İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi'ne 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırılar 40'ıncı gününde artarak devam ediyor.İsrail ordusu, bu sabah Gazze'de binlerce hasta ile yerinden edilmiş sivilin bulunduğu bölgenin en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesi'ne baskın düzenledi.

Gazze Hastaneler Genel Müdürü Muhammed Zakkut, "İsrail ordusunun Şifa Hastanesi'ne düzenlediği baskında hastane içinden tek kurşun bile atılmadı. İşgal ordusu, askerlerinin Şifa Hastanesi'ne girmesinin kendisi için bir zafer olacağına inanıyordu ancak direnişin varlığına dair herhangi bir kanıt bulamadı." açıklaması yaptı.

Filistin yönetimi, İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne saldırısının uluslararası hukukun açıkça ihlali olduğunu belirterek, binlerce kişiyi korumak için acil uluslararası müdahale çağrısında bulundu.

Hamas da İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne düzenlediği baskında "katliam" yapılmasına karşı uyarıda bulunarak, sağlık personelinin, yaralıların ve hastanede yerinden edilmiş binlerce Filistinlinin güvenliğinden İsrail'i, ABD'yi ve uluslararası toplumu sorumlu tuttu.

Şifa Hastanesi'nden güvenlik gerekçesiyle adını açıklamak istemeyen bir kaynak, AA'ya yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, Şifa Hastanesi'ne sığınan Filistinlileri içeride alıkoyduğunu söyledi.

Şifa Hastanesi'ndeki sağlık hizmetlerinin tümüyle durduğunu aktaran kaynak, "Hizmetlerin durması nedeniyle yüzlerce hasta ve yaralının hayati tehlikesi söz konusu. Nitekim insanların yaraları çürümeye başladı, bu da salgın hastalıklara yol açabilir." dedi.

İsrail askerlerinin buraya sığınan Filistinlileri binalarda alıkoymaya devam ettiğini ve Şifa Hastanesi'ne giriş çıkışları engellediğini aktaran kaynak, İsrail güçlerinin Şifa Hastanesi diyaliz bölümünde konuşlandığı ve diğer bölümleri de kuşatma altına aldığını ifade etti.

Filistinli kaynaklar, Şifa Hastanesi'ndeki durumun son derece trajik olduğuna işaret etti.

İsrail'in Gazze Şeridi'nde öldürdüğü Filistinlilerin sayısı 11 bin 500'e ulaştı

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin bilgi verildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim'de başlattığı saldırılarda öldürülenlerin sayısının 11 bin 500'e ulaştığı aktarılan açıklamada, bunlar arasında 4 bin 710 çocuk, 3 bin 160 kadının olduğu aktarıldı.

Saldırılar sonucu Gazze Şeridi'nde ölen sağlık çalışanları sayısının 200'e ulaştığı vurgulanan açıklamada, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de 51 gazeteci ve 22 sivil savunma çalışanının da yaşamını yitirdiği ifade edildi.

İsrail ordusunun 40 gündür sürdürdüğü saldırılarda Gazze'de 29 bin 800 kişinin de yaralandığı belirtilen açıklamada, yaralıların ise yüzde 70'inden fazlasını kadın ve çocukların oluşturduğu kaydedildi.

İsrail'in saldırılarında yıkılan binaların enkazında kalanların bulunduğu belirtilen açıklamada, 1770’i çocuk olmak üzere 3 bin 640 kişi hakkında kayıp bildiriminde bulunulduğu vurgulandı.

Açıklamada, İsrail saldırıları nedeniyle 25 hastane ile 52 sağlık merkezinin hizmet dışı kaldığı ve 55 ambulansın kullanılamaz hale geldiği aktarıldı.

İbadethanelerin de hedef alındığına işaret edilen açıklamada, saldırılarda 74 caminin tamamen yıkıldığı ve 3 kilise ile 162 caminin de zarar gördüğü belirtildi.

İsrail'in 255 okulu hedef aldığı aktarılan açıklamada, bunlardan 63'ünün hizmet dışı kaldığı ve 95 hükümet tesisinin de yıkıldığı ifade edildi.

Gazze'deki hükümetten, İsrail'in Şifa Hastanesi'ne saldırılarının durdurulması çağrısı

Gazze Şeridi'ndeki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordu güçlerinin Gazze Şeridi'nin en büyük sağlık kompleksi olan Şifa Hastanesi'nde "savaş suçu" işlediği belirtildi.

Tüm dünya ülkelerine İsrail'in saldırılarını durdurmak için müdahale çağrısında bulunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"İsrail, savaş suçu, ahlaka ve insanlığa karşı suç olarak sınıflandırılan bu uygulamaları, Şifa Hastanesi'ne yönelik bir kışkırtma ve kamuoyunu yanıltma kampanyasının ardından gerçekleştirdi."

