa da Anadolu ve Rumeli Müdafaa-yi Hukuk cemiyetinin bir şubesinin açılmış olduğunu, Temsil Heyeti Reisi Mustafa Kemal Paşa ya Karaköprü deki gizli telgrafhaneden çekilen telgrafla bildirmişti. Bu Heyet 12 ler olarak tarihe ismini yazdırmıştır.

Merhum dedemin bu heyetin oluşturulması ile başlayan görevi direniş boyunca devam etmiş, Mustafa Kemal Paşa ile telgraflaşmaları olmuştur.

Şanlıurfa 11 Nisan Belgeleri

Şanlıurfa 11 Nisan Belgeleri

Şanlıurfa 11 Nisan Belgeleri

Kanunuevvel 1335( Aralık 1919) başlarında bir gün Mutasarrıf Ali Rıza Bey beni makamına çağırarak Fransızlardan gelen bir mektubu gösterdi ve bu mektuba karşı ne yapmamız gerektiğini sordu. Bu yazı mealen şöyle idi:

“Urfa şehri içinde bize savaş açmak için teşkilat kuran ve yöneten “oniki” kalburüstü şahıs olduğunu istihbar ettik. Bu hareket, halkı Mondros Mütarekesi gereğince Urfa’yı işgal eden müttefik kuvvetine karşı, isyana teşvik demektir. En kısa zamanda bu şahısları bize teslim ediniz, onlara gerekli dersi verelim…”

Mutasarrıftan mektubu arkadaşlarıma göstermek üzere aldım ve arkadaşlarımı toplayıp konuyu istişare edeceğimi söyleyerek mutasarrıftan ayrıldım.

Arkadaşlar ile fetvahanede(müftülük) bir toplantı yaptık ve durumu tezekkür ettik(irdeledik): Neticede savaşa hazır olduğumuzu, çekinecek hiçbir şeyin bulunmadığını, Fransızların bir çoğumuzu tanıdığını fakat gelip bizi tutuklamayı göze alamayacağını düşünerek HODRİ MEYDAN manasında bir notanın Fransızlara verilmek üzere hazırlanmasını kararlaştırdık.

Merkez Heyetimiz notanın kaleme alınması görevini bana verdiler. Nota olarak şu metni hazırladım:

“... Biz Urfa Sancağı halkı sulhsever insanlarız. Bin yıldan beri bu topraklarda hür olarak yaşıyoruz. Ancak topraklarımıza göz dikenleri bu teşebbüslerinde hep pişman etmişizdir. Şimdiye dek sizin buraya muvakkat olarak geldiğinizi sanıyorduk. Fakat bayraklarımızı devlet dairelerinden indirmeniz, dâhili işlerimizdeki müdahaleci tutumunuz, sizin Urfa’da temelli ve müstemlekeci (sömürücü) olarak kalmak niyetinde olduğunuzu gösteriyor.

Bu kötü niyetinizi gördük ve biz Urfalılar, sizi bu topraklardan atmak için bütün gücümüzle çalışmaya yemin ettik. Esasen sözünü ettiğiniz sayı on iki sandığınız rakkam, gerçek sayımız yanında çok küçük kalır. Zira Urfalılar size savaş açarak sizleri buradan çıkarmaya yediden yetmişe kadar yemin etmişlerdir. Bu sebepten on iki rakkamını tashih ederek (düzelterek) 120.000 olarak notlarınıza geçirmeniz daha isabetli olur. Mademki on ikiden söz ettiniz, biz de size seslenerek diyoruz ki: Evet biz ‘Onikiler’ daha fazlası ile varız. Şehirli ve köylü, Türk ve Kürt, yerleşik ve göçebe bütün Urfa Livası halkının hissiyatına tercümanız. Arkamızda bizim gibi yeminli on binlerce mücahit vardır. Bizi tevkif edemezsiniz. Farzı muhal hayal ettiğiniz tevkifi (tutuklamayı) yapsanız bile bu mücadele hareketini durduramazsınız. Biz Onikilerin yerini hemen 12 binler 120 binler alacaktır.

Biz Onikiler teşkilatımızın elebaşlarıyız. Biz Onikiler memleketimizi yabancı istilasından kurtarmak, istiklalimize kastedenleri topraklarımızdan kovmak için her türlü savaşı göze almış bulunuyoruz. Sizin bize ders vermeniz bir tarafa, çok geçmeden biz Onikilerin ve Urfa mücahitlerinin size nasıl bir ders vermiş olacağını göreceksiniz.

Size tavsiyemiz biz Onikilerin ve temsilcisi bulunduğumuz 120 binlerin sillesini yemeden ve çok geç olmadan, medeni milletlere yakışır bir tarzda Urfalılardan özür dileyerek Fransa’ya dönmenizdir...

Bütün Urfa Sancağı halkı adına Onikiler”