- AFAD tarafından kurulan çadırda kalan aileler, yetkililerden iyi bir haber alabilmenin umudunu taşıyor 
- Oğlu enkaz altında olan Kılınç: 
- "Oğlum evliydi, 6 ay önce düğününü yapmıştım, yapmaz olaydım" 
- Kamyon sürücüsü kardeşi toprak altında kalan Beyazalma:
- "Minibüsle 2 saatte geldim buraya ama elimden bir şey gelmedi. O taşların, kayaların arasında bağırdım ama sesimi kimse duymadı. Oysa kardeşim o kayaların, taşların altındaydı"

Siirt'in Şirvan ilçesindeki özel maden ocağında meydana gelen heyelanda enkaz altında kalan işçilerin yakınlarının, arama kurtarma çalışmalarının yapıldığı bölgedeki endişeli bekleyişi devam ediyor.

Maden köyündeki maden ocağı sahasında yaşanan heyelanın ardından bölgeye Siirt, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Van ve Erzurum'dan sevk edilen AFAD, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), Türk Kızılayı çalışanları, jandarma, maden şirketinden 90 uzman personel ile 3 arama kurtarma köpeğinin katılımıyla başlatılan arama kurtarma çalışmaları sürüyor.

Toprak altında kalan 16 işçiden şimdiye kadar 7'sinin cesedi çıkarılırken, 9 kişinin kurtarılması için ekipler yoğun çalışıyor.

Haberi alır almaz olay yerine gelen işçilerin yakınları da 17 Kasım'dan bu yana arama kurtarma çalışmalarını yakından takip ediyor.

AFAD tarafından kurulan çadırda kalan aileler, ısınmak için yaktıkları ateşin başında yetkililerden iyi bir haber alabilmenin umudunu taşıyor.

Kimisi kendilerine müjde verilmesini beklerken, kimisi de bir an önce cenazesini teslim almak istiyor.

 - 6 aylık evli oğlu göçük altında 

Enkaz altındaki işçilerden 22 yaşındaki İbrahim Kılınç'ın babası Bengin Kılınç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, haberi almasının ardından cep telefonundan aradığı oğluna ulaşamayınca, madene geldiğini söyledi.

Oğlunun göçük altında kaldığı haberini kuzeninden öğrendiğini belirten Kılınç, oğlunu en son, olaydan bir gün önce gördüğünü bildirdi.

"Oğlum evliydi, 6 ay önce düğününü yapmıştım, yapmaz olaydım. Eşinin mutluluğu, hayatı, ömrünün yarısı alınmış elinden." diyen Kılınç, şunları kaydetti:

"Kız kardeşinin koluna sıcak su dökülmüş, kolu yanmıştı. Uyanıp kahvaltı yaptığı sırada annesi, kardeşinin durumunu söylüyor ve izin almasını istiyor. Ama o 'Onları yüzüstü bırakmam, operatör eksikliği var, gideceğim' diyor. Oğlum işine çok bağlıydı. Demek ki kaderimde bunu yaşamak da varmış."

- Tek isteği kardeşine diri ya da ölü ulaşmak

Enkaz altında kalan kamyon sürücüsü Nusret Beyazalma'nın ağabeyi Rıza Beyazalma ise oğlunun da aynı maden ocağında çalıştığını söyledi.

Bir hafta önce oğlunun rahatsızlandığını ifade eden Beyazalma, göçük altında kalan kardeşinin, hastalanan oğlunu eve getirdiğini, sonra işine döndüğünü dile getirdi. Beyazalma, oğlunun hastalanmaması durumunda amcasıyla aynı kaderi yaşayacağını belirtti.

Kardeşinin göçük altında kaldığı haberini iş arkadaşlarından aldıklarını anlatan Beyazalma, "Olayı duyar duymaz geldim. Aynı anda çıktım evden, minibüsle 2 saatte geldim buraya ama elimden bir şey gelmedi. O taşların, kayaların arasında bağırdım ama sesimi kimse duymadı. Oysa kardeşim o kayaların, taşların altındaydı." ifadelerini kullandı.

Tek düşüncelerinin kardeşine ölü ya da diri ulaşmak olduğunu vurgulayan Beyazalma, "Kardeşim dürüst, temiz, Müslüman, inanan, çalışkan bir insandı." dedi.

Arama kurtarma çalışmalarını incelemek üzere olay yerine gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın kendileriyle görüştüğünü belirten Beyazalma, çalışmalar konusunda ailelerin de görüşünün alındığına dikkati çekti. Beyazalma, arama çalışmalarından memnun olduklarını bildirdi.

Madende 3 yıl önce çalışmaya başlayan kardeşinin evli ve 6 çocuk babası olduğunu ifade eden Beyazalma, şunları kaydetti:

"6 çocuğu, eşi var, tek gelir kaynağı burasıydı. Maddi durumu çok düşüktü, aylıkla geçiniyordu. Sağ olduğuna dair bir şey yok. Yine de Allah'tan ümit kesilmez, bizi var eden Cenab-ı Allah, onu oradan sağ da yetiştirebilir. Bir an önce ona ulaşmayı istiyoruz. Bütün ailem, akrabalarım, hepsi buralarda perişan oldu. Van'dan geldiler. Kimi sabah gelip akşam dönüyor, kimisi burada bizimle kalıyor 4-5 günden beri. Cenab-ı Allah bütün ailelere sabır versin."