İsrail'in, Şifa Hastanesi'nden çıkış için güvenli geçişlerin varlığından bahsetmesinin sadece bir “propaganda” olduğu vurgulanan açıklamada, İsrail ordusunun Şifa Hastanesi'nden ayrılmaya çalışan birçok aileyi sahada ve doğrudan infaz ederek 30'dan fazla kişiyi öldürdüğü ve onlarca kişiyi yaraladığı kaydedildi.

Açıklamada, "İsrail askerleri, kompleksin içindeki binalara tanklar, ağır silahlı askerler, patlayıcılar ve insansız hava araçlarıyla baskın düzenledi. Hastane içerisinde ateş açtı. İsrail ordusu çok sayıda çocuğu ve bazı hastaları hastaneden kovarak sokağa attı ve onları ölüme terk etti." ifadeleri kullanıldı.

İsrail askerlerinin, sağlık ekiplerini tehdit ederek binaları boşalttırdığı belirtilen açıklamada, İsrail ordusunun, Şifa Tıp Kompleksi'nde çok sayıda hasta, yaralı ve yerinden edilmiş kişi ile çok sayıda sağlık ve bakım personelini darbettiği, kıyafetlerini çıkarmaya zorladığı ve onlara hakaret ettiği kaydedildi.

Açıklamada, "hala çeşitli suçlar ve katliamlar işleyen" İsrail ordusunun hastanenin içinde ateş açarak yaralılar, hastalar ve yerinden edilmişler arasında korku ve paniğe neden olduğu aktarıldı.

Hamas: İsrail, Şifa Hastanesi'ne silah yerleştirerek komik bir tiyatro kurguluyor

Hamas, İsrail'in, "Hamas'ın faaliyetlerinin bulunduğuna işaret eden istihbarat bilgileri doğrultusunda belirli bir yerleşkeye baskın düzenlediğine" dair açıklamasına yanıt verdi.

İsrail'in Şifa Hastanesi'nde silah ve teçhizat bulunduğunu iddia etmesinin, "Gazze'de sağlık sektörünü yok etmeye yönelik suçunu meşrulaştırmaya çalıştığı yalanların ve ucuz propagandanın devamından başka bir şey olmadığı" belirtildi.

Bu iddiaların İsrail'in Rantisi Çocuk Hastanesi'ne baskın sırasında yaptığı içi boş propagandanın benzeri olduğu kaydedilen açıklamada, İsrail'in bir yere silah yerleştirerek, artık kimseyi kandıramadığı komik bir tiyatro oyunu kurguladığı aktarıldı.

"İsrail'in çocuklara, kadınlara ve savunmasız sivillere karşı işlediği suçları örtbas etmek için yaydığı yalan ve aldatmacanın boyutunun farkındayız." ifadeleri kullanılan açıklama şöyle devam etti:

"Birleşmiş Milletlere ve uluslararası kuruluşlara, hastanelerin koşullarını gözden geçirmek ve İsrail'in yalan söylemi ile asılsız iddialarını tespit etmek için uluslararası bir komite kurma çağrısını iki haftadır birden fazla kez tekrarlıyoruz."

İsrail, "güvenli" dediği Gazze'nin güneyindeki sivillerden bölgeyi terk etmelerini istedi

Bölgedeki AA muhabirinin aktardığına göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentindeki bazı bölgelere acilen tahliye edilmesini içeren broşürler attı.

Han Yunus kentinin doğusunda İsrail sınırı yakınında yer alan El-Karara, Huzaa, Beni Suheyla ve Absan mahallelerinde yaşayanların evlerinin boşaltılması istendi.

Broşürlerde, "Güvenliğiniz için acilen ikamet ettiğiniz yeri boşaltıp bilinen barınaklara gitmeniz gerekmektedir." ifadelerine yer verildi.

Böylece, İsrail ordusu, daha önce "güvenli" olduğunu iddia ettiği bölgelerdeki sivilleri de yine yaşadıkları yerden zorla tahliye emri vermiş oldu.

Norveç Mülteci Konseyi (NRC) Genel Sekreteri Jan Egeland, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, "İsrail ordusu, birbiri ardına yok ettiği mahallelerde NRC yardım çalışanlarının peşini bırakmıyor. Şimdi de Han Yunus'tan bile çıkmalarını isteyerek, var olmayan 'bilinen barınaklara' kaçma talimatı veriyor. Washington, Londra, Brüksel ve Berlin'de evde kimse var mı?" ifadelerini kullandı.

İsrail Ordu Radyosunun aktardığı haberde de ordunun ilk kez Han Yunus'ta bazı mahalleleri boşaltmasını istediği ve bunun İsrail ordusunun Gazze'deki işgalini genişletmesine ilişkin önemli bir hamle olduğu ifade edildi.

Filistin Sağlık Bakanı Keyle: Şifa Kompleksi'ndeki kişilerin hayatlarından tam sorumlu olan işgal güçleridir

Filistin Sağlık Bakanı Mey Keyle, Gazze Şeridi'ndeki Şifa Hastanesi'nde sağlık personeli, hastalar ve yerinden edilmiş sivillerin hayatlarından İsrail güçlerinin sorumlu olduğunu belirtti.

