Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa'nın turizm turizm potansiyelinin tanıtılması amacıyla Mezopotamya Kültür Rotası Projesi kapsamında Diyarbakır'da "Kültür ve İnanç Destinasyonu Çalıştayı" gerçekleştirildi.
Resim
Mezopotamya'nın "altın üçgeni" olarak nitelendirilen Güneydoğu Anadolu Bölgesi illeri Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa'nın turizm potansiyelinin tanıtılması amacıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezinde, valilikler, Karacadağ ve Dicle Kalkınma ajanslarından yetkililer ile Türkiye'nin önde gelen turizm aktörleri ve acente temsilcilerinin katılımıyla "Kültür ve İnanç Destinasyonu Çalıştayı" düzenlendi.

Vali Münir Karaloğlu, çalıştayın şehirlere, insanlara, turizm sektörüne hayırlar getirmesini temenni etti.

Karaloğlu, şehirlere bütüncül bir turizm yol haritası oluşturmak, bölgenin cazibesini tüm dünyadan görünür kılmak, turizmin şehirlere sunduğu katma değeri artırmak, gençlere iş ve istihdam olanağı oluşturmak ve şehirlerin refahını artırmak için ortak akıl platformu olarak çalıştayı düzenlediklerini söyledi.

Resim

Çalıştayda, turizm trendlerinin iletişim imkanlarını, gelecek öngörülerini ve turizmin geleceğini, dijitalleşmeyi, markalaşmayı ve gastronomi zenginliğini tartışacaklarını belirten Karaloğlu, bunlarnı kendilerine sunduğu fırsatları ve bu fırsatlarla beraber ortaya koyacakları yeni hedefleri görüşeceklerini anlattı.

Üzerinde çalıştıkları destinasyonun kültür ve inanç turizmi için eşsiz bir destinasyon olduğuna dikkati çeken Karaloğlu, şöyle dedi:

"Konuştuğumuz bu 3 şehir bereketli hilalin kuzeyi, yukarı Mezopotamya havzasının altın üçgenidi. İlim, bereket, servet, medeniyet ve inancın değişmez rotasıdır. Turizm bir hikayenin peşinden gitmektir. İnsanlar hikaye dinlemek, hikayenin parçası olmak isterler. Turizmin yakıtı hikayedir, hikaye varsa turizmde kazanırsınız. Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa'da bu bereketli muhteşem destinasyonda sayılamayacak kadar çok hikayemiz var. Bölgedeki her taşımız yeryüzü medeniyeti ile yaşıt. Koca ülkelerin hikayeleri tek bir taşımın hikayesi kadar uzun değil. Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardinsiz medeniyet tarihi yazılamaz. Buralar olmadan diller tarihi, inanç tarihi de yazılamaz, gastronomi tarihi, yeme içme tarihi de yazılamaz. Bu kadar önemli bir destinasyon üzerinde çalışıyoruz. Burası batıya ve doğuya doğru akan, insanlık nehrinir kaynağıdır. Medeniyetin emeklemeye, yürümeye ve koşmaya başladığı toprakları konuşuyoruz. Burası insanlığın anavatanıdır. İnsanlık için burası özlemin adıdır. Özlenenle özleyeni bir araya getirmekte bizim misyonumuzdur."

Resim

Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa'nın turizminin gelişmesi ile ilgili çok çalışma olduğunu ifade eden Karaloğlu, bu 3 şehrin güçlerini birleştirerek yeni bir başlangıç yaptığını kaydetti.

Bölgede çok güzel huzur ve güvenlik ortamı olduğunu vurgulayan Karaloğlu, huzur ve güven ortamını tanıtmak istediklerini, toplantılarla bölge üzerindeki algıyı değiştirmeye çalıştıklarını kaydetti.

Karaloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şehirlerimizde var olan bu huzur ve güven ortamını, Türkiye'deki en az diğer şehirleri kadar huzurlu ve güvenli olan bölgemizi daha iyi tanıtmak durumundayız. Mezopotamyanın altın üçgenindeyiz, insanlığın sıfır noktasındayız, insanlığın başladığı coğrafyadayız. Bundan daha uygun kültür ve inanç destinasyonu yapabileceğimiz destinasyon sayısının az olduğuna inanıyoruz. Bu salonun turizm konusunda başaramayacağı hiçbir şey olmadığına inanıyorum. Türkiye deniz, kum ve güneş üçgeninde çok başarılı turizm operasyonu yapıyor. En az onun kadar potansiyelimiz olan kültür ve inanç turizminde de inşallah bu salondaki çalışmamız başlangıç olur."

- "Bölgede turizm ve kültür adına çok ciddi altyapı yatırımları yapılmış"

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, Diyarbakır'da tarihi bir toplantı gerçekleştirdiklerini söyledi.

Bölgenin refahı, gelişmesi ve istihdamı açısından çalıştayın son derece kıymetli olduğunu belirten Alpaslan, insanlığın bu topraklarda başladığını, çeşitli medeniyetlerin izlerinin ve kültürünün bu topraklarda oluştuğunu ifade etti.

Resim
Bakanlık olarak en büyük amaçlarından birinin Türkiye'de turizmi 12 aya ve tüm yıla yayılmasını sağlamak olduğunu belirten Alpaslan, şöyle dedi:

"Amacımız, Anadolunun her bir köşesinde turizmin herbir çeşidinin yaşatılmasıdır. Bu amacımızın gerçekleştirilmesi için önemli basamaklardın birtanesi de inanç ve kültür turizmi açısından çok büyük değerlere sahip olan bu bölgemizin biran önce turizmde gelişmesidir. Bölge, potansiyel olarak fazlasıyla bunlara sahip. Son zamanlarda terörün minimize olduğu ve sıfırlandığı bir süreçteyiz. Bölgede turizm ve kültür adına çok ciddi altyapı yatırımları yapılmış durumda. Bunlar devam etmektedir. Yine bölgenin tanıtımıyla ilgili çok güzel çalışmalar yapılıyor. Dolayısıyla turizmin gelişmesi için çok güzel bir ortam var. Elimizde tek negatif unsur tüm dünyayı kasıp kavuran virüs müsibetinden de inşallah en kısa zamanda tüm insanlık olarak kurtulursak bölgede gelişecek, büyüyecek çok güzel bir ortamı yakalamış olacağız."

Türkiye'nin birçok sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de çok önemli başarılar elde ettiğini dile getiren Alpaslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Valilerimizin koordinasyonunda, bakanlık ve sektörlerimizle bu çalışmalarda elimizi taşın altına koyarak bölgenin terörün de panzehiri olan turizmi hızla geliştirilerek bölgemizin hizmetine sunulmasından büyük memnuniyet duyacağız. Bölgemiz dünyada ve ülkemizde kültür, inanç ve buna bağlı olarak gastronomiye bağlı turizm saikiyle seyehat etme son zamanlarda artış durumdadır. Kısa zamanda dünyada seyahat edenlerin en az yarısının kültür, inanç ve gastronomi saikiyle seyahat edeceği öngörülmekte. Bu da bölgenin avantajını ve fırsatını daha net ortaya çıkartmaktadır."

Bölgenin dünyada daha iyi tanıtılması ve değerlerinin daha iyi bilinir hale gelmesi için Türkiye Turizmi Geliştirme ve Tanıtma Ajansı ile son derece güçlü bir destek sağlayacaklarını belirten Alpaslan, tüm illerin turizm değerlerini çok güçlü bir şekilde tanıtacaklarını kaydetti.

Bölgenin çok büyük zenginlikleri olduğunu, Pandeminin ardından bölgenin ziyaretçi akınına uğrayacağını ifade eden Alpaslan, şunları kaydetti:

"Yeter ki biz bunu gereği üzerine yapalım. Bu çalıştayda bunun temellerini ne şekilde yapılacağı ve stratejisinin ortaya konulacığı bir toplantı olacak. Çok verimli bir toplantı olacağını şimdiden öngörüyorum. O heyecan, anlayış ve birikim hepimizde var. inşallah bunu da başarıyla gerçekleştireceğiz. Bölge Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa altın üçgeni kültür ve inanç turizmi açısından çok büyük değerlere sahip. Sınır komşusu olduğu Adıyaman'ın Nemrutuyla, Batman'ın Hasankeyfiyle, Gaziantep'in Zeugmasıyla ve Rum Kalesiyle dalga dalga yayıldıkça bu değerlerin fazlasıyla artığı, gelen insanların 7-8 gün gecelemenin bile yetmeyeceği bütün deneyimleri büyük bir iştah ve zevkle yaşayacakları her türlü değere sahip olağanüstü bir ürün elimizdedir. Yeter ki bu ürünü doğru yatırımlar ve altyapılarla geliştirip dünyaya ve dünya insanlıgğını gösterdikten sonra geçmiş yıllarda ve çok yakın gelecekte başta göbeklitepe ve Diyarbakır surları olmak üzere Dünya Kültür Miras Listesinde çok değerli ürünlerimiz var. geçen yıl göbeklitepe yılı olarak gördük ki buranın farkındalığını ortaya koyduğumuz zaman akın akın insanları gelmekte. Akın akın insanlar bu güzellikleri ve değerleri yerinde yaşamak istemekte."

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra Cumhurbaşkını Recep Tayyip Erdoğan'ın turizmi starejik bir sektör ilan ettiğini belirten Alpaslan, turizm üzerinden ülkenin refahını ve istihdamının gelişmesi yönünde tüm bakanlıklara gerekli talimatları verdiğini ifade etti.

Alpaslan, bu güçten yola çıkarak çok hızlı bir şekilde kararları alıp gereken stratejileri belirleyip çok doğru adımlarla bölgenin ve ülkenin turizminin gelişmesi adına önemli ve büyük adımlar atacaklarını sözlerine ekledi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya da, bugün turizm güneşinin Diyarbakır'dan yükseldiğini, bu bölgenin Cahit Sıtkı Tarancı, Ziya Gökalp, Ahmet Arif gibi nice değerli ozanı bağrına bastığını, gönül dünyalarına ilham olduğunu belirtti.

Bölgede 12 bin yıllık tarihi ile insanlık tarihini yeniden yazdıran Göbeklitepe, UNESCO Dünya Miras Listesinin gözdesi Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri, Dara Antik Kenti, Midyat, Malabadi Köprüsü ve yüzlercesinin olduğunu kaydeden Bağlıkaya, bu topraklardan, turizmde ortak bir dilin, barışın elçisi olarak çağrıda bulunduğunu bildirdi.

Ülkede hala kültür ve inanç turizminde istedikleri yerde olmadıklarını aktaran Bağlıkaya, şöyle devam etti:

"Geçen yıl, ülkemize gelen 45 milyon yabancı misafirin yüzde 80'i Antalya, Aydın, Muğla, İzmir ve İstanbul'a gelmiş. Kalan 76 ilimizin payı ne yazık ki çok düşük. Yeni bir anlayış ve birliktelikle 13 büyük medeniyete ev sahipliği yapmış, mutfağı, doğası, insanı ile eşsiz bir destinasyon olan Anadolu'yu kültür gezginleriyle buluşturmanın, bu topraklardaki büyüleyici efsaneleri, hikayeleri tüm dünyayla paylaşmanın zamanı çoktan geldi. Altın üçgen olarak adlandırdığımız Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin'in yanına bu bölgeden hangi şehrimizi eklesek altın dörtgen, altın beşgen olarak değer almaya devam edecektir."

Turizmcilerin bir görevinin de bu eşsiz güzellikleri, vatandaşlarla, dünya insanı ile köprüler kurarak buluşturmak olduğunu anlatan Bağlıkaya, yaşadıkları duyguları, ortak mirası, insan olmanın evrenselliği ve sorumluluğuyla aktarmak olduğunu dile getirdi.

"Bugün burada görmekten çok mutlu olduğumuz en üst düzeyde tecelli eden kararlılık hem bölge hem de ülkemiz için büyük bir şans, büyük bir fırsat. Devlet, sivil toplum kuruluşu, özel sektör iş birliğinin sinerjisini, yerel halkında kucaklaması ve coşkusuyla kısa sürede hedeflere ulaşacağımıza inanıyorum." diyen Bağlıkaya, bölge turizminin gelişimi için canla başla çalışmaya devam edeceklerine işaret etti.

Çalıştay kapsamında bölgenin turizmi açısından önemli olan "Mezopotamya Bölgesel Turizm Fuarı"nın 2021 yılından başlayarak her yıl düzenlenmesine ilişkin olarak TÜRSAB ile Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası arasında protokol imzalandı.

Çalıştaya, Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Mardin Vali Yardımcısı Recep Aydın, siviy toplum kuruluşlarının temsilcileri ve turizm sektörü temsilcileri katıldı.

Öte yandan, Fotono21 Fotoğraf Derneği tarafından Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa'nın tarihi ve turistik yerlerinin fotoğraflarının yer aldığı "3 Şehir Tek Rota" fotoğraf sergisi açıldı.