TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) düzenlediği, Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu 17. MÜSİAD EXPO'nun açılış yemeğinde davetlilere hitap etti. Etkinliğe 140 ülkeden katılım olduğunu dile getiren Yıldırım, bunun rekor bir katılım olduğunu söyledi. Yıldırım, etkinliği bir ticaret şöleni olarak nitelerken, MÜSİAD'a bugüne kadar katkıda bulunanlara teşekkür etti. İş adamları ve sanayicilerin son 10 yılda büyük başarılara imza attığını aktaran Yıldırım, "Yeni yatırımlar yapmak için, yeni pazarlar araştırmak için, büyük gayretler gösterdiler. 28 yıl önce MÜSİAD, kurulduğunda onu kale alan bile yoktu. Bırakın kale almayı ideolojik yaklaşımlarla çeşitli yaftalarla MÜSİAD'ı doğmadan yok etmeye çalıştıkları dönemi hep birlikte yaşadık. Siz 'İnat bir murattır.' dediniz. Kararlılıkla doğru bildiklerinizi söylediniz. Doğru bildiğiniz işleri yaptınız. Yıldan yıla, dalga dalga büyüyerek bugünlere geldiniz. Bugün artık yurt içinde teşkilat kurmuş bir iş organizasyonundan bahsetmiyoruz. 85 ülkede iş yapan, oralarda Türkiye'nin bayrağını dalgalandıran muazzam bir organizasyondan bahsediyoruz. Bu ülkemiz için çok büyük bir kazançtır. MÜSİAD bunu yaparken davulla zurnayla 1 yapıp 5 göstermedi. Hayatın doğal akışı içerisinde sessiz sedasız, kanın vücudumuzda en uç noktalara hareket etmesi gibi çalıştı. 2023'te cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünden hedeflerimiz var. Bu hedeflerimizin biri, ekonomide dünyanın sayılı ülkeleri arasında yerimiz almak." Yıldırım, ihracat hedeflerine ulaşmada iş insanlarının katkılarıyla mümkün hale geleceğini belirterek, bir yandan büyüme, istihdam ve ülkenin marka değerinin yükselmesine katkı sağlanacağını söyledi. Dünyada çok hızlı bir değişim yaşandığına dikkati çeken Yıldırım, değişim kodlarına bakıldığında bilginin en etkili güç olduğunu kaydetti. Yıldırım, bilgiye sahip olmanın önemine işaret ederek, Türkiye'nin ve MÜSİAD'ın bu gerçeğin farkında olduğunu dile getirdi. 'Türkiye'nin Afrika'yla ilgisi sömürü amaçlı değil' Alın terinin yanı sıra akıl terinin de kullanılmasına vurgu yapan Yıldırım, şunları kaydetti: "Akıl teri nedir? Akıl teri, bilgiye sahip olmak, teknolojinin künhüne vakıf olmak, başkalarının düşünemediğini yapmak demektir. Fark oluşturmak demektir. Herkesin yaptığını yapıyorsan o zaman ayakta kalma ve dostlarınıza yardım etme şansınız yok. Türkiye son 10 senedir Afrika'yla ilgileniyor. Türkiye'nin Afrika'yla ilgisi başkalarının yaptığı gibi sömürü amaçlı değil. Gelişme sürecinde olan Afrika'nın nispeten daha ileri konumda Türkiye'yle enerjilerini birleştirerek insani değerleri de kaybetmeden, modern dünyanın gelişmiş dünyanın, içerisinde bu ülkelerin hak ettiği yeri almasını sağlamalıyız. Afrika'ya emperyalistler önceden açık sömürü için geldi. İnsanı yok sayarak, orada oldular. Hatta insanları başka yaratıklar gibi düşünerek müzeler bile açtılar. O devir geride kaldı. Şimdi para gücüyle, kısa vadeli acil ihtiyaçları