Şanlıurfa Valiliği tarafından organize edilen programa, Vali Abdullah Erin ve eşi Gülhan Erin, Şanlıurfa Milletvekilleri Ahmet Eşref Fakıbaba ve Gülender Açanal, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, AK Parti MKYK Üyesi Vildan Polat, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Bilici, askeri ve sivil yetkililer ile şehit aileleri, gaziler ve aileleri katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda bir konuşma yapan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, programa katılanları selamladıktan sonra geleneksel hale gelen bir buluşmada olduklarını ve ramazan ayı gibi mübarek bir ayda bulunduklarını hatırlatarak, “Duaların kabul olduğu, niyazların Cenab-ı Allah’a ulaştığı mübarek zamandan geçiyoruz. Ramazan ayının ortasına geldiğimiz bugün, vatanımızın birliği ve bütünlüğü, milletimizin huzuru ve kardeşliği için bu milletin içinden çıkıp, öncü olan, özveri ve kahramanlığın en üst seviyesini gösteren evlatlarımız olan şehitlerimizin yakınlarıyla birlikteyiz. Bu vesile ile tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz” dedi. Şehadetin, peygamberlikten sonraki en yüksek mertebe olduğunu dile getiren Vali Erin, konuşmasına şöyle devam etti: Hepimiz, dünyada sınırlı bir hayat süreceğiz. Sonuçta hepimiz gözlerimizi yumacak ve ebedi hesapla karşı karşıya kalacağız. Ama şehitlik, hakka yürüme dediğimiz bu yolculuğun en güzel şeklidir. İlayı kelimetullah dediğimiz, yani hakkın, adaletin, hukukun, kardeşliğin en üst seviyede tutulması gereken bir ideal olduğu bu yolda, şehadet en çok istenen makamlardan biridir. Keşke bir daha hayata gelsem ve şehit olsam, defalarca dirilsem ve şehit olsam denebilecek başka bir makam olmadığını hepimiz biliyoruz. Cenab-ı Allah da bu ulvi makamın yerinin peygamberimizin hemen yanı olduğunu müjdelemiştir. Bundan daha büyük bir makam olabilir mi? Daha önce de beyan ettiğim gibi, şehitlerimizin yeri zaten garantidir. Ailelerimizin çektiği ızdırabı anlamaya çalışıyoruz ama ne yaparsak yapalım onların bu üzüntüsünü tam anlamıyla dindirebileceğimizi söyleyemeyiz. Cenab-ı Allah bu anlamda ailelerimize de sabrın en güzelini nasip etsin. Ama şehit ailelerimize de şunu ekleyerek söylüyorum, başınız dik, alnınız açık olsun. Siz, Cenab-ı Hakkın seçtiği öncü kuşakların anne babası, evlatları, kardeşlerisiniz. Şehitlerimizin yeri nasıl ayrı ve özel ise, sizlerin de yeri aynı şehitlerimiz gibi apayrıdır. Sizler, seçilmiş özel anneler, babalar, ailelersiniz. Peygamberimizden sonra şefaatin nasip olduğu diğer bir zümde de şehitlerimizdir. Şehitlerimiz, elbette en önce ailesine, annesine, babasına, kardeşlerine şefaat edecek. Ondan sonra da inşallah sıra gelir, nasip olur, geniş şefaat yetkisinden bizler de nasipleniriz. Şehitlerin, varılabilecek en yüksek mertebeye ulaştığını, geriye ise bizlerin kaldığını dile getiren Vali Erin, “Esas düşünmemiz gereken, şehitlerimizin gözünü kırpmadan canını feda ettiği bu vatan, millet, bayrak, dinimiz, inancımız, kutsal değerlerimiz uğrunda sorumluluk aldığımız, görev aldığımız veya işimizi yürüttüğümüz alanlarda hakkını vererek yapıyor muyuz yapmıyor muyuz sorusuna muhatap olması gereken bizleriz. Bizler, şehitlerimizin bıraktığı emanetlere ne kadar sıkı bir şekilde sahip çıkıyoruz, ne kadar başımızın üstünde tutuyor, o kutsal değerleri ne kadar yükseğe çıkarmanın hesabını yapıyoruz diye düşünmesi gereken bizleriz” diyerek, programa katılanlara teşekkür etti. Programda bir konuşma yapan Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba da, 11 gündür eşi ve çocuğuyla iftar açtığını ifade ederek, “Bu gece yine ailem dediğim şehit ve gazi aileleriyle beni buluşturduğunuz için sizlere teşekkür ediyorum. Sizler böyle evlatlar yetiştirdiğiniz müddetçe, Allah’ın izniyle ne bu bayrağa, ne bu ezana, ne bu ülkenin bir karış çakılına kimse göz dikemeyecek. Sizlerle gurur duyuyorum, böyle hayırlı evlatlar yetiştirmişsiniz. Böyle güzel insanlarımız, gazilerimiz var. Allah hepinizden razı olsun” diyerek Vali Erin’e, şehit aileleri ve gaziler derneğine teşekkür etti.