Filistin haber ajansı WAFA'nın haberine göre, Keyle, "İsrail işgal güçlerinin Gazze'deki Şifa Tıp Kompleksi'ni kuşatarak, bombalayarak insanlığa ve sağlık personeline ve hastalara karşı yeni bir suç işlediğini" söyledi.

"Şifa Kompleksi'ndeki sağlık personelinin, hastaların ve yerinden edilmiş kişilerin hayatlarından tam sorumlu olan işgal güçleridir." diyen Keyle, İsrail güçlerinin hastaneyi bombalayarak insanlığa karşı yeni bir suç işlediğini dile getirdi. 

Gazze hükümeti: Şifa Hastanesi'nin basılması savaş suçudur

Gazze Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, "İsrail, Şifa Hastanesi'nin direnişin sevk ve idare merkezi olduğunu ispat edemeyecek." dedi.

Sevabite, İsrail işgal güçleri tarafından Şifa Hastanesi'ne baskın düzenlenmesinin bir savaş suçu olduğunu söyledi.

İsrail'in, Şifa Hastanesi'nin Gazze'deki direnişin sevk ve idare merkezi olduğunu ispat etmeye çalıştığını ancak bunda başarısız olacağını dile getiren Sevabite, "İşgal güçlerinin, hastaneye silahlar sokarak belirli şekilde düzenleyip görüntülerini çekeceği" tahmininde bulundu.

BM: Hastaneler savaş sahası olmamalı

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında, Gazze'deki gelişmeler hakkında konuştu.

Gazze'de siviller ve sivil altyapıların hedef alınmaya devam edildiğini belirten Dujarric, "Daha önce de birçok kez söylediğimiz gibi, siviller ve sivil altyapılar korunmalıdır." dedi.

Dujarric, Filistinlilerin zorla yerinden edilmelerine de başından beri karşı olduklarının altını çizdi.

Gazze'de önceliğin ateşkes olduğunu yineleyen Dujarric, talep edilen süre hakkında konuşmazken, insani yardımları tamamlamak için yeterli süre verilmesi gerektiğini vurguladı.

"Gördüklerimiz karşısında çok endişeliyiz"

Şifa Hastanesi'nden gelen görüntüleri gördüklerini aktaran Dujarric, bunların çok rahatsız edici olduğunu belirterek, taraflara uluslararası insancıl hukuka uyma çağrısını yineledi.

Dujarric, BM'nin hastanede personeli olmadığını o yüzden gelen rapor ve haberlere baktıklarını belirterek, "Gördüklerimiz karşısında çok endişeliyiz." diye konuştu.

Hastanelerin uluslararası insancıl hukuk uyarınca korunduğunu belirten Dujarric, "Hastaneler savaş sahası olmamalı. Taraflar hastanede çatışmamalı. Bu dünyanın hiçbir yerinde olmamalı. Nokta." ifadelerini kullandı.

"Çok daha fazla yakıta ihtiyaç var"

Dujarric, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinden (OCHA) edindikleri bilgiye göre, Mısır'dan 91 yardım tırının dün giriş yaptığını ancak yakıt olmadığı için dağıtımın mümkün olmadığını söyledi.

Sadece Mısır'dan gelen yardımları almakta kullanmak için 25 bin litre yakıtın Gazze Şeridi'ne ulaştığını da anımsatan Dujarric, "Daha fazla yakıta ihtiyaç var. Kullanıma ilişkin getirilen kısıtlamalar da durumu zorlaştırıyor. Elektrik santralleri, sağlık tesisleri, temiz su, fırınların çalışması, yardım tırlarının dağıtımı için çok daha fazla yakıta ihtiyaç var. Yakıt bizim cankurtaran halatımız." değerlendirmesinde bulundu.

UNICEF İcra Direktörü kaza geçirdi

Diğer taraftan Dujarric, BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) İcra Direktörü Catherine Russell'ın dün Gazze'ye giderken Mısır'da trafik kazası geçirdiğini duyurdu.

Russell'ın yaralandığını ancak Gazze ziyaretine devam ettiğini aktaran Dujarric, İcra Direktörü'nün bugün tekrar doktor kontrolünden geçtiğini ve bölgeye ziyaretini sonlandırması gerektiğini ifade etti.

Dujarric, bu nedenle Russell'ın İsrail'e de gidemeyeceğini belirterek, tedavi olduktan sonra bölgeye döneceğini söyledi.

BM Acil Yardım Koordinatörü Griffiths: Gazze'deki katliam her geçen gün yeni bir dehşet boyutuna ulaşıyor

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, İsrail'in ablukası ve yoğun saldırıları altındaki Gazze'deki duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Gazze'de hastanelerin saldırıya uğradığını, prematüre bebeklerin öldüğünü ve insanların hayatta kalması için gerekli temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığını vurgulayan Griffiths, "Gazze'deki katliam her geçen gün yeni bir dehşet boyutuna ulaşıyor, dünya bunu sarsıntı içinde izliyor. Bunun devam etmesine izin verilemez." değerlendirmesinde bulundu.

