Tarımın geçmişten günümüze kadar olan önemine işaret eden Fakıbaba, Türkiye'nin üretimde verimliliği ve kaliteyi de göz önüne alarak daha fazla katma değer sağlaması ve uluslararası rekabette söz sahibi olması gerektiğini söyledi. 

Fakıbaba, kendi gıdasını üretemeyen milletlerin, tam bağımsız olamayacağına dikkati çekerek, tarım ve gıdaya hakim olan ülkelerin "geleceğin lider ülkeleri" olacağını vurguladı. 

Bakanlık bünyesinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Fakıbaba, şunları kaydetti:

"Tarımsal faaliyetlerin yürütülebilmesi için iki asli kaynağa ihtiyaç var. Birincisi tarım arazisi, ikincisi de çiftçilerimizdir. Bu iki asli unsura sahip çıkmamız gerekir. Vatan edindiğimiz Anadolu, öyle bir yerdir ki, çok bereketli topraklara, zengin bitki ve hayvan çeşitliğine sahiptir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı olarak, ben çiftçilerimize çok güveniyorum. Çünkü bizim çiftçimiz, alın terini, yüreğini ve emeğini harmanlayarak kendini üretmeye adamıştır. Çiftçimiz, ülkesine ve mesleğine büyük bir aşkla bağlıdır. Bakanlık olarak bizler, çiftçilerimizden aldığımız güç ve ilhamla daha çok çalışıyoruz. Yeni projeler üretmeye, çiftçilerimizin önünde üretime engel teşkil edecek hususları ortadan kaldırmaya gayret sarf ediyoruz."

- "Tarım sektörü 2003-2017 arasındaki 15 yılın 13'ünde büyüdü"

Ahmet Eşref Fakıbaba, üniversiteler, özel sektör, tarımsal STK’lar ve çiftçilerle iş birliği içinde hareket ettiklerini, bunu geliştirmeye devam edeceklerini bildirdi. 

Birlik ve beraberlikle başarılamayacak hiçbir şey olmadığını belirten Fakıbaba, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Başarılı olmamak için hiçbir sebebimiz yok. Problemlerimiz var, evet ama biz bu problemleri tek tek aşacak güce sahibiz. Tarım sektörü 2003-2017 arasındaki 15 yılın 13'ünde büyüdü. 2003-2017 döneminde Türkiye'de tarımın yıllık ortalama büyümesi yüzde 2,6. Tarımsal hasılada Avrupa'da birinci sıraya yükseldik ve 2005'ten beri de birinci sıradayız. Bakanlık olarak tarımda sadece bugünü değil, geleceği de öngörüyor ve faaliyetlerimizi bu yönde sürdürüyoruz.

Üreticilerimizin desteklenmesini ciddi manada önemsiyoruz. Çiftçi kardeşlerimize önem veriyor ve onları destekliyoruz. Her geçen yıl destek miktarımızı artırıyor, etkinliğini izliyor ve şartlara göre revize ediyoruz. 2002 yılında 1,8 milyar lira olan destek miktarımızı 8 kat artırarak 2018'de 14,5 milyar liraya çıkardık. Çiftçimize son 15 yılda 105 milyar lira destek verdik. "

- "Buğday ile yem bitkisi bütün havzalarda destek kapsamında olacak"

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, verilen desteklerin havza bazlı destekleme modeli kapsamında devam edeceğini, planlı üretimi sağlayacak bu modelle, stratejik önemi olan 21 ürünü en iyi yetişeceği havzalarda desteklemeye devam edeceklerini bildirdi.

Buğday ile yem bitkisinin bütün havzalarda destek kapsamında olacağını belirten Fakıbaba, şöyle devam etti:

"Desteklenecek ürünler 3 yıllık dönemler halinde açıklanacak. Desteklerde bürokrasi azaltılacak, uygulamalar daha basit ve sade bir şekilde düzenlenecek. Bürokraside almamız gereken çok daha önemli mesafe olduğunu biliyorum. Eskiden ödemeler genelde temmuzun sonlarında ya da başında oluyordu ve üretici kardeşlerimiz haklı olarak tefecilere muhtaç olduklarını ve girdilerinin daha pahalı olduğunu söylüyorlardı.

Biz bütün genelgeleri mümkün olduğu kadar çiftçi ve üretici kardeşlerimizin lehine değiştirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu bağlamda ödemeler nisan-mayıs ve eylül-ekim aylarında yılda 2 kez topluca olacak. Ekerken ve hasadını alırken kimseye muhtaç olmadan kardeşlerimize hak ettiği desteği vermiş olacağız."

- "Tarımsal kredilerde yüzde 25-100 faiz indirimi uygulaması devam edecek"

Ahmet Eşref Fakıbaba, üreticilerin, finansmana en fazla ihtiyaç duydukları dönemde desteklenmiş olacağını, tarımsal kredilerde yüzde 25 ila yüzde 100 arasında faiz indirimi uygulamasının devam edeceğini bildirdi.

Bu indirimi uygulayan tüm bankalara teşekkür eden Fakıbaba, devamla şunları kaydetti: 

"Çiftçimizin kullandığı mazotu ilk defa 2003'te destek kapsamına aldık. 2003-2017 döneminde mazot maliyetinin ortalama yüzde 16'sını destekleyerek üreticilerimize 7,5 milyar lira ödeme yaptık. 2018 yılında ise bir ilke daha imza atarak çiftçilerimizin kullandığı mazotun yarısını ödemeye başladık. Bu kapsamda 1,8 milyar lira destekleme ödemesi yaptık. 2017'nin birinci ayından 12'nci ayına kadar mazotun ortalamasını aldık, bunun yarısını biz ödedik. 2018'de de bunu uygulayacağız. Birinci aydan 12'nci aya kadar mazot fiyatlarını takip edeceğiz. Bunun ortalaması ile yine yarısını ödeyeceğiz. Bu mazotta bir başlangıçtır. Tarım girdilerinde bunu aynen 'yarısı bizden yarısı sizden' diyeceğimiz farklı ana girdiler de olacak. Bunu özellikle müjdelemek istiyorum."

- "Olayları takip ediyor, hatalı olduğumuz şeylerde revize etme yollarını arıyoruz"

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, verilen gübre desteklerine değinirken, 2005 yılında ilk kez doğrudan çiftçilere bu desteği verdiklerini, 2005-2017 döneminde gübre maliyetinin ortalama yüzde 15'ini destekleyerek üreticilere 7,5 milyar lira ödeme yaptıklarını bildirdi. 

Fakıbaba, 2016'da gübredeki KDV oranını yüzde 18'den sıfıra indirerek çiftçiye yıllık ortalama 1 milyar lira dolaylı destek sağladıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"2018'de üreticimize alan bazlı olarak 530 milyon lira gübre desteği verdik. Bu destekleri hep veriyoruz. Samimi bir kardeşiniz, bir bakanınız olarak esasında gübrede KDV oranını yüzde 18'den sıfıra indirdik ve ortalama 1 milyar dolaylı destek sağladık. KDV ile değil de direkt olarak vermiş olsaydık daha mı iyi olurdu? Evet, burada bir öz eleştiri var, daha iyi olurdu. Onun için bunları hep revize edeceğiz inşallah.

Bütün amacımız, bu destekleri en iyi şekilde çiftçilerimiz nasıl değerlendirebilir. Bunu yemde de yaptık. Ama acaba yemde gerçekten KDV'yi indirmekle çiftçimize çok faydalı olduk mu? Bunun da öz eleştirisini hükümet olarak kendi aramızda yapmıyor değiliz. Bu ne demek? Biz olayları takip ediyor, gözlüyor, hatalı olduğumuz şeylerde de bunu revize etme yollarını arıyoruz."

Hayvancılığın gelişmesi ve çiftçilerin gelir seviyesinin yükseltilmesi için yem bitkisi tohumu ve üretimiyle ilgili destekleri artırdıklarını anımsatan Fakıbaba, 2018'de bir önceki yıla göre yem bitkisi tohumu üretim ve kullanım desteğini yüzde 100, yem bitkisi üretim desteğini ise yüzde 30 ila yüzde 50 arasında artırdıklarını bildirdi.

Fakıbaba, mera hayvancılığı yetiştirici bölgesi olarak ilan edilen 30 ilde, yem bitkisi desteğini ilave yüzde 25 artırdıklarını da söyledi.