Milletvekili Gülender Açanal mesajında ‘Urfa’mın Şanlıurfa oluşunun 103. yılını gururla kutluyor, bu kurtuluşun mimarlarından olan dedem Müftü Hasan Efendi, Onikiler önderliğinde mücadele eden tüm geçmişlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum’ dedi.

Açanal mesajında şu ifadelere yer verdi;

''Urfa'mın Şanlıurfa oluşunun 103. yılını gururla kutluyor, bu kurtuluşun mimarlarından olan dedem Müftü Hasan Efendi, Onikiler önderliğinde mücadele eden tüm geçmişlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. 

1919 yılının 4-5 Ekim gecesi Urfamın 12 eşrafı bir araya gelerek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin temellerini attılar. Cemiyetin kuruluşu Sivas’ta Heyet-i Temsiliye Başkanlığı’na bildirildi ve daha da genişletilmesi cevabı alındı. Halk arasında “Onikiler” diye adlandırılan bu 12 eşraf, kurtuluşa kadar mücadele edileceğine dair Kur-ân’ı Kerim üzerine yemin etti.

,Ekim ayı içerisinde İngilizlerce işgal edilmiş olan yerlerin Fransızlara devredileceği söylentileri yaygınlaşmaya başlamıştı. Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa, Urfa Müftüsü ve eşrafına gönderdiği telgrafla göçün doğru olmadığını, milli örgütlenişin genişletilmesini ve her türlü haksızlığı protesto ve dahi icap ederse fiilen red talimatını verdi, ay sonunda Fransızlar Urfa’yı teslim aldılar.
Aralık ayında Fransızlar Mutasarrıf Ali Rıza Bey’e, kendilerine savaş açmak üzere teşkilat kuran ve onları yöneten “oniki” kalburüstü şahıs olduğunu haber aldıklarını ve derhal teslim edilmelerini söyleyen bir mektup gönderdiler. Mutassarrıf, şehrin müftüsünü çağırıp mektubu gösterdi. Müftü Hasan Açanal Efendi, arkadaşları ile istişarede bulunarak aşağıdaki cevabi bir nota kaleme alıp, Mutasarrıfa verdi ve cevap Fransızlara iletildi. Çok geçmeden de muharebe başladı.

Ben bu mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum.

“... Biz Urfa Sancağı halkı sulhsever insanlarız. Bin yıldan beri bu topraklarda hür olarak yaşıyoruz. Ancak topraklarımıza göz dikenleri bu teşebbüslerinde hep pişman etmişizdir. Şimdiye dek sizin buraya muvakkat olarak geldiğinizi sanıyorduk. Fakat bayraklarımızı devlet dairelerinden indirmeniz, dâhili işlerimizdeki müdahaleci tutumunuz, sizin Urfa’da temelli ve müstemlekeci olarak kalmak niyetinde olduğunuzu gösteriyor.
Bu kötü niyetinizi gördük ve biz Urfalılar, sizi bu topraklardan atmak için bütün gücümüzle çalışmaya yemin ettik. Esasen sözünü ettiğiniz sayı on iki sandığınız rakkam, gerçek sayımız yanında çok küçük kalır. Zira Urfalılar size savaş açarak sizleri buradan çıkarmaya yediden yetmişe kadar yemin etmişlerdir. Bu sebepten on iki rakkamını tashih ederek 120.000 olarak notlarınıza geçirmeniz daha isabetli olur. Mademki on ikiden söz ettiniz, biz de size seslenerek diyoruz ki: Evet biz ‘Onikiler’ daha fazlası ile varız. Şehirli ve köylü, Türk ve Kürt, yerleşik ve göçebe bütün Urfa Livası halkının hissiyatına tercümanız. Arkamızda bizim gibi yeminli on binlerce mücahit vardır. Bizi tevkif edemezsiniz. Farzı muhal hayal ettiğiniz tevkifi (tutuklamayı) yapsanız bile bu mücadele hareketini durduramazsınız. Biz Onikilerin yerini hemen 12 binler 120 binler alacaktır.
Biz Onikiler teşkilatımızın elebaşlarıyız. Biz Onikiler memleketimizi yabancı istilasından kurtarmak, istiklalimize kastedenleri topraklarımızdan kovmak için her türlü savaşı göze almış bulunuyoruz. Sizin bize ders vermeniz bir tarafa, çok geçmeden biz Onikilerin ve Urfa mücahitlerinin size nasıl bir ders vermiş olacağını göreceksiniz.

Size tavsiyemiz biz Onikilerin ve temsilcisi bulunduğumuz 120 binlerin sillesini yemeden ve çok geç olmadan, medeni milletlere yakışır bir tarzda Urfalılardan özür dileyerek Fransa’ya dönmenizdir...

3 partinin oyu arttı, 4 partinin oyu düştü 3 partinin oyu arttı, 4 partinin oyu düştü

Bütün Urfa Sancağı halkı adına Onikiler “

Her bir kelimesinden vatanperverlik akan bu mektup Urfamın hamurunu, asaletini göstermektedir. Nesillerce gurur vesilesi olmuş ve olacak olan, tarihini kanı ile yazmış bu toprakların evladı ve kurtuluşun öncülerinden birinin torunu olmaktan onur duyuyorum.

Bu direnişte, tarihimizde yazdığı ve mektupta da belirtildiği üzere 12ler değil, 120ler değil 120binler ve nice aşiretler mevcut. Cümlesinin yattığı yer nur olsun. 

Malumunuz, günümüz dünyasının işgalleri sadece toprağa değil fikire, kültüre, dile de mümkün. Rabbim bizlere, ceddimizden kalan ruh ile bu topraklarda aynı şanı sürdürmeyi nasip etsin.

Tekrar tüm hemşehirlerimin kurtuluş gününü kutluyor, saygılarımı sunuyorum.''