Ülkemizde en çok mülteci bulunduğu Şanlıurfa’da bulunan Harran Üniversitesi, Mültecilerin Uyumu çalışmalarıyla tüm Türkiye’ye örnek oluyor.
İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) yürütücülüğünde ve Migration Policy Group (MPG) ortaklığında sürdürülen, Avrupa Birliği katılım öncesi mali yardım aracı (IPA) kapsamında Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından ortak finanse edilen Sivil Toplum Diyaloğu, Mültecilerin Uyumu Projesinin kapanış toplantısı İstanbul’da gerçekleştirildi. 
Mültecilerin uyum sürecinde yaşanan sosyal, ekonomik ve bürokratik engellerin tartışıldığı toplantıya, projenin pilot ili olan Şanlıurfa’yı temsilen Harran Üniversitesi katıldı. Harran Üniversitesi öğretim üyeleri Suriyeli sığınmacıların dil eğitimleri, mesleki eğitimleri ve topluma entegrasyonu konularında tecrübelerini ve gelecekteki projelerde yapılması gerekenleri aktardılar.
HARUSEM-TÖMER müdür yardımcıları Yrd. Doç. Dr. Hatice Kübra Ergin ve Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şit’in katıldığı toplantıda, uyum süreci kapsamında Şanlıurfa’daki geçici sığınmacıların barınma, çalışma ve eğitimle ilgili çalışmalar hakkında bilgilendirmede bulundular. Ayrıca Japonya Hükümeti finansmanıyla GAP İdaresi Başkanlığı, UNDP ve Harran Üniversitesi işbirliğiyle devam eden Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yürütülen Sosyal İstikrarın Güçlendirilmesi Projesinin Şanlıurfa’ya ve mültecilerin uyum sürecine katkıları üzerinde duruldu.
Bu projeyle, Türkiye’deki 2.8 Milyon Avrupalı olmayan göçmen ve mülteciye, uyum düzeylerine ilişkin uluslararası karşılaştırmalı veriler ve araçlar sağlayarak desteğin artırılması, bu konuda uluslararası ve AB standartlarının uygulamalarının iyileştirilmesi hedefleniyor. Bu sayede mülteci haklarının desteklenmesi yolunda Türkiye’de uyum alanından sorumlu kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ile diğer paydaşların kapasitelerini ve uzmanlık seviyelerini geliştirmek de amaçlanıyor. Projenin başlıca etkinlikleri arasında, teknik, bilimsel, sosyal, sanatsal ve benzeri buluşmalarla mültecilerin entegrasyonunun sağlanması geliyor. İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Derneği (İGAM) yetkilileri, böyle bir girişimin, Türkiye tarihinde görülmemiş bir sayıda mültecinin bulunduğu ve uyum konusunda önemli bir tecrübe ve bilgi eksikliğinin olduğu bu dönemde çok büyük bir önem taşıdığını belirttiler.