Başkan Baydilli mesajında şu ifadelere yer verdi: Bir yıl önce 15 Temmuz gecesi tüm Türkiye bir kâbus yaşadı. Peygamber ocağı olan ordumuzun içine sızmış bir grup üniformalı hainin darbeci (FETÖ ) milli iradenin kararlılığıyla püskürtüldü. Halkımız ülkeyi 1960’lara ve 1980’lere götürmek isteyen karanlık güçlere izin vermedi, bu ülkenin gerçek sahibi olduğunu iddia eden, milleti istediği gibi yöneteceğini zanneden zorbalara karşı dimdik durdu. Bu ülkenin gerçek sahibinin ancak millet olduğunu tüm dünyaya büyük bir mücadele vererek gösterdi. Bir yıl önce hainlerin, ülke üzerinde planları olanların hayallerini milletimiz verdiği şanlı direniş ile yerle bir etti. O gün Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla tüm Türkiye’de olduğu gibi Şanlıurfa’da da halkımız meydanlara dökülerek adeta destan yazdı. Her biri kahraman birer asker olan milletimiz Başkomutanından aldığı talimatla sokaklara dökülmüş, asker gibi görünen hainlerin bu ülkeyi zapt etmesine izin vermemişti. Tarih zor zamanlarda yazılır, bizim toplumumuz da zor zamanların toplumudur ve geçmişte olduğu gibi 15 Temmuzda da dik duruşu, milli iradesiyle adeta tarih yazdı. Kurtuluşun şanlı şehri Şanlıurfa’da halkımız ecdadının bu güzel memleketi düşmana teslim etmediği gibi yine karanlık güçlere karşı şehrini meydanlarda korkusuzca savundu. Her gece yılmadan, bıkmadan demokrasi ve vatan için meydanları doldurdu. Tabiri caizse dosta güven verirken düşmana korku saldı. Meydanlarda rengini bu vatan uğruna şehit olmuş dedelerimizin kanından alan al bayrağımızı gururla sallayan vatandaşlarımız sabahlara kadar vatan ve demokrasi nöbeti tuttu. Sabah işine gitti ama akşam tekrar aynı coşkuyla, inançla meydanlardaki yerini aldı. Bu millet için ne desek, nasıl övgü kelimeleri telaffuz etsek azdır. Milli iradenin tecellisi bu ülkenin 50 yıl geri gitmesini, daha büyük sıkıntılar yaşamasını, karanlık güçlerin uşağı olan FETÖ hainlerinin iradesi altına girmesini engelledi. Hani merhum Mehmet Akif diyor ya İstiklal Marşında; “Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın”. İşte bu kahraman millet Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi göğsünü siper etti ve bu haydutların vatanımıza diktiği gözü çıkardı Allah’ın izniyle. Bu kalkışma belki son olmayacak, belki bundan sonra daha fazla gelecekler üzerimize, bizi sindirmek için farklı senaryolarla arkamızdan işler çevirecekler. Çünkü bu milletin karşısına çıkmayı bir daha göze alamazlar. Hiç fark etmez milli iradenin bu duruşu, korkusuzluğu ve imanı olduğu sürece her hainliği püskürtür, tepe taklak ederiz. Bu millet farklı görüşlerde, ırklarda, dillerde de olsa zor zamanlarda birlik olmayı tarihten bu yana her zaman bildi. 15 Temmuz gecesinden sonra da yine bu birlik ve inançla darbecilere karşı dimdik durdu, vatanı ele geçirmek isteyen hainlere karşı etten duvar ördü. Her bir meydanda ayrı bir kahramanlık hikâyesi yazıldı. 15 Temmuz gecesi ve sonrasında gördük ki bu ülke üzerinde hain emelleri olanlar paralel devlet oluşturmak adına devletin her kurumunda kümelenmiş, FETÖ millet adına verilen yetkiyi sahiplerinin emelleri için kullanmıştır. Devletimiz bu hainlerle mücadelesini sürdürüp bunların kökünü kazımak adına çalışmalarını sürdürüyor. İnşallah sadece kamu kurumlarında değil bu ülke topraklarında bu ülkeye kast eden ve dış güçlere peşkeş çeken hiçbir hain barınamayacaktır. Bunun yanında 1 yıl önce 15 Temmuz gecesi ve sonrasında çok net bir şey gördük: Ayrı ayrı belki hiçbir şeyiz ama birlik olursak çok şeyiz, bunu o geceden bu yana gördük görüyoruz. Allah birliğimizi bozmasın, milli iradeyi bozmak isteyenlere fırsat vermesin. Katillere, hainlere, zorbalara karşı dimdik duran, dünyaya vatan dersi veren, İslam’ın en büyük savunucusu olduğu gösteren milletimize bu büyük zaferin yıldönümünde teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum. Tankların önünde yatan, kurşunlara siper olan, zorbaya geçit vermeyen tüm ana babaların ellerinden öperim, gençlerin gözlerinden öperim. Vatan ve demokrasi için şehit olan tüm vatandaşlarımıza, güvenlik güçlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu vatan onlara çok şey borçlu, her zaman kalbimizin ve aklımızın en özel köşesinde yer alacak bu kahramanlarımız. Allah şehadetlerini kabul etsin”