Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı'nda bulunan Filistinliler, soğuk kış şartlarının bastırdığı bu günlerde kısıtlı imkanlarla yaşam mücadelesi veriyor.

AA muhabirine konuşan Nidal Maruf, saldırılar nedeniyle Gazze'nin kuzeyindeki evlerinden çıkmak zorunda kaldıklarını ve birçok yere gittikten sonra 9 kişilik ailesiyle en son Nuseyrat Kampı'na sığındıklarını söyledi.

Burada zor şartlar altında yaşadıklarını belirten Maruf, "Verilen 'insani ara' sürecinde durumların biraz daha iyi olacağını düşünüyorduk ancak biraz bisküvi, peynir ve kuru şeylerle idare etmeye çalışıyoruz." dedi.

Gazze'nin Tel el-Heva semtinden olduğunu belirten Umm Yusuf ise İsrail'in kendilerine cep telefonları üzerinden mesajlar göndererek evlerini terk etme uyarısı yaptığını söyledi.

Önce buna direndiklerini aktaran Filistinli kadın, "Daha sonra çocuklarımız için korktuk ve evlerimizden çıkmak zorunda kaldık." diye konuştu.

"Tuvaletler çok kötü, temizlik yok"

Umm Yusuf, kamptaki koşullara ilişkin şunları anlattı:

"Burada tuvaletler çok kötü, temizlik yok. Çocuklar pislendi, temizlik sorunumuz var. Evimizde onurlu bir şekilde yaşıyorduk. Çocuklar öldü, kadınlar öldü, Tel el-Heva'da Zeytun'da herkesin evi çöktü, her yer dümdüz oldu."

Önünde bulduğu küçük bir tahtanın üzerinde merdane ile hamur açmaya çalışan Umm Yusuf, ekmek yaparak, biraz da domatesle günlerini geçirdiklerini, gelen gıda yardımlarında biraz peynir ve bisküvi olduğunu dile getirdi.

ABD ve İngiltere Yemen'i vurdu ABD ve İngiltere Yemen'i vurdu

Bir başka Filistinli kadın Umniyat Hillis ise Gazze kentinin Şucaiyye semtinden olduklarını söyledi.

Savaşın başında Nuseyrat'a geldiklerini belirten Hillis, doğru düzgün yiyecekleri olmadığına ve zor şartlarda yaşadıklarına dikkati çekti.

"Paramız yok ki ne satın alalım, olsa da ne var ki nereden alalım." diyen Hillis, "insani aranın" yeterli olmadığını, tam bir ateşkes ilan edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Uluslararası toplumun Gazze'ye bakışına tepki gösteren Hillis, "Tüm dünya, tüm Arap ülkeleri bizleri izliyor ve bir şey yaptıkları yok. Hasbünallah ve nimelvekil." ifadelerini kullandı.

Çocuklarda altına kaçırma çoğaldı

Umm Eymen Hillis ise savaştan en çok çocukların etkilendiğini söyledi.

Filistinli kadın, "Savaş şartlarından dolayı çocuklarda altına kaçırma durumları çoğaldı, kadınların psikolojileri tamamen yıkıldı. Biz, hiçbir zaman odun parçaları arayıp bularak ateş yakarak yemek pişirmedik. Dünyanın bizlere şefkat nazarıyla bakmalarını istiyorum." dedi.

Savaştan bu yana ilk sütlaç

Umut çadırlarında kalan Gazzeli çocuklardan Huveyiz et-Tayyib ise Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerinin yıkılmasının ardından buraya göç ettiklerini belirtti.

"Savaşın başladığı günden bu yana ilk kez bugün sütlaç yedik." diyerek sevincini aktarmaya çalışan Huveyiz, konuşmasında çocukluğun temiz yüzünü gösterdi.

"Ebedi insani ara istiyoruz"

Tandır başında ekmek pişiren ve kendisini sadece bir "vatandaş" olarak tanıtan Gazzeli kadın ise, "İki günlük 'insani ara' nedir ki, bizler ebedi insani ara istiyoruz." diye konuştu.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) bağlı bir okulda kaldıklarını dile getiren Gazzeli kadın, barıştan ve çocuklarının yanlarında olmasından başka bir şey istemediklerini dile getirdi.

Bulaşıkları temizlerken AA kamerasına konuşan Gazzeli küçük kız Seca ise gün içindeki işlerini, "Kahvaltı yaptık, ful (bakla), hummus (nohut ezmesi) yaptık. Zorlukla