"Çok sıkı bir denetimin olduğunu vurguluyorum. Gerek denetimler gerekse toplumsal duyarlılıklar neticesinde en ufak kapı aralanamayacaktır"

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "ekmekte GDO" iddialarına ilişkin, "Adana’da ekmekte herhangi bir GDO tespit edilmemiştir." dedi.

Bakan Çelik, Şanlıurfa'da bir otelde düzenlediği basın toplantısında, Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) bir şekilde ürüne müdahale olduğunu söyledi. 

GDO'lu ürünlerin insan sağlığına ilişkin olumlu veya olumsuz net verilere dayalı etkilerinin tespit edilemediğini aktaran Çelik, verim artışına yönelik etkilerinin olabileceğini belirtti.

Çelik, dünyanın birçok yerinde GDO'lu ürünlerin yaygın kullanıldığını ifade ederek, "İç piyasada ve ithal ürünlerle ilgili denetim yapıyoruz. İç piyasada GDO ile ilgili yapılan denetim bir yılda 660'tır. Çok abartılı konuşuluyor, Bunu yapmayalım, doğru değil." diye konuştu.

Bir yıl içerisinde 7 çeşit soya kıymasında iç piyasadaki denetimlerde GDO tespit edildiğini, bununla ilgili de işlem yapıldığını anlatan Çelik, şöyle devam etti:

"İthalat ise ithal ürünler yurt içine girmeden bu denetimi gerçekleştiriyoruz. Bir yıl içerisinde 11 bin 626 ithal ürün denetimi yapmışız. Bu denetimlerde de 105 GDO'lu ürüne ulaşılmıştır. Bunlar yurt içine sokulmadan menşesi olduğu ülkelere gönderilmiştir. Çok sıkı bir denetimin olduğunu vurguluyorum. Gerek denetimler gerekse toplumsal duyarlılıklar neticesinde en ufak kapı aralanamayacaktır." 

Çelik, "Ekmekte GDO" iddiaları üzerine birçok fırından örnekler aldıklarını söyledi. Katkı maddeleri üreten firmalardan da örnekler aldıklarını belirterek, "Yaptığımız tahliller ve analizleri paylaşmak istiyorum; Adana'da ekmekte herhangi bir GDO tespit edilmemiştir." dedi.

Geçmişte ve son dönemde yapılan incelemelerde de ekmekte GDO tespit edilmediğini vurgulayan Çelik, "Katkı maddesi üreten 5 firma var. Onlarla ilgili de gerekli incelemeyi yaptık. Onlardan da 4 firmada GDO söz konusu değildir. Katkı maddesi üretmek serbest ama GDO'suz olması kaydıyla üretebilirsiniz. Bu çerçevede yaptığımız son incelemede 5 firmanın 4'ünde rastlanmamıştır. Bahse konu bir firmayla ilgili GDO tespiti yapılmıştır, gerekli adli işlemlerde yapılmıştır. Vatandaşlarımız bu konuda emin ve rahat olmalarını rica ediyorum." ifadelerini kullandı.

 "Kısa süre içinde bu alandaki GDO tartışmalarını ortadan kaldıracağımızı belirtmek istiyorum. Denetimlerimiz yoğun bir şekilde devam ediyor"

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "Kısa süre içinde bu alandaki GDO tartışmalarını ortadan kaldıracağımızı belirtmek istiyorum. Denetimlerimiz yoğun bir şekilde devam ediyor." dedi.

Bakan Çelik, Türkiye genelinde gıda güvenliğine ilişkin sıkı bir denetim mekanizması yürüttüklerini söyledi.

Denetimlerde uygunsuz ürünlerin ifşa edildiğini hatırlatan Çelik, bundan sonra da GDO'yu ürün kullanan firmaların ifşasının da söz konusu olacağını belirtti.

