Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'nde, Koronavinüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrasında düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. 

Salgına karşı verilen mücadelenin ortak iyilik için verilen mücadele olduğunu belirten Koca, emek verenleri sağlık camiası adına kutladı ve günün sonunda iyiliğin kazanacağını belirtti.

Salgının insanlık için ciddiyetini koruduğuna işaret eden Koca, 6 ay sonunda toplam vaka sayısının 10,5 milyonu, can kaybı sayısının ise 510 bini aştığının bildirildiğini söyledi. 

Bir günde tespit edilen toplam vaka sayılarında gerileme yerine zaman zaman hayal kırıklığına yol açan artışlar olduğunu aktaran Koca, "Hastalığın gündemden düşmesi mevcut şartlarda mümkün görünmüyor. Hastalığın bütün hayatı yönetmesi de aynı şekilde insanlığın kabul edebileceği bir sonuç değil. Bütün dünya için makul ve ortak çözüm yolu günlük hayatı önlemlerle bir düzene kavuşturmaktır. Zaman kazanmak için kısıtlarla elde edilen sonuçlar bir mücadele üstünlüğü sağlamamıştır. Aslolan ise artık hayatın içinde elde edilecek sonuçtur. Başarının yeni kıstası budur." değerlendirmesinde buludu.

Türkiye'nin 83 milyon nüfusuyla süreç içinde tüm dünyada takdir topladığını dile getiren Koca, insan sağlığının hak ettiği kıymeti gördüğü bir ülke olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.

Koca, "Tedavi başarımız yüzde 2,57'ye kadar düşen ölüm oranımız, büyüklerimizi ve ilave kronik hastalığı olanları riskten korumamız, tedbirlere uyum kabiliyeti, dünyanın takdir nedenlerinden bazılarıdır." ifadesini kullandı.

Dünyaya örnek olan başarının kaldığı yerden sürdürülmesi gerektiğini belirten Koca, "Yeni vaka sayılarımızda binin altına inme başarısından sonra yakın günlerdeki artışlarla bazı tedirginlikler yaşamaya başladık. Bu artışların dünyadaki gelişmelerle tam olarak paralel ve dramatik olmadığını bilmeliyiz. Vaka sayılarındaki artışlar kolaylıkla kontrol altına alınabilecek artışlardır. Birazcık çabayla uyulması çoğu kere kolay olan tedbirlerdir. Yapmamız gereken gündelik hayatımızda tedbire uygun seçenekleri aramaktır. Salgınla mücadele bizlerden imkansız olanı istemiyor. Virüs gerçeğini dikkate alarak hayatımıza elden geldiğince bir düzen vermemizi gerektiriyor." ifadesini kullandı. 

"Ortaklara, yardımcılara ihtiyaçları var"

Hastanelerde yatan hasta sayısının oldukça yüksek, ölüm oranlarının ise bugünkünden çok fazla olduğu günlerde hekimlerin, sağlık personelinin özverisinden pek çok kez bahsettiklerini, onların bu süreçte hayat kurtaran kahramanlar olarak görev aldıklarını aktaran Koca, "Aynı özveriyle devam etikleri görevlerinde şimdi ortaklara, yardımcılara ihtiyaçları var. Kovid-19 salgınına karşı bilinçli davranan, kurallara uyum gösteren herkes bugünün şartlarında hayat kurtaran kahramanlardan biridir. Bulaşmanın önünü keserek hayat kurtaran kahramanlar arasında yer almalıyız. Güvence altına alınacak hayatlardan biriyse kendi hayatımızdır." diye konuştu.

Salgının hayatı tehdit ettiği ne kadar doğruysa kişisel hürriyeti bir ölçüde sınırlandırdığının da aynı derecede doğru olduğunu ifade eden Koca, "Alınacak 3 tedbir maske, mesafe, temizlik hem sağlığımızın hem de hürriyetimizin koruyucusudur. Tedbirlere birlikte uyarsak hürriyet alanımızı genişletiriz, salgını bir sağlık sorunu olmakla sınırlandırırız. Uymazsak vaka sayılarının tedavi gören hastaların artması virüse yakalanma endişesinin büyümesi ortak hayatımızı geriletecektir. Sizleri hem sağlığımıza hem ortak hayatımıza sahip çıkmaya davet ediyorum." şeklinde konuştu. 

"Yanlış bilinen bazı noktalar var"

Virüsler ve tedbirler konusunda yanlış bilinen bazı noktalar bulunduğunu dile getiren Koca, "virüsün yayılma hızının azaldığı" düşüncesinin yanıltıcı, "virüsün hasta etme gücünün zayıfladığı" yönündeki düşüncenin bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu vurguladı. 

Bakan Koca, "Bunlara itibar edilmesi birçoklarının hastalığa yakalanmasına, hastalığı başkasına bulaştırmasına neden olmaktadır. Bunlar hiç kimsenin gönlünün razı olacağı sonuçlar değildir. Bilim Kurulumuzca doğrulanmadıkça bu tür haberlere itibar etmeyin. İyi ve doğru haberleri vermeye en istekli kişiler bilim insanlarıdır. Umutlarınızı kesinleşmemiş bilgilerle yıpratmayın." ifadesini kullandı.

Maske ve mesafe kuralı konusunda da yanlış kanılar bulunduğuna işaret eden Koca, "Bu kurallar hem kendimizi hem karışımızdakini riskten korumamıza yarar. Virüsü eğer belirtisiz bir şekilde taşıyorsak bunu bilemeyiz. Kurallara uymadığımız için bize bulaşan virüsü haberimiz olmadan biz de başkalarına bulaştırırız. Özellikle büyüklerimizi tehlikeye atmış oluruz." değerlendirmesinde bulundu. 

Ağır sonuçlara yol açması muhtemel virüsün yayılma kaynağı olmayı göze almanın sorumluluk duygusuyla bağdaşmayacağını dile getiren Koca, "Sosyal hayat içinde maske kullanmak, 'ben karşımdaki insana ve bu hastalıkla mücadele eden topluma saygılıyım' demektir. Mesafe kuralına uygun davranmak 'hastalığı geriletmek için sorumluluk alıyorum' demektir." dedi. 

Maske mecburiyeti bulunan il sayısı 60'tan fazla 

Maske mecburiyeti getirilen il sayısının 60'ın üzerinde olduğunu anımsatan Koca, uygulamanın düşünce olarak büyük destek bulduğunu, uyumunsa aynı düzeyde olmadığına değindi.

Maskenin gerekli her durumda kullanılmadığına işaret eden Koca, maske kullananların bir kısmının ise kullanım koşullarında dikkatli olmadığının görüldüğünü bildirdi. 

Maskelerin kullanım sürelerinin sınırlı olduğunu, günlük maskelerin ertesi gün koruyuculuk özelliklerini kaybettiğini ve tekrar kullanılmaması gerektiğini anlatan Koca, "Pek çok durumda ise tedbirlerden biri yeterli sayılmaktadır. Maskemizi takarak kazandığımız üstünlüğü mesafeden ödün vererek kaybetmemeliyiz." dedi.

Bir süredir Toplum Bilimleri Kurulu adını taşıyan ikinci bir bilim kurulunda çalışmalar yaptıklarını belirten Koca, kurulun salgınla mücadelede olumlu yöndeki veya risk içermesi muhtemel toplumsal eğilimleri anlamaya, mücadele gücünü artırmaya yönelik analizler yürüttüğünü, tedbirlere yeterli uyumun gösterilmediği sosyal grupların koşullarını değerlendirdiğini aktardı.

Sağlık Bakanı Koca, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Bu kurulda üzerinde durulan şu düşünce dikkat çekici olmuştur; tüm dünyadaki sonuçlarıyla izlenen salgın toplumumuzda dramatik etkiye yol açmıştır. Psikolojik hayatımız hastalık gündemiyle sınırlanmıştır. Gündelik hayattaki değişme ve izole bireysel yaşam ruhsal gerilimi artırmıştır. Sizin de gözlemlerinizin bu tespitle paralel olduğuna inanıyorum. Kovid-19 ile mücadelenin bu döneminde yapıcılığımızı, iyimserliğimizi, karşılıklı ödev duygumuzu korumalıyız. Sağlığın bir bütün olduğunu, hiçbir yönden ihmal edilemeyeceğini unutmamalıyız. Koronavirüsün hayatımızın tek konusu olmasına izin ise vermemeliyiz. Kendi ruhsal hayatımızın da bir normali olduğunu, onu korumak gerektiğini bilmeliyiz." 

5 ilde vaka sayısı arttı

1 Mart'tan bu yana Türkiye'deki toplam vaka sayısının 199 bin 906 olduğunu belirten Koca, vakaların yüzde 53,74'ünün tüm şehirlerle irtibat halinde olan İstanbul'da tespit edildiğini aktardı.

Son 1 hafta içinde İstanbul'daki vakaların tüm vakalara oranının yüzde 51,16 olduğunu kaydeden Koca, şu bilgileri paylaştı:

"Son iki hafta içinde 5 ilimizin günlük vaka sayılarında dikkat çekici düzeyde artış olmuştur. Bu iller Ankara, Gaziantep, Bursa, Konya ve Diyarbakır'dır. Salgın boyunca nüfusa kıyasla toplam vaka sayılarının en düşük olduğu 5 il ise şunlardır, Gümüşhane, Tunceli, Kars, Burdur ve Bartın. Vaka sayısında istikrarlı şekilde azalma gösteren, tedbirleri uygulama başarısı ile örnek olan 5 ilimizi de anmak istiyorum, Tekirdağ 2 hafta içinde günlük ortalama vaka sayısını yüzde 31,35, Balıkesir yüzde 21,72, Samsun yüzde 20,42, Kırşehir yüzde 20,27, Düzce yüzde 19,91 oranında azaltmıştır. Gümüşhane'de ise 2 haftadır hiç vaka görülmemiştir. Verdiğim bilgileri tüm şehirlerimizi kapsayacak şekilde diğer bazı kriterleri de içeren ayrıntılarıyla yarından itibaren Bakanlığımızın web sitesinde bulabilirsiniz."

Vaka sayılarını azaltmanın önündeki engellerin bir kısmının, aşılması kolay engeller olduğuna işaret eden Bakan Koca, "Mecbur kalmadıkça toplu tören ve kutlamalardan uzak kalmalıyız. Düğün törenleri, hasta ziyaretleri, asker uğurlamaları ancak tedbirlere tavizsiz bir şekilde uyularak düzenlenebilir. Alışverişimizi kalabalık ortamlardan yapmak yerine başka seçenekler geliştirilebilir. Tatil için amacına uygun şekilde kalabalıktan uzak yerler seçilebilir." diye konuştu. 

Son 24 saat

Türkiye'de son 24 saatte 1192 kişiye yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tanısı konuldu, 19 kişi hayatını kaybetti, toplam vaka sayısı 201 bin 98, can kaybı 5 bin 150 oldu.

Sağlık Bakanlığının internet sitesinde yer alan ve Bakan Fahrettin Koca'nın Twitter'dan paylaştığı "Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu"nun güncel verilerine göre, bugün 52 bin 313 test yapıldı, 1192 kişiye Kovid-19 tanısı konuldu. Son 24 saatte 19 hasta vefat etti, 2 bin 311 kişi iyileşti.

Toplam test sayısı 3 milyon 433 bin 963, vaka sayısı 201 bin 98, vefat sayısı 5 bin 150 olarak kayıtlara geçti.

Yoğun bakımdaki hasta sayısı 1035, solunum cihazına bağlı hasta sayısı 362, toplam iyileşen hasta sayısı ise 175 bin 422 oldu.

"Toplam test sayımız 3,5 milyona yaklaştı"

Bakan Koca, Twitter hesabından son verilere ilişkin yaptığı paylaşımda, "Toplam test sayımız 3,5 milyona yaklaştı. Toplam vaka sayımız 200 bini geçti. Yeni vaka sayılarında istikrarlı bir düşüş sağlayan, tedbirleri uygulamadaki başarısıyla örnek 5 ilimiz; Tekirdağ, Balıkesir, Samsun, Kırşehir, Düzce. Tüm illerde başarabiliriz." ifadesini kullandı. 

"Tehdidin karşısına tedbiri koyalım"

Koca, son bir ayda Kovid-19 testi pozitif çıkan vakaların yaş ortalamasında düşüş eğiliminin göze çarptığına dikkati çekerek, en fazla vakanın 25-45 yaş arasında göründüğünü bildirdi.

"Hareketlilik arttıkça daha fazla gencimizin taşıyıcı olduğu anlaşılıyor. Hastalığı hafif atlatmak bahane olamaz, virüsü bu yolla bir başka yakınına, annesine, babasına taşınmış oluyor." diyen Bakan Koca, şunları kaydetti:

"Büyüklerimizi, dün evde izole ederek korumayı başarmıştık. Sabırla, sebatla kurallara uyarak bize destek oldular ancak bugün dünden daha fazla risk altındalar. Salgın boyunca vefat edenlerde 60 yaş üzeri ve en az bir alt hastalığı olanların oranı yüzde 72'ye yakındır. Son günlerde yoğun bakım hastalarımızın sayısındaki artışla birlikte entübe hastaların yaş ortalaması daha da yükselmektedir. Entübe hastalarımızda bir önceki ay 65,2 olan yaş ortalaması, bu ay sonunda 67,4'e yükseldi. 

Hayatı eve sığdırdığımız, büyüklerimizi korumaya aldığımız günlerin avantajlarını koruyamıyoruz. Bunun sorumluluğu altında tedbirlerimize sıkı sıkıya uymak zorundayız. İçimizi acıtan her kontrolsüz davranış bir yakınımızın, bir büyüğümüzün kaybına yol açacak kadar riskli olabilir. Anlık sevincimize, heyecanımıza, anlık talep ve ihtiyacımıza yönelik kontrolsüz bir hareketimiz, farkında olamadığımız nicelerinin ardından üzüntü duymamıza kaynaklık edebilir."

Koca, büyüklere duyulan sevgi ve saygının, onları korumakla, riske atacak her türlü davranıştan uzak durmakla gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bugüne kadar yaşananlardan sonuç çıkaralım, tehdidin karşısına tedbiri koyalım." dedi.

"Vefat eden vatandaşların yaş ortalamsı 74"

Salgının 29 Mayıs-29 Haziran arasındaki seyrine ilişkin tabloları da paylaşan Bakan Koca, bu tabloda vefat eden vatandaşların yaş ortalamasının 74, entübe vatandaşların yaş ortalamasının 67,4, yoğun bakımda yatan hastaların yaş ortalamasının 64,9, hastanede yatan vatandaşların yaş ortalamasının 47,5, evde takip edilenlerin yaş ortalamasının 37,4, iyileşen hastaların yaş ortalamasının ise 36 olduğunu dile getirdi.

Koca, bu rakamların yaş arttıkça daha dikkatli olunması gerektiğini gösterdiğini belirterek, bir aylık süreçte zatürre gelişen vatandaşların yaş ortalaması başlarda 36 iken giderek arttığını, ortalama 52,9'a kadar çıktığını hatırlattı.

Salgının ağırlıklı erkeklerde etkili olduğuna dikkati çeken Fahrettin Koca, uzun süre kontrol altına alınan 20 yaş altı ve 65 yaş üstü vatandaşlarda hastalığın şu an daha az görüldüğünü ifade etti.

Virüs enfeksiyonunun erkeklerde ve ileri yaşlarda daha ölümcül olduğuna değinen Koca, hastalığa yakalanma riski yüksek olan 20-60 yaş arası grubun iyileşme oranının da yüksek olduğu bilgisini verdi.

Bakan Koca, yaş arttıkça hem solunum cihazına bağlanma hem de vefat sayısının arttığını bildirerek, bunların alt hastalıklarla olan ilgisine işaret etti.