Taraflara uluslararası insancıl hukuka saygı gösterme çağrısında bulunan Griffiths, Gazze'de insani ateşkesin kabul edilmesi ve çatışmaların durdurulması gerektiğinin altını çizdi.

Griffiths, Gazze'de yaşananların durdurulması için bir plan hazırladıklarını ve uluslararası topluma buna destek vermeleri yönünde çağrıda bulunurken, yardım kuruluşlarının sürekli olarak yardım konvoyu akışı sağlaması ve bunun güvenli bir şekilde yapılmasının kolaylaştırılması gerektiğini belirtti.

Kerem Şalom Sınır Kapısı da dahil, yardım ve ticari kamyonlarının girebileceği ek geçiş noktaları açılması çağrısında bulunan Griffiths, "BM, diğer insani kuruluşlar ile kamu ve özel sektör kuruluşlarının, yardım ve temel hizmetleri sağlamak için yeterli miktarda yakıta erişmesine izin verin. İnsani yardım kuruluşlarına, hiçbir engel veya müdahale olmadan Gazze'nin her yerine yardım ulaştırmasına imkan tanıyın." ifadelerini kullandı.

Griffiths, yerinden edilmiş kişiler için Gazze genelindeki okullar ve diğer kamu tesislerinde güvenli barınakların sayısının artırılmasına ve bunların çatışmalar boyunca "güvenli bölgeler" olarak kalmalarının sağlanmasına izin verilmesi çağrısında bulundu.

"Sivillerin daha güvenli bölgelere ulaşmasına izin verilmeli"

Sivilleri ve sivil altyapıyı çatışmalardan korumaya ve insani yardım erişimini kolaylaştırmaya yardımcı olacak bir "insani bildirim mekanizmasının" geliştirilmesi gerektiğini de vurgulayan Griffiths, şunları kaydetti:

"Sivillerin daha güvenli bölgelere ulaşmasına ve gönüllü olarak evlerine dönmelerine izin verilmeli. Şu anda 1,2 milyar dolar tutarında (Gazze ve Batı Şeria için) insani yardım çağrısına fon sağlanmalı. Temel hizmetlerin yeniden başlamasına ve temel ticaretin yeniden başlamasına izin vermek için insani ateşkes uygulanmalı. Böyle bir ateşkes, yardımların dağıtımını kolaylaştırmak, rehinelerin serbest bırakılmasına izin vermek ve sivillere rahatlık sağlamak açısından da hayati önem taşıyor."

Griffiths, Gazze'deki katliamı durdurmak için belirledikleri bu planı uygulamak için uluslararası desteğe ihtiyacı olduklarını kaydederek "Dünya çok geç olmadan harekete geçmeli." ifadesine yer verdi.

"İsrail güçleri Şifa Hastanesi'ne saldırarak bir kez daha iğrenç bir suç işledi"

Gazze'deki hükümete bağlı medya ofisinden İsrail ordusunun binlerce sivil ve hastanın bulunduğu Şifa Hastanesi'ni işgaliyle ilgili yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, "İsrail güçleri, Şifa Hastanesi'ne saldırıp 9 bine yakın hasta, yaralı, sağlık personeli ve yerinden edilmiş sivilin bulunduğunu bildiği halde hastane içinde ateş açarak, bir kez daha önceden planlanmış iğrenç bir suç işledi." ifadeleri kullanıldı.

Şifa Hastanesi'ne yapılan bu saldırının, İsrail'in 700'den fazla kişinin ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanan hastanelere, ambulanslara ve sağlık personeline yönelik süregelen saldırı ve katliamlarının bir yenisi olduğu belirtildi.

İsrail'in daha önce de El-Ehli Baptist Hastanesi'nde katliam yaptığı hatırlatılan açıklamada, bugün de Şifa Hastanesi'ni işgal ederek tarihi bir suç işlediği vurgulandı.

Gazze Şeridi'nde İsrail'in saldırılarının başladığı günden bu yana hastaneler ve sağlık personellerinin hedef tahtasında olduğu kaydedilen açıklamada, "İşgal güçleri, bu vahşi saldırılarında şu ana dek 198 doktor, hemşire ve ilk yardım personeli ile 55 ambulansı hedef aldı, 25 hastane hizmet dışı kaldı." ifadelerine yer verildi.

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırılarında en az 68 kişi öldürüldü İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırılarında en az 68 kişi öldürüldü

DSÖ: İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesine yaptığı baskın kabul edilemez

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, DSÖ'nün haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

Son üç gündür DSÖ'ye Gazze'deki ölüm veya yaralanma sayısına ilişkin güncelleme gelmemesinin, sağlık sisteminin işleyişini değerlendirmelerini zorlaştırdığını belirten Ghebreyesus, "Gazze'deki hastanelerin yalnızca dörtte biri çalışıyor. 36 hastaneden 26'sı ya hasar, saldırı ya da yakıtı bittiği için artık hizmet veremiyor." dedi.