Çelik, dünyanın bir çok ülkesinde GDO'lu ürünlerin kullanıldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"ABD'de GDO'lu ürünler kullanılıyor, AB ülkelerinde, Kanada'da, Japonya'da bu ürünlerin kullanıldığını görüyoruz. Özellikle gıda ve yem sanayisinde bu gelişmiş ülkelerde GDO'lu ürünlerin kullanıldığını belirtmek istiyorum. Tabi AB ülkelerinde bu ürünler kullanılırken etiketlere GDO'lu ürün diye yazma zorunluluğu söz konusudur. AB ve diğer ülkelerde bu zorunluluk söz konusu da değil, GDO'lu ürünlerin yem ve bitkilerde kullanılmasının serbest olduğunu söyleyelim. Türkiye'ye gelince, GDO'lu bitki ve hayvan üretmek kanunen yasaktır. 'GDO'lu üretim yaparım efendim' diyen olursa müeyyide olarak 5 yıl ila 10 yıl arasında hapis cezasının olduğunu bir kez daha ifade etmiş olalım. Türkiye'de üretmek yasak, zaten olursa da böyle bir müeyyide var. Birisi bir şekilde GDO'lu ürünü temin etmiş, başkası satmış bir başkası da tüketiciye satmış ise bu sorumluluğu da içeren bir müeyyide olduğunu belirtmek istiyorum. Türkiye bu yasağın yanında sadece mısır ve soyanın yem sanayisinde kullanılmasına izin verilmiş bulunuyor. Yani yem sanayisinde mısır ve soyanın GDO'lu olmasına biyogüvenlik kurulu tarafından müsaade edilmiştir. Bunun sebebi ise besicilik fazla ülkemizde kesip yeme ihtiyacı var yem ihtiyacı 21 milyon ton civarındadır. Bunun 14 milyonunu çeşitli ürünlerden üretiyoruz." 

- "Ekmekte GDO tespit edilmemiştir"

Bakan Çelik, GDO'nun Türkiye'de sadece yemde katkı maddesi olarak kullanılabildiğini ifade etti.

Gıdalara karşı gereksiz şekilde kamuoyunun yanıltılmasının doğru olmadığını dile getiren Çelik, bu konuyla ilgili basın kuruluşlarının hassasiyet göstermesini beklediklerini kaydetti.

Çelik, güvenilir gıdaya erişimi sağlamada üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye devam edeceklerini bildirdi.

Türkiye'de GDO'lu ürün üretilmediğini vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de GDO'lu ürünün üretilmesi söz konusu değildir. Bununla ilgili yemdeki var olan biyogüvenlik kurulunun verdiği izinle kısmi ve cüzi açığımızı gidermeye yönelik girişimlerimiz söz konusudur. Kısa süre içinde bu alandaki GDO tartışmalarını ortadan kaldıracağımızı belirtmek istiyorum. Denetimlerimiz yoğun bir şekilde devam ediyor. 6 bin 600 teknik personelimizle Türkiye genelinde yaygın bir şekilde gıda güvenliği denetimi yapıyoruz. Bir yıl içinde 2016'da gıdayla ilgili yaklaşık 1 milyon denetim gerçekleştirdik. Bir milyon denetim içinde 15 bin 500 uygunsuzluk tespit edilmiş, GDO ile ilgili değil farklı gerekli işlemler yapılmıştır."

"Bizde rakamlar var. Rus pazarına 250 milyon dolarlık domates satıyoruz ama bu domatesler biraz daha fazlasıyla üçüncü ülkelere gidip oradan Rus pazarına giriyor"
- "İki ülke arasında yaşanan olaylarda çiftçilerin bir kabahati yok, dar gelirli çiftçilerimizi bu süreçte mağdur etmenin doğru olmadığı kanaatindeyim ama Rusya 13 ürünle ilgili yasağı sürdürmeye devam ediyor. Umarım bu yasakları bir an önce kaldırırlar"

Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Rusya'nın tarım ürünlerine uyguladığı ambargoya ilişkin, "Bizde rakamlar var. Rus pazarına 250 milyon dolarlık domates satıyoruz ama bu domatesler biraz daha fazlasıyla üçüncü ülkelere gidip oradan Rus pazarına giriyor." dedi.

Bakan Çelik, Şanlıurfa'da düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin Rusya'nın bazı tarım ürünlerine yönelik ambargosuna ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine Çelik, Türkiye ile Rusya arasında geçen yıl üzücü bir olayın yaşandığını söyledi.

"Biz de Rus ürünlerine karşı özellikle buğday başta olmak üzere bir ithalat kısıtlaması yapıyoruz." şeklindeki bir değerlendirmeyi doğru bulmadıklarını anlatan Çelik, şöyle devam etti:

"Bu tamamen ithalatçıların talepleridir. İthalatçı neyi nereden alacaksa ona göre hareket ediyor. Böyle bir bakışımızın olmadığını özellikle ifade ediyorum. Kısa süre içinde bozulan ilişkilerini düzelten iki ülkenin tarım alanındaki karşılıklı çiftçileri memnun edecek adımları atması gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum. Bizde rakamlar var. Rus pazarına 250 milyon dolarlık domates satıyoruz ama bu domatesler biraz daha fazlasıyla üçüncü ülkelere gidip oradan Rus pazarına giriyor. Bunu Rus yetkililer de biliyor. Biz de diyoruz ki direkt alışveriş ve satış varken neden dolaylı olarak üçüncü ülkeler niye araya giriyor? Bir anda bir ülkelere A ürünü satışımız; 10 misli, 100 misli, bin misli artmış. Bu neyin ifadesidir? O pazardaki Rus ihtiyacının karşılanmasındandır. Bunlara tevessül edilmeden iki dost ve komşu ülke olarak üzerimize düşen sorumluluklar çerçevesinde hareket etmenin her alanda doğru olacağı inancındayım."

- "Dar gelirli çiftçiler mağdur edilmemeli"

Çelik, Rusya tarafından ilk etapta Türkiye'nin 21 ürününe yasak konulduğunu, daha sonradan bu ürünlerin sayısının 13'e düşürüldüğünü hatırlattı.

Özellikle iki ülke arasındaki alışverişte temel gövdeyi oluşturan sebze ve meyve ihracatına yönelik yasağın halen sürdüğünü aktaran Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:

"Temel ürün olarak gövdeyi oluşturan sebze ve meyve ihracatımızda domates başta olmak üzere bu ürünlerle ilgili yasak devam ediyor. Benim Rusya tarım bakanıyla birkaç kez görüşme imkanım oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın Rusya seyahatlerine katıldım. Her defasında tarımla ilgili konular gündeme geldi ama henüz normalleşme dediğimiz dönemdeyiz. Madem normalleşme oldu aslında hukuki de olmayan bu yasakların kalkması gerekiyor fakat bugüne kadar 13 üründe yasak devam ediyor. Biz yine Türkiye olarak herhangi bir ürün ithalatımızla ilgili bir yasaklama getirmedik. İki ülke arasında yaşanan olaylarda çiftçilerin bir kabahati yok. Dar gelirli çiftçilerimizi bu süreçten mağdur etmenin doğru olmadığı kanaatindeyim ama Rusya 13 ürünle ilgili yasağı sürdürmeye devam ediyor. Umarım bu yasakları bir an önce kaldırırlar."

Bakan Çelik, daha sonra Şanlıurfa gündemine ilişkin de gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Toplantıya; AK Parti Şanlıurfa İl Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, AK Parti Şanlıurfa Milletvekilleri; Halil Özcan, Mehmet Akyürek, Kemalettin Yılmaztekin, Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, İbrahim Halil Yıldız, Mehmet Ali Cevheri, Mahmut Kaçar, Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, AK Parti İl Başkan Yardımcıları Mehmet Ali Kurt, Bahattin Yıldız, Şanlıurfa Ak Parti Skm Başkanı Abdurrahman Kırıkçı ve Faruk Bayuk katıldı.