Şanlıurfa Milletvekili Gülender Açanal, açıklamasında ‘’Sayın Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında adımı da zikrederek gerçekleştirdiği konuşmasının gerçeği yansıtmadığını, çözüm üretmenin çok uzağında bir üslupta olduğunu görmüş bulunmaktayım’’ dedi.

Açanal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

‘’Şahsıma dair kullandığı kelimeleri kabul edemeyeceğim gibi, tarım gibi önemli bir konuda da bu yaklaşımını anlamakta zorlanmış bulunmaktayım. Dolayısıyla bir açıklama yapmak ihtiyacı hâsıl olmuştur.

Bilindiği üzere, meclisimizin yeni döneminde, yeni komisyonlar oluşturulmuştur ve ben de Urfalı bir çiftçi olarak Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görev almış bulunmaktayım. Geçtiğimiz hafta bahse konu komisyonun ilk toplantısı başkanlığımda gerçekleştirildi. Toplantımızda, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri ile Urfa’mızdaki çiftçilerin DEDAŞ ile olan problemlerini konuştuk. Kendi konuşmamdan kısa bir alıntı yapmak istiyorum.

“(…) bir kez daha ifade ediyorum, benim hemşehrilerim harama el uzatmaz. Kaçak kullanım olduğunu kesinlikle reddediyorum.(…) Şanlıurfalıyım ve çiftçi bir aileye mensubum, bölgenin sorunlarına hâkimim. Geçtiğimiz hafta milletvekili arkadaşlarımızla birlikte DEDAŞ ile uzun bir toplantı gerçekleştirdik. DEDAŞ’ın bize söylediği, “Mısır ve pamuk sulamalarındaki aşırı yüklenmeden kaynaklı arıza ve kesintiler olduğu.” dur. (…) Bu komisyon, sorunların çözümü için uğraş verilmesi gereken asıl yer. (…) ürün desenini, su ve elektrik ihtiyacını rahatlatacak şekilde nasıl değiştirebileceğimizi, sulama gibi konularda eğitimler vererek nasıl çözebileceğimizi bu komisyonda görüşmeliyiz. Enerji Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, DEDAŞ’ın, Ziraat Odaları, çiftçilerimiz ve diğer tüm paydaşları buraya davet edip dinleyelim istiyorum. Tarım, bizim için siyaset üstü bir konudur.“

Bu bütünden cımbızlayarak alınan bazı ifadelerle şahsıma “iradesiz” demiştir, irade halktadır. Bizlere “emir kulu” yakıştırmasını yapmıştır, halka “kul” olduğumuz doğrudur; partimizin düsturu tam da budur. Çiftçi ile alay ettiğimizi söylemiştir,  bundan yapılabilecek çıkarım “Kişinin, karşısındakini kendi gibi bildiği” dir.

Tarım gibi ülke ekonomimizde payı büyük bir sektör söz konusu iken, üst başlıkları ve parti isimlerini bir kenara bırakıp sorunları çözmek için uzmanlaşmış komisyonlar kurmuşken, cümleleri çarpıtıp çalışmaları baltalamak bir vizyonsuzluk örneğidir.

Her ne kadar hükumet olarak, muhalefetin bu talihsiz profilinden memnun olsak da, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Partisi için büyük üzüntü içerisindeyim’’