İstanbul'da 1990 yılında dünyaya gelen 28 yaşındaki milli sporcu Gökhan, AA muhabirine, 9 yaşından bu yana yüzme branşıyla ilgilendiğini anlattı. Gökhan, daha önce bir çok sporla uğraştığını ancak kendisini özgür hissettiği için yüzmede karar kıldığını dile getirdi. Tarihe büyük bir merakı bulunan down sendromlu milli yüzücü, yarışmalarda kürsüyü gördüğünde mutlu olduğunu, Türk bayrağının dalgalanmasının kendisine gurur verdiğini söyledi. Haftanın 4 günü çalışmalarını Ankara'da sürdüren milli sporcu, antrenörlerinin sayesinde bugünlere geldiğini belirterek, "Sudan korkmama rağmen yüzmeye başladım. Bu sporda kendimi özgür hissediyorum. İlk olarak ayaklarımla yüzmeye başladım." ifadelerini kullandı. Yüzmeden önce bir kaç spor branşıyla ilgilendiğini dile getiren Gökhan, "İlk olarak basketbol oynadım. Sonra masa tenisi ve ardından da yüzmeye başladım. Ankara'ya gelince antrenör aramaya başladık. İlk olarak Abdullah Tuncay ile tanıştık. Sonrasında Ercüment Kantar ile çalışmaya başladım. Tüm hocalarıma sonsuz saygım var." diye konuştu. - Ailenin desteğiyle Avrupa ve dünyada başarı geldi Gökhan Kotan, haftada 4 gün ortalama 2 saat çalıştığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Katıldığım yarışmalarda Avrupa ikincisi ve dünya üçüncüsü oldum. Kürsüye göğsümü gere gere çıktım. Türk bayrağını dalgalandırdım. Herkes bana destek verdi, bu nedenle çok mutluyum. Bayrağımın dalgalanması beni mutlu ediyor. Yarışmalarda başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm milletimi arkamda hissediyorum." Kitap okumayı sevdiğine dikkati çeken Gökhan, "Çok kitap okuyorum. Tarihe merakım var. Bugüne kadar bayağı bir kitap okudum. Dünya tarihi, peygamberler tarihi ve son olarak da Osmanlı Devleti ve Bozok Sancağı isimli kitabı okuyorum. Ayda bir kitap okuyorum." şeklinde konuştu. Gökhan, babasının kendisi hakkında kitap yazdığının hatırlatılması üzerine "Babamın yazdığı 'Hayatın +1'i' isimli kitabı okuyamadım. Okuduktan sonra babama eleştiri yapmam, sadece sarılıp öperim." değerlendirmesini yaptı. - Dünyanın en mutlu babası Cevdet Kotan Gökhan'ın babası Cevdet Kotan ise doğum sonrasında oğluyla ilgili gerçekleri öğrenmesinin ardından yaptıklarıyla çocuğunu hayata bağladığını anlattı. Oğlunun ne kendisini, ne de annesini üzmediğini dile getiren baba, "Zor ve meşakkatli bir dönemden geçtik. Şu anda dünyanın en mutlu babasıyım. Çünkü yaşamaz denilen Gökhan Avrupa Şampiyonası'na katılan milli bir gurur. Yüzmeye ben yönlendirdim. Gelişmesi için sporla tanıştırdık. Alacağımızı aldık sanırım." değerlendirmesini yaptı. Çocukları Gökhan'ın mutluluğunu kendileriyle paylaştığını, üzüntüsünü ise içine attığını belirten Kotan, şöyle konuştu: "Hantal bir yapıya sahip, obezite ve işe yaramaz bir Gökhan vardı. Şimdi spor yapan, bir devlet kurumunda çalışan, bol bol kitap okuyan ve saz çalan bir Gökhan var. Gökhan ile ilgili 'Hayatın +1'i' isimli bir kitap yazdım. 47 kromozon bizden bir fazla. Baba olarak ben anlayamadım, toplumun anlaması çok zor. Kitapta günlük yaşamdaki birebir olayları, hiç olmayan, hiç beklenmeyen bir durumdan milli sporcunun kürsüye çıkışını dile getirdim. Diğer ailelere örnek olur diyerek yazdım. Kitabı satmıyorum. Maddi bir menfaatim yok. Kendi imkanlarımla bastırdım ve herhangi bir beklentim yok. Ücra köşelerde kalmış ailelere ulaşmaya çalışıp onlara göndermeye çalışıyorum." Yazdığı kitaptan sonra güzel tepkiler aldığını anlatan baba Kotan, "Adana ve Şırnak'tan arayanlar oldu. Şırnak'tan birisi aradı. 'Siz bu işi nasıl yaptınız? Benim çocuğum şu anda 3 yaşında. Bize bu çocuklar yaşamaz dediler. Benim üçüncü çocuğum.' dedi. Ben de dedim ki 'Benim ilk ve tek. Siz şanslısınız, çünkü abi ve ablası var. Destek olursanız ileride bunun mükafatını alırsınız'. Beni müthiş bir şekilde anladılar ve 3 tane de kitap gönderdim." ifadelerini kullandı. Gökhan'ın antrenörü Osman Zerman da milli yüzücünün çok özel bir sporcu olduğunu dile getirerek, "Çok disiplinli. Her şeye uyan, antrenmanları düzenli yapan bir sporcu. Her şeyi programlı. Kulvarı dahi sabittir. Çok başarılıdır ve çok hırslıdır. Beni üzmeyen aksine rahatlatan bir çocuk." diye konuştu.