Ghebreyesus, "İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesine yaptığı baskın kabul edilemez. Hastaneler savaş alanı değildir." diye konuştu.

Gazze Hastaneler Genel Müdürü Zakut: İsrail Şifa Hastanesi'ndeki hasta ve çocukları zorla çıkardı

Gazze Hastaneler Genel Müdürü Muhammed Zakut, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta yer alan Nasır Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı.

Genel Müdür Zakut, "İsrail ordusu, çocukları, hastaları, refakatçilerini ve bazı sağlık personelini Şifa Hastanesi'nden zorla çıkardı, hastalar hastaneden yürüyerek ayrılmak zorunda kaldı." dedi.

"Hastanede hala 650 hasta bulunuyor. Bunlardan 22'si yoğun bakımda, 36'sı ise prematüre bebek." diyen Zakut, hastanedeki hastalar, sağlık personeli ve zorla yerinden edilen Filistinlilerin hayatının tümüyle İsrail'in sorumluluğunda olduğunu vurguladı.

Zakut, bu kişilerin Gazze dışında tedavi edilmeleri, can güvenliklerinin sağlanması için Mısır'a tahliye edilmelerini talep etti.

Filistinli yetkili, ayrıca Şifa Hastanesi ve diğer hastaneler için acilen yakıt sağlanması çağrısında bulundu.

Filistin: İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne saldırısı uluslararası hukukun açıkça ihlalidir

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne saldırısı kınandı.

Açıklamada, "Gazze hastanelerine yapılan baskınlar işgalin halkımıza karşı işlediği tüm ihlallerin ve suçların bir uzantısıdır. Şifa Hastanesi'ne yapılan saldırı uluslararası hukukun, uluslararası insancıl hukukun ve Cenevre Sözleşmelerinin açıkça ihlalidir." ifadelerine yer verildi.

Sürekli sağlık merkezleri ile sağlık ve ambulans ekiplerinin hedef alınmasıyla Filistin vatandaşlarının tedavi ve tıbbi hizmet alma hakkından mahrum bırakıldığı kaydedilen açıklamada, sağlık personeli, hastanedeki prematüre bebekler ve yerinden edilmiş kişiler dahil olmak üzere binlerce hasta, yaralı ve çocuğun güvenliğinden tamamen İsrail sorumlu tutuldu.

Açıklamada, sağlık personeli, hastalar ve yerinden edilmiş binlerce Filistinliye koruma sağlamak için acil uluslararası müdahale çağrısında bulunuldu.

DSÖ: Şifa Hastanesine askeri saldırı yapıldığına dair haberler son derece endişe verici

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze'de Şifa Hastanesine askeri saldırı yapıldığına dair haberlerin son derece endişe verici olduğunu belirtti.

Ghebreyesus, X sosyal medya platformundan, İsrail askerlerinin Şifa Hastanesine baskın düzenlemesine ilişkin paylaşımda bulundu.

"Şifa Hastanesine askeri saldırı yapıldığına dair haberler son derece endişe verici. Sağlık personeli ve hastaların güvenliğinden kaygılıyız." ifadelerini kullanan Ghebreyesus, hastanedeki sağlık personeliyle bağlantılarının yeniden koptuğunu vurguladı.

BM Acil Yardım Koordinatörü Griffiths: Hastaneler savaş alanı değildir

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, "(Gazze'de) Şifa Hastanesi'ne askeri baskın yapıldığına ilişkin haberler karşısında dehşete düştüm. Hastaneler savaş alanı değildir." ifadesini kullandı.

Griffiths, X sosyal medya platformundan, İsrail askerlerinin Şifa Hastanesi'ne baskın düzenlemesine ilişkin paylaşımda bulundu.

Yenidoğanların, hastaların, sağlık personelinin ve bütün sivillerin korunmasının diğer tüm kaygıların önüne geçmesi gerektiğini vurgulayan Griffiths, "Şifa Hastanesi'ne askeri baskın yapıldığına ilişkin haberler karşısında dehşete düştüm. Hastaneler savaş alanı değildir." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail Ordu Radyosu: Baskın yapılan Şifa Hastanesi'nde İsrailli esirlerin bulunduğuna dair belirti yok

İsrail askerlerinin baskın düzenlediği Gazze’deki Şifa Hastanesi’nde İsrailli esirlerin bulunduğuna dair bir belirti olmadığı, İsrail ordusunun bölgedeki aramalarının sürdüğü bildirildi.

İsrail Ordu Radyosunun aktardığı haberde, “Şifa Hastanesi’nde kaçırılanların varlığına dair bir belirti yok, taramalar devam ediyor.” ifadelerine yer verildi.

Haberde, hastanedeki İsrail güçleri ile, “askerlerden ayrı bir yerde bulunan hastalarla veya hastanedeki sağlık ekipleriyle herhangi bir sürtüşme yaşanmadığı” kaydedildi.

Öte yandan İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin şu anda Şifa Hastanesi'ndeki “belirli bir alanda” Hamas’a karşı “hassas ve hedefi olan bir operasyon” yürüttüğü ifade edildi.

Açıklamada, hastane baskınının, “Hamas'ın faaliyetlerinin bu bölgeden yönlendirildiğini gösteren istihbarat bilgilerine dayandığı” iddia edildi.

Hamas: İsrail ateşkes ve esir takası konusunda oyalama politikası izliyor

Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, sosyal paylaşım platformu Telegram hesabından konuya ilişkin açıklamada bulundu.

Rişk, İsrail'in, Hamas'ın elinde bulunan 50 kadın ve çocuğun serbest bırakılması karşılığında kendi hapishanelerinde bulunan bazı Filistinli kadın ve çocukları serbest bırakmayı ve gerçek bir insani ateşkes ilan etmeyi reddettiğini kaydetti.

Anlaşmanın aynı zamanda Gazze Şeridi'ndeki tüm bölgelere insani yardımın ulaştırılması ve yardımların dağıtılmasına olanak tanıyan uygun güvenlik ortamının sağlanmasını da içerdiğini ifade eden Rişk, İsrail'in anlaşmaya varma konusunda ciddi olmadığını, daha fazla zaman kazanmak ve saldırılarını sürdürmek için oyalandığını vurguladı.

İsrail ordusu, baskın düzenlediği Gazze'deki Şifa Hastanesi'nden kısmen çekildi

Şifa Hastanesi'ndeki kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail ordusu Şifa Hastanesi'ndeki araçlarını kısmen geri çekti ancak bazı askerlerini hastane içinde bıraktı.

"Şifa Hastanesi'nde hareket eden her şeye ateş açıldığı için hastanenin içinde bulunanlar dışarı çıkamıyor." diyen kaynak, İsrail ordusunun Şifa Hastanesi'ne sığınan bazı hasta ve yakınlarını gözaltına alarak bilinmeyen bir yere götürdüğünü aktardı.

İsrail ordusunun Şifa Hastanesi'nin doğumhane binası yakınındaki bölümlerden birine saldırı düzenlediğini dile getiren kaynak, Şifa Hastanesi'nde, yaklaşık 700 hasta ve yaralının yanı sıra 650 sağlık çalışanının olduğunu, bunların dışında da hastaneye sığınan yaklaşık 1000 kişinin bulunduğunu kaydetti.

Öte yandan Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan haberde de İsrail ordusunun Şifa Hastanesi'ni tanklarla kuşatmaya devam ettiği belirtildi.

Haberde, Şifa Hastanesi'nin çevresindeki binaların tepelerine yerleşen İsrailli keskin nişancılar ve üzerinde sürekli uçuşlar yapan insansız hava araçlarıyla (İHA) gözetlendiği ifade edildi.

Şifa Hastanesi'nin çevresini kuşatan İsrail ordusuna ait tankların ayrıca yakın noktalara atışlar yaptığı aktarıldı.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı da İsrail ordusunun topçu atışlarıyla Şifa Hastanesi'nin bazı bölümlerini doğrudan hedef aldığını kaydetti.

İsrail ordusu, Gazze'deki parlamento binasını patlatarak yıktı

İsrail medyası, parlamento binasının patlatılarak yıkıldığı anlara dair görüntüleri paylaştı.

Videoda, parlamento binasının büyük bir patlamayla yıkıldığı, havaya yoğun toz bulutlarının yükseldiği görülüyor.

İsrail ordusundan parlamento binasının patlatılmasına ilişkin henüz açıklama yapılmadı.

İsrail ordusu, Şifa Hastanesi'nde onlarca sağlık personeli ve sivili alıkoydu

Şifa Hastanesi'ndeki sağlık kaynaklarının AA'ya yaptığı açıklamaya göre, İsrail ordusu, Şifa Hastanesi'nin ameliyathane, böbrek, dahiliye, hasta kabul ve doğumhane binalarına baskın düzenledi, bodrum katlarında ise patlama gerçekleştirdi.

İsrail askerlerinin, baskın düzenlediği binalarda arama yapmak üzere kapalı kapıları patlayıcı ile patlattığı bildirildi.

İsrail askerlerinin hastanede onlarca sağlık personelini ve yerinden edilmiş kişiyi alıkoyarak sorguya aldığı, ayrıca bazı kişileri ellerini ve gözlerini bağlayarak ve kıyafetlerini çıkararak bilinmeyen bir yere götürdüğü aktarıldı.

Hastane binasına ve çatısına da keskin nişancıların yerleştirildiği kaydedildi. 

Ürdün: Şifa Hastanesi'ndeki sivillerin güvenliğinden İsrail sorumlu

Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun "Hamas'ın operasyonlarında kullandığı" iddiasıyla Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne düzenlediği baskın kınandı.

İsrail güçlerinin baskınının, uluslararası insancıl hukuku, özellikle de 1949 Cenevre Sivillerin Korunması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği kaydedilen açıklamada, Şifa Hastanesi'ndeki siviller ile sağlık personelinin güvenliğinden İsrail'in sorumlu olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Gazze'deki tehlikeli koşulların, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin hukuki sorumluluğunu üstlenmesini gerektirdiği ifade edildi.

Bakanlık açıklamasında, uluslararası toplumun, ahlaki sorumluluğunu üstlenmesi, işgalci güç olan İsrail'e, devam eden saldırılarını hiçbir gerekçeyle haklı gösterilemeyecek kadın ve çocuk başta olmak üzere sivilleri hedef almasını sonlandırması için baskı yapması gerektiği kaydedildi.

BM Filistin Özel Raportörü: İsrail, işgal ettiği bir bölgede meşru müdafaa hakkı iddia edemez

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, uluslararası hukuka göre İsrail'in, işgal ettiği topraklardan gelen tehdide karşı meşru müdafaa hakkı iddiasında bulunamayacağını belirtti.

The Australian gazetesinin haberine göre, Albanese, Avustralya Ulusal Basın Kulübü'nde, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

İsrail, Doğu Kudüs'te Filistinlilere ait bir evi patlayıcılarla yıktı

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail polisi, Doğu Kudüs'ün Ras el-Amud Mahallesi'ne baskın düzenledi.

Ocak ayında İsrail güçlerince öldürülen Filistinli Hayri Alkam'ın ailesine ait evi kuşatan polis, çevredeki diğer evlerle birlikte "Alkam" ailesinin evini de boşalttı.

İsrail polisi, daha sonra yerleştirdiği patlayıcılarla söz konusu evi havaya uçurdu.

Öte yandan İsrail polisinden yapılan açıklamada, "27 Ocak'ta Doğu Kudüs'te bir Yahudi yerleşim biriminde düzenlenen saldırının faili Hayri Alkam'ın ailesine ait evi yıkmak için yüzlerce polisin Ras Amud Mahallesi'ne girdiği" ifade edildi.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan yasa dışı bir Yahudi yerleşim biriminde ocak ayında düzenlenen silahlı saldırıda 7 İsrailli yaşamını yitirmişti. Saldırıyı düzenleyen Filistinli Hayri Alkam da olay yerinde vurularak öldürülmüştü.

İsrail güçleri, saldırı düzenlemekle suçladığı Filistinlileri, gözaltı ve hapsin yanı sıra evlerini yıkarak da cezalandırılıyor.

Albanese, uluslararası hukuka göre, İsrail'in "hesabı verilmesi gereken savaş suçları" işlediğini vurguladı.

Filistinlilerin en önemli "varoluşsal tehdit" ile karşı karşıya bulunduğunu belirten Albanese, "İsrail, işgal ettiği bir bölgeden kaynaklanan bir tehdide karşı meşru müdafaa hakkının olduğunu iddia edemez." dedi.

İsrail'in Gazze'ye yönelik "amansız" bombardımanında orantılılığı göz ardı ettiğini dile getiren Albanese, uluslararası toplumu, bu kriz karşısında neredeyse "tamamen felç" olmakla eleştirdi.

İsrail'in "Filistin halkına karşı soykırım suçu işleyebileceğine" ilişkin oldukça gerçek bir endişenin olduğuna dikkati çeken Albanese, "BM'nin, kuruluşundan bu yana en büyük siyasi ve insani başarısızlığını yaşadığını" kaydetti.

Filistin halkının uzun süredir "topraklarına el koyma ve zorla yerinden etme gibi şiddet içeren bir yapıya" maruz kaldığını belirten Albanese, "7 Ekim'den önce de savaş suçları işleniyordu. Yaygın ve sistematik olduğunda bu sadece bir savaş suçu değil, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur." diye konuştu.

Albanese, "1967'den bu yana İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında başlı başına bir savaş suçu olan 300 koloni inşa etti." ifadesini kullandı. 

Filistin Sağlık Bakanı'ndan "İsrail'in Şifa Hastanesi'nde katliam gerçekleştirebileceği" uyarısı

Filistin Sağlık Bakanı Mey Keyle, İsrail ordusunun baskın düzenlediği Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde katliam gerçekleştirebileceği uyarısında bulundu.

Keyle, yaptığı yazılı açıklamada, Şifa Hastanesi'ndeki hasta, sağlık personeli ve sığınmacıların hayatından İsrail'in ve uluslararası toplumun sorumlu olduğunu belirtti.

Sağlık Bakanı Keyle, bazı ülkelerin sessizliği ve çekingen hareketliliğinin İsrail'e uluslararası hukuka aykırı bir şekilde sağlık kompleksine baskın düzenleme cesareti verdiğini vurguladı.

İsrail'in bölgede yerleşim alanlarına yönelik saldırıları da sürüyor

Gazze Şeridi'ndeki İçişleri Bakanlığı, İsrail'in Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki bir evi vurması sonucu 4 kişinin öldüğünü duyurdu.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İsrail güçlerinin abluka altındaki Gazze'nin kuzeyinde yer alan Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki sığınma merkezine yakın bir evi hedef aldığı kaydedildi.

Saldırıda, 4 kişinin öldürüldüğü ve yaralıların olduğu belirtildi.

Yerel medyadaki haberlere göre İsrail, Cibaliya Kampı'nın doğusunda, yerlerinden edilmiş sivillerin sığındığı okulların yakınında yer alan Baluşa ailesine ait ev, İsrail tarafından bombalandı.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin özellikle kuzeyi olmak üzere farklı bölgelerine yönelik saldırılara devam ediyor. 

"İşgal ordusunun Şifa Hastanesi'ni basması insanlığa karşı suç"

İsrail'in hastanede katliam yapmasına karşı uyarıda bulunan Keyle, "İşgal ordusunun Şifa Hastanesi'ni basması insanlığa karşı suçtur." ifadelerini kullandı.

Şifa Hastanesi'nde binlerce hasta, yaralı, sağlık personeli ile yerinden edilmiş sivilin akıbetinin bilinmediğine dikkati çeken Keyle, daha önce de ambulansları, sağlık personellerini ve hastaneleri hedef alarak 700'den fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan İsrail'in yeni bir insanlık suçu işlediğinin altını çizdi.

İsrail ordusu, bu sabah Gazze'de binlerce hasta ile yerinden edilmiş sivilin bulunduğu bölgenin en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesi'ne baskın düzenlemişti.

İsrail, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da 17'si kız öğrenci 78 Filistinliyi gözaltına aldı

Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail güçleri, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te Filistinlilere yönelik gözaltı operasyonlarını sürdürüyor.

İsrail güçleri, gece ve sabah saatlerinde düzenlediği operasyonlarda, 17'si El Halil kentinde üniversiteli kız öğrenciler olmak üzere 78 Filistinliyi gözaltına aldı.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim'den bu yana gözaltına alınan Filistinlilerin sayısı 2 bin 560'ye yükseldi.

İsrail güçleri, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ni yoğun şekilde bombalarken işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de düzenlediği baskınlarla çeşitli iddialarla Filistinlilere karşı gözaltı operasyonları yürütüyor.

İsrail güçleri Gazze’de BM'ye ait okulun çatısına İsrail bayrağı çekti

İsrail askerleri, yoğun saldırıların sürdüğü Gazze Şeridi’nde Birleşmiş Milletler’e (BM) ait bir okula İsrail bayrağı çekti.

Sosyal medyada yayılan görüntülere göre İsrail bayrağı taşıyan 3 İsrail askeri, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bir BM okulunun çatısına çıkarak bayrağı astı.

Videoda ayrıca, binanın dışında harabeye dönen çevrede, çok sayıda İsrail askeri aracı ve tankının konuşlu olduğu görüldü.

Filistin telekomünikasyon şirketi: Gazze'de sunduğumuz iletişim hizmeti birkaç saat içinde kesilecek

Filistin telekomünikasyon şirketi Paltel Group, şirketin Gazze Şeridi'nde sunduğu iletişim hizmetinin, enerji kaynaklarının tükenmesi nedeniyle birkaç saat içinde duracağını duyurdu.

Gazze'ye iletişim ve internet hizmeti sağlayan en büyük telekomünikasyon şirketi Paltel'den yapılan yazılı açıklamada, gerekli akaryakıtın bulunamamasından ötürü Gazze'deki ana istasyonlarda çalışan tüm jeneratörlerin durduğu belirtildi.

Temel iletişim ağının, enerji depolama kaynakları ve bataryalardan kalanlara dayandığı ve birkaç saat içinde tüm iletişim hizmetlerinin kesileceği kaydedildi.

Gazze'de faaliyet gösteren diğer iletişim şirketlerinden henüz açıklama yapılmadı.

Gazze Sağlık Bakanlığı: İsrail bombardımanı Şifa Hastanesi'nde tahribatı hedef alıyor

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nin koroner bakım ünitesinin İsrail tank mermisiyle hedef alınması sonucu, hasta odalarında hasar meydana geldiği bildirildi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail işgal güçlerinin bombardımanının, Şifa Hastanesi'ndeki cerrahi bölümünde hasara neden olduğu" kaydedildi.

Öte yandan Bakanlığın Telegram sayfasından yapılan açıklamada, işgal güçlerinin, hastanedeki elektronik sağlık cihazlarının bakım ve tamirini yapan teknisyen ekipten iki kişiyi gözaltına aldığı belirtildi.

Açıklamada, alternatifleri olmayan bu iki kişinin gözaltına alınması sebebiyle Tıp Merkezi'nin büyük sıkıntıya sokulduğu, bombardımanlar ve hasar sebebiyle sağlık cihazlarında çok sık arızalar oluştuğuna dikkat çekildi.

İsrail güçlerinin baskın sırasında yaptıklarına değinilen açıklamada, "İşgal güçleri, Şifa Hastanesi'ndeki binalara saldırı sırasında, özel cerrahi binası bodrumunda bulunan röntgen ve MR makinelerinde ve birçok tıbbi cihazda kasıtlı olarak tahribat yaptı." ifadeleri yer aldı.