<div>"Dün gece geç saatlerde Fırat Kalkanı Harekatı'na destek veren birliklerden birine hava saldırısı düzenlendi. Genelkurmay Başkanlığından yapılan ilk açıklamada hava saldırısının Esed'e bağlı güçlerce yapıldığının değerlendirildiği söylendi. Bu değerlendirme halen devam etmekte midir? Bir karşılık verildi mi veya oradaki askerlerin bu tür saldırılara karşı güvenliği için nasıl bir yol izlenecek?" sorusuna Yıldırım, "Fırat Kalkanı, DEAŞ terör örgütü başta olmak üzere Suriye içerisinde faaliyet gösteren diğer YPG, PYD, PKK gibi terör örgütlerinin hem Suriye'de yaşayan hem Türkiye'de yaşayan vatandaşlarımıza zarar vermemesi için, ülkemizin, sınırlarımızın güvenliğinden emin olmak için başlatılan bir operasyondur." karşılığını verdi.<br /> <br /> Operasyonun halen El-Bab civarında, o bölgenin terörden temizlenmesi için, Türk Silahlı Kuvvetlerinin desteğinde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından sürdürüldüğüne dikkat çeken Yıldırım, şöyle devam etti:<br /> <br /> "Maalesef dün gece yapılan hava saldırısında üç askerimiz şehit olmuş, 10 askerimiz yaralanmıştır. Belli ki bölgede Türkiye'nin DEAŞ'la yaptığı bu savaştan, bu mücadeleden bazıları memnun olmamış. Ancak bu yapılan saldırılar da elbette ki karşılığını görecektir. Bu ve buna benzer saldırılar nereden gelirse gelsin Silahlı Kuvvetlerimizin, Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını asla ve asla azaltmaz. Çünkü hem Suriye'deki istikrarın hem de Türkiye'deki can ve mal güvenliğinin teminatı olan bir temizlik harekatıdır." <br /> <br /> "Esed güçlerinin gerçekleştirdiğine dair bir tespit var mı?" sorusuna Yıldırım, "Silahlı Kuvvetlerimizin tespitleri ve yaptığı açıklama halen geçerli." yanıtını verdi. <br /> <br /> Avrupa Parlamentosunun (AP), Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile sürdürdüğü müzakerelerin geçici süreliğine dondurulmasını tavsiye eden ve hukuki bağlayıcılığı olmayan tasarıyı kabul etmesine ilişkin soru üzerine Yıldırım, "Bu kararın bizim açısından hiçbir önemi yok. Avrupa Birliği ile ilişkiler zaten öyle aman aman, çok sıkı fıkı ilişkiler değil. İte kaka giden, kerhen yürüyen bir ilişkidir. Avrupa Birliği şunu anlamalı; Avrupa gelecek vizyonunu Türkiye ile beraber mi şekillendirecek, yoksa Türkiyesiz mi şekillendirecek, buna karar vermeli. Avrupa'nın, 'Güvenlik için Türkiye vazgeçilmez' derken bir yandan da eften püften nedenlerle böyle kararlar almış olması tam bir çelişkidir. Özellikle Avrupa Birliği üyesi ülkelerin liderlerinin, bu vizyonsuzluğa karşı seslerini yükseltmelerini bekliyoruz." diye konuştu. <br /> Avrupa Birliğinin bir yandan insani değerleri, demokrasi değerlerini, basın özgürlüğünü, konuşma hürriyetini savunurken bir yandan da Rusya'nın basın yayın organlarının kapatılması, bölge dışına çıkarılması yönünde kararlar aldığına işaret eden Yıldırım, "Bize demokrasi dersi vermek isteyenlerin gerçek yüzünü bu vesileyle de ne kadar demokrasi fakiri olduklarını, çifte standartlarını da bütün dünya ibretle izliyor." değerlendirmesinde bulundu.</div>