görmek suretiyle yeni bir modelle sömürü peşindeler. Biz Afrika'ya el uzatıyoruz. Bizim uzattığımız el, emperyalistlerin uzattığı ele benzemez. Biz tuttuğumuz eli yukarı çıkarırız. Onlar tuttukları eli, çeker denizin dibine götürür. Onun için emeller, ameller niyetlere göredir." Yıldırım, Müslüman ülkelerde yaşanan sıkıntılara dikkati çekerek, asıl amacın dünyanın gittiği yere göre şuurlanan Müslüman ülkelerdeki bu süreci yavaşlatmak olduğunu söyledi. Türkiye'nin mazlumların ve mağdurların yanında durduğunu aktaran Yıldırım, bu duruşu nedeniyle Türkiye'nin hedef haline getirildiğini ifade etti. 'Döviz kurunda ve faizlerdeki anormalliklerin nasıl çözüleceği konusunda fikrimiz var' Cumhuriyetin 100. yıl hedeflerine ulaşmak için 2002'den beri siyasetten sosyal hayata, ekonomiden ticarete, eğitimden sağlığa, yatırımdan turizme büyük gelişmeler yaşandığını dile getiren Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu: "Sadece bir alandan örnek vermek istiyorum. 2002'de Türkiye, kara yolu, hava yolu, deniz yolu, iletişim, internet, gibi ticaretin de üretimin de turizmin de alt yapısı olan, lokomotifi olan alt yapı gelişmişlik sıralamasında dünyada 39. sıradaydık. 2017'ye gelindiğinde 9. sıraya yükseldik. 10 yılda 39'dan 9. sıraya. Fena değil, değil mi? Biz zaten 10 ülke arasında yer almak istiyorduk. Alt yapıda hallettik. Başka sektörlere bakalım. Sağlıkta da böyleyiz. Parmakla gösterilen ülkeler arasındayız. Adım adım hedeflerimiz gerçekleşiyor. Bugünlerde ekonomimiz üzerinde ortaya konan karamsar tablolar asla bizi ye'se sokmasın. 'Bir şey yok. Her şey sütliman' demiyorum. Sıkıntımız var. Ama biz bunlara benzer sıkıntıları daha önce de gördük. Bu sınavdan hep başarıyla çıktık. Bir ülkenin demokrasisini, parlamentosunu, Cumhurbaşkanını yok etmek, hükumetini alaşağı etmek için darbe yapmaya kalkanlar karşılarında milleti buldu. 15 Temmuz'da başka bir ülke olsaydı 10 yıl belini doğrultamazdı. 15 Temmuz'dan sonra bir ekonomik kriz yaşadınız mı? Belki bir hafta tereddüt olmuştur. Ama sistem tıkır tıkır dünyadaki kötü gidişe rağmen çalıştı. 2017 tam bir başarı hikayesidir. Türkiye için karamsar tablo çizenler ters köşe oldular. Son yılların en büyük büyümesini 2017'de yaşadık. İstihdamda, üretimde, altın yıllardan birisi oldu. Bu yıl döviz kurunda, faizlerde ve göstergelerde bazı anormallikler var. Ama bunlar geçecek. Bunların sebeplerini biliyoruz. Nasıl çözüleceği konusunda fikrimiz var. Sabırla bu süreci özel sektör, kamu ve vatandaş dayanışmasıyla halledeceğiz." Yıldırım, iş insanlarına daha fazla destek vereceklerini belirterek, küresel ticarette paylarını artırmak için çalışacaklarını söyledi. THY'nin bunun örneklerinden olduğunu dile getiren Yıldırım, bakanlığı döneminde THY için aldıkları kararları anımsattı. Konuşmaların ardından TBMM Başkanı Yıldırım 17. MÜSİAD EXPO sponsorlarına sertifikalarını verdi. AA'ya verilen sertifikayı Pazarlama ve İletişim Direktörü Yılmaz Yaman, Yıldırım'ın elinden aldı.