Terör örgütü YPG/PKK'nın evlerini zorla ellerinden alarak göçe zorladığı Suriyeliler, namuslarını ve canlarını korumak için Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldıklarını anlattı. Rakka kentinde avukatlık yapan İbrahim Halit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köyünde 800 dönüm arazisi, 4 su kuyusu, hayvanları ve araçları bulunduğunu ancak hepsine terör örgütü YPG/PKK tarafından el konulduğunu söyledi. Taşınabilir malların büyük bir bölümünün diğer bölgelerdeki terör örgütlerine gönderildiğini aktaran Halit, şunları belirtti: "Savaş öncesi mutlu bir hayatımız vardı. Önce terör örgütü DEAŞ, sonra da YPG/PKK gelince bizim için kabus başladı. Kandil'den, İran'dan, farklı ülkelerden gelenler topraklarımızı elimizden aldı. YPG/PKK Rakka'ya girdikten sonra beni iki gün cezaevinde tutup bıraktılar ama akrabalarımdan bazılarına 5-6 ay işkence yaptılar. İnsanları ölümle tehdit ederek topraklarını, evlerini bırakıp gitmelerini istiyorlardı. Benim 5'i erkek 6 çocuğum var. Hepsi genç, YPG/PKK bunları benden almak istedi. 'Öleceksek de bunların elinden ölmeyelim.' diyerek kaçmaya karar verdik. Bir araç bularak Tel Abyad'a yakın bir yere geldik. Sonra 15 kilometre yürüyerek Suriye sınırından geçip Türkiye'ye sığındık." Halit, Avrupa ülkeleri ile ABD'nin destek verdiği YPG/PKK'nın Suriye halkına zulmettiğini aktararak, "Zeytin Dalı Harekatı'nın başarıyla tamamlanmasını, sonrasında ise Rakka ve diğer bölgelerde de devam etmesini temenni ediyoruz. Biz daha önce Kürtler, Türkler ve diğer ırklarla kardeşçe yaşıyorduk. Rakka terör örgütünden bugün temizlense, bir dakika bile durmam, evime dönerim." diye konuştu. - "ABD'nin yaptığı teröre yardım ve destek olmaktır" Muhammed Abbud ise Suriye'nin Deyrizor ile Kamışlı bölgesi arasındaki bir köyde yaşadıklarını ancak terör örgütü YPG/PKK'nın gelişiyle baskı ve zulme maruz kaldıklarını söyledi. YPG/PKK'nın insanlara çeşitli baskılar kurarak, genç erkek ve kızları ailelerinden zorla kopardığını vurgulayan Abbud, en sonunda da evlerinin ellerinden alındığını ifade etti. Köyden uzaklaştırıldıktan sonra neleri varsa YPG/PKK tarafından çalındığını ifade eden Abbud, şöyle dedi: "YPG/PKK gelmeden önce Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) saflarındaydım. YPG/PKK bazılarını öldürüp bazılarını cezaevlerine atıyor, gençleri de zorla alıp götürüyorlardı. Evlerimizi getirdikleri insanlara veriyorlardı. Ayrıca tüm arazilerimize ve petrollerimize el koyarak gelirini örgüte aktarıyorlardı. Kızlarımızı ve namusumuzu korumak için evlerimizi, topraklarımızı terk ederek Türkiye'ye sığındık ama buraya gelmemiz kolay olmadı. 45 gün zorluklarla mücadele ederek ancak gelebildik. YPG/PKK içindeki Kürtler düşmanımız ama diğer Kürtler bizim kardeşlerimizdir. ABD'nin Suriye'de yaptığı terörü bitirmek değil, tam aksine teröre yardım ve destek olmaktır. ABD gibi büyük bir ülkenin bu yaptığına çok üzülüyoruz. Suriye halkının yanında durması gerekirken teröristlerin yanında duruyor." - "Arapları TV'ye iyi konuşmaları için zorluyorlar" Esed rejiminden kurtulmak isterken önce DEAŞ sonra da YPG/PKK'nın zulmüne maruz bırakıldıklarını ifade eden Abbud, Esed'in Doğu Guta'da, YPG/PKK'nın ABD'nin desteğiyle diğer bölgelerde katliamlarını sürdürdüğünü anlattı. YPG/PKK'nın sonunun da DEAŞ gibi olacağını dile getiren Abbud, "YPG/PKK kendi TV kanallarına ait kameraları getirip Arapları iyi konuşmaları için zorluyor. Arapların ellerine verdikleri notta yazan, "Biz sizi seviyoruz, sizlerden razıyız." yalanını söyletiyorlar. Söylemeyenleri ise cezaevlerine atıyorlar. Böyle konuşmadığı için cezaevine atılmış onlarca akrabamdan haber alamıyoruz. " sözlerine yer verdi.