26 Ağustos`ta başlayarak, 30 Ağustos`ta doruk noktasına ve 9 Eylül’de de hedefine ulaşan Türk milletinin şahlanışının 94. yıldönümünü bugün bir kez daha gururla kutluyoruz. Tarihin altın sayfalarında yerini alan ve bağımsız yaşamak isteyen birçok millete yol gösteren Kurtuluş Savaşı; ordu-millet Türk milletinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yazdığı kahramanlık destanıdır. 30 Ağustos Zaferi; farklılıklarını zenginlik olarak gören milletimizin ortak değerlerde bütünleşerek, birlik ve beraberlik içerisinde gerçekleştirdiği, ülkemizi parçalamak ve milletimizi esaret altına almak isteyen devletlere karşı, yokluk içinde, en zor koşullarda, milletimizin sarsılmaz azmi, yüksek iradesi, vatanseverliği ve kahramanlığı ile kazandığı onurlu bir zaferdir. Bu büyük zaferin ardından geçen 94 yıllık süreç içinde milletçe el ve gönül birliği ile kurup geliştirdiğimiz Türkiye Cumhuriyeti, demokratik ve dinamik yapısıyla dünyada seçkin ve saygın bir konuma sahiptir. Ecdadımızın canı ve kanı pahasına elde ederek bizlere emanet ettiği bağımsızlığımıza kastetmek isteyenlere; 15 Temmuz gecesi, 94 yıl önceki aynı ruhla milletçe karşı durarak bağımsızlığımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha gösterdik. Ecdadımızın bağımsızlık uğruna ödediği bedeli unutmadan, bağımsızlığı için bedel ödemeye hazır olan milletimiz; aynı ruhla bağımsızlığına, ülkesine ve iradesine sahip çıkmaya devam etmektedir. Hepimizin görevi; Cumhuriyet ve kazanımlarına hassasiyetle sahip çıkarak ülkemizi uygarlık yarışında en üst sıralara taşımak ve bizi millet yapan yüksek değerlerimizi daima canlı tutmak ve yüceltmektir. Bu anlamlı gün nedeniyle vatanımızın bütünlüğü ve milletimizin huzur ve güvenliği için başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere bu zaferi bizlere armağan eden İstiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, aziz şehit ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyor; şanlı ordumuzun tüm mensuplarının ve Şanlıurfalı hemşerilerimin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı yürekten kutluyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.