Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne düşen yağış miktarının geçen yıla göre yarı yarıya azalmasına rağmen Atatürk Barajı'ndaki su seviyesi çiftçileri rahatlatıyor - DSİ 15. Bölge Müdürü Kasap: - "Şu an için içme suyu, sulama ve enerji anlamında Atatürk Barajı sayesinde herhangi bir tehlike görülmüyor" Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne düşen yağış miktarının geçen yıla göre yarı yarıya azalmasına rağmen Atatürk Barajı'ndaki su seviyesi çiftçilerin endişesini gideriyor. Türkiye'nin en önemli tahıl ve pamuk üretim merkezlerinden Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bu yıl sonbaharda beklenen oranda yağış gerçekleşmedi. Yağış miktarının geçen yıla göre yarı yarıya azalması nedeniyle kuraklık riski oluşan bölgede Atatürk Barajı, çiftçinin adeta sigortası oldu. Fırat havzasındaki baraj sayesinde bölgede sulu tarımla uğraşan çiftçi, kuraklık sıkıntısı yaşamayacak. Devlet Su İşleri 15. Bölge Müdürü Oğuz Kasap, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl Atatürk Barajı'ndaki doluluk oranının istenilen seviyede olduğunu söyledi. Baraj sayesinde yaklaşık 2,5 milyon dekar arazinin sulandığını vurgulayan Kasap, şunları kaydetti: "Atatürk Barajı'nda 534,52 kotundayız bu kota tekabül eden yüzde 83 doluluk oranına sahibiz. Bölgesel olarak geçen seneye göre ciddi bir kuraklık görülüyor gibi olsa da yüzde 83 doluluk oranımız var bu da 40 milyar metreküp barajda su var demektir. Şu an için içme suyu, sulama ve enerji anlamında Atatürk Barajı sayesinde herhangi bir tehlike görülmüyor. Sulama sezonunda bizim yaklaşık 100 metreküp civarında bir suyumuz Mardin tarafına gidiyor, 60 metreküp civarında Suruç tarafına gidiyor ve Mardin'deki projelerimiz de devreye girdiğinde bu miktar daha da artacak." Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet Şaka Türkiye'deki kuraklık sıkıntısının ciddi boyutta olduğunu ifade ederek, "Meteoroloji verilerine göre Karadeniz bölgesi hariç Türkiye'de şiddetli kuraklık tespit edilmiştir. Ülke genelinde yüzde 80'lere varan yağış kayıpları Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ise uzun yıllar ortalamasının yüzde 76,6'sının altındadır." diye konuştu. Yağış yetersizliğinin kuru tarım yapan çiftçilerin ekim işlemlerini de geciktirdiğini anlatan Şaka, şöyle devam etti: "Kuru tarım yapılan alanlarda ekilen tohumun çimlenmesi için yeterli yağışın olmamasından dolayı çimlenmemiş tohumların çürümesi ve diğer faktörlerin etkisiyle ürün kaybı olma riski devam etmektedir. Sulanan alanlarda bu kuraklık riski her ne kadar azami şekilde devam etse de kuru alanlarda Türkiye genelinde olduğu gibi maalesef kuraklık anılır derecede olmuştur. Ülkemizde hüküm süren kuraklık riski ilimizde bulunan Atatürk Barajı vasıtasıyla sulamaya açılan alanlarda en aza indirilmiş gibi görülüyor. Diğer kuru tarım yapılan alanlar için de düşünülen plan ve projelerin bir an önce bitirilmesi gerekiyor." Çiftçilerden Hüseyin Güneş de baraj sayesinde kuraklık kaygısı yaşamadığını dile getirdi.