Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May ile görüşmesinin ardından basın açıklaması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ve Irak’ta yaşanan gelişmelerin Türkiye ve İngiltere arasında büyük önem ifade ettiğini belirterek, “Koalisyon güçleriyle Türkiye’nin iş birliğini bundan sonraki süreçte çok daha farklı bir konsepte oturtalım istiyoruz, bu konuları aramızda görüştük” dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen kabulün ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Birleşik Krallık Başbakanı May açıklamalarda bulundu. Birleşik Krallık Başbakanı May’le gerek ikili, gerek heyetler arası çalışma yemeğinde yaptıkları görüşmelerin her iki ülke hakkında hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede siyasi, askerî, ekonomik, ticari, kültürel, bölgesel sorunları ve terörle mücadele konusunu ele alma fırsatı bulduklarını kaydetti. “İKİ NATO ÜLKESİ OLARAK, SÜREKLİ DAYANIŞMA HÂLİNDEYİZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi noktada Türkiye ve İngiltere’nin müşterek hareket etme kabiliyetine sahip iki ülke olduğunu ifade etti. Askerî noktada iki NATO ülkesinin sürekli dayanışma hâlinde olduğunu ve bu şekilde çalışmaları sürdürdüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sonraki süreçte de nelere yapabileceğimizi, bunun yanında savunma sanayinde ne gibi müşterek adımlar atabileceğimizi, bunları görüşme fırsatını bulduk. Zaten biraz sonra da Sayın Başbakanla yapacakları görüşmede, bu konuyu çok daha farklı bir platforma da taşıyacaklar. Ve bundan sonraki süreç, inanıyorum ki Türkiye-İngiltere arasında çok daha farklı bir konuma gelecektir” dedi. “ENERJİ ALANINDA, CİDDİ İŞBİRLİĞİ MÜMKÜN” Özellikle ekonomik alanda da şu anda 15,6 milyar dolar seviyesine çıkmış olan ticaret hacmini ilk etapta 20 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedeflediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Kendilerine ben de bunu teklif ettim ve bu adımı atalım dedim. Aramızda stratejik ortaklık konusunu ki 2010 yılında bu adımı attık… Attığımız bu adımın bundan sonraki süreçte gelişerek devamı ve her iki ülke arasında aksamadan, her yıl ne yaptık, ne yapıyoruz, ne yapacağız, bunları her iki ülkenin yetkilileri gerek bakanlar düzeyinde, gerekse başbakanlar düzeyinde sürdürülmesinin çok çok isabetli olacağına inanıyorum. Bu konuda da zaten mutabık kaldık.” Türkiye ve İngiltere arasında özellikle enerji alanında ciddi iş birliğinin yapılmasının mümkün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayinde de iş birliğinin birçok alanda atılabileceğini söyledi. “İNGİLTERE’NİN TÜRKİYE’DEKİ YATIRIMLARI BİZLERİ MUTLU EDECEKTİR” Millî Muharip Uçak (TF-X) proje çalışmasında atılacak adımın bugün çok çok önemli olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bunların yanında, gerek İHA’larla ilgili atılacak adımlar, bunları aramızda görüşme imkânını bulduk ve buradaki kararlılık bizleri özellikle mutlu etmiştir” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir Türk firmasının İngiltere’de çok önemli bir ihaleyi kazanmak suretiyle orada botlar yapacak olmasının da önemli bir gelişme olduğunu vurguladı. Aynı zamanda Türk firmalarının İngiltere piyasasına girmiş olmasının sevindirici olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sonraki süreçte İngiltere’nin Türkiye’deki yatırımları bizleri ciddi manada tabi ki mutlu edecektir. Ben, Sayın Başbakanda tabi bu azmi, bu kararlılığı da gördüm, bunu da özellikle ifade etmek istiyorum” dedi. “ASTANA VE CENEVRE SÜRECİNİ GÖRÜŞTÜK” Suriye ve Irak’ta yaşanan gelişmelerin Türkiye ve İngiltere arasında büyük önem ifade ettiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Koalisyon güçleriyle Türkiye’nin iş birliğini bundan sonraki süreçte çok daha farklı bir konsepte oturtalım istiyoruz, bu konuları aramızda görüştük. Astana sürecini değerlendirme imkânımız oldu, bunu aramızda değerlendirdik. Ve şimdi tabi Cenevre süreci var, Cenevre sürecini aramızda yine konuştuk. Bir başka önemli adım, özellikle de Somali meselesi, Kıbrıs meselesi, çünkü malum 3 garantör ülke, Türkiye, İngiltere, Yunanistan, Kıbrıs’ta daha neler yapabiliriz, ne gibi adımlar atabiliriz, bunları aramızda görüşme fırsatını bulduk ve bunları da aramızda görüştük.” “Ben gerçekten gerek çalışma yemeğinde, gerekse ikili görüşmede attığımız bu adımlardan haz duydum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sonraki süreçte de bu başarının devamına inanıyorum. Sürekli olarak gerek istihbarat teşkilatlarımızın, gerek savunma teşkilatlarımızın birbirleriyle yapacakları görüşmelerle bu sürecin güçlenerek devam edeceğine inanıyorum” diye konuştu. BİRLEŞİK KRALLIK BAŞBAKANI MAY: “TÜRKİYE, İNGİLTERE'NİN EN ESKİ DOSTLARINDAN BİRİDİR” Birleşik Krallık Başbakanı May ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a davet için teşekkürlerini sunarak, son derece faydalı bir görüşme gerçekleştirdiklerini kaydetti. Türkiye'nin, İngiltere'nin en eski dostlarından biri olduğunu ve iki ülke ilişkilerinin 400 yıllık geçmişe dayandığını anımsatan Başbakan May, Türkiye'nin, 15 Temmuz darbe girişiminde demokrasisine sahip çıktığının altını çizdi. Büyük bir mücadelenin gösterildiğini sözlerine ekleyen Başbakan May, hukukun üstünlüğü ve uluslararası insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmenin devam ettirilmesinin önemli olduğunu kaydetti. Görüşmede önemli konuların ele alındığını dile getiren Başbakan May, “Kıbrıs konusunu ele aldık ki Kıbrıs meselesinde tabii ki bir taahhüdümüz söz konusu, bir çözüm bulunmasını arzuluyoruz. Suriye konusunda da DEAŞ'a karşı birlikte mücadelemiz söz konusu. Barışın koşullarını da oluşturmaya çalışıyoruz. Bununla birlikte yaptığımız çalışmaları sivil havacılık güvenliği alanında yoğunlaştırmak istiyoruz. Eğitim ve bilgi paylaşımı programının devreye sokulmasıyla bunu yapacağız” dedi. Türkiye ile İngiltere arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesini de ele aldıkları kaydeden Birleşik Krallık Başbakanı May, ilişkileri daha ileriye taşıma arzusunda olduklarını belirterek, “Bunun her iki ülkenin çıkarına olacağını inanıyoruz, her iki ülkeyi daha zengin ve müreffeh kılacağına inanıyoruz. Bir ortak çalışma grubunu da oluşturacağız ki ticaret ilişkilerimiz daha derinlemesine ele alınabilsin” değerlendirmesinde bulundu.