Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız, başkent Bağdat'ta büyükelçilik binasında düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin her zaman suları korumak için çalıştığını, su meselesini Ankara ile Bağdat arasında iş birliği için bir alan haline getirdiğini belirtti. Irak tarafıyla geçen mayıs ayında, 1 Haziran-1 Kasım tarihlerinde Ilısu Barajı'nda su tutulmasına ilişkin nasıl bir yol izleneceğine dair mutabakata vardıklarını ifade eden Yıldız, kamuoyunda Ilısu ile ilgili gözardı edilen bazı hususlar olduğuna dikkati çekti. Büyükelçi Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ilısu Barajı'nda su tutmaya başladığımız zaman suyu tamamen keseceğimiz anlamına gelmiyor. 15 Mayıs'ta üzerinde mutabık kalınan husus da suyun akış düzeninin nasıl olacağına dair. Dolayısıyla su kesilmiyor, akmaya devam ediyor. Suyun önemli bir kısmı halen Irak'a verilmeye devam ediyor." "Tek taraflı değil ortak adımlar atıyoruz" Türkiye'nin komşu ülkelerle istişare etmeden Ilısu Barajı'yla ilgili bir adım atmayacağını vurgulayan Yıldız, sular kıyıdaş ülkelere ait olmasından dolayı tek taraflı değil ortak adımlar attıklarını anlattı. Yıldız, Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'ye, 2017 yılında Türkiye'ye yaptığı ziyarette barajın inşasının bittiğini ve su tutmaya hazır olduklarını ilettiklerini hatırlattı. Normalde dolum işleminin ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde yapıldığını aktaran Yıldız, Türkiye'nin, ihtiyacı olmasına rağmen Irak hükümetinin talebiyle söz konusu tarihi bu döneme ertelediğini kaydetti. Büyükelçi Fatih Yıldız, Ilısu'nun sulama değil hidroelektrik barajı olduğunu, sulama amacıyla değil suyu depolayarak elektrik üretmek için kullanılacağını ifade etti. Dicle'nin debisindeki düşüşün nedeni kuraklık Barajın dolumunun 5 yıl süreceği yönündeki haberlerin de doğru olmadığını söyleyen Yıldız, bir yıl içinde barajın hidroelektrik santrali olarak tam çalışabilmesini sağlayacak suyun depolanacağı ve su seviyesi türbinlerin düzeyine gelmeye başladığı zaman da barajdan elektrik üretilmeye başlanacağı bilgisini verdi. Dicle Nehri'nin debisindeki düşüşün yeni bir durum olmadığını ve geçen yılın son derece kurak geçtiğini vurgulayan Yıldız, "Dicle'nin debisindeki düşüşü daha cuma günü başlayan su tutmaya bağlamak, çok makul değil. Bu yıl içinde gördüğümüz bir trendi doğrudan Ilısu'yla ilişkilendirmek adil değil." ifadesini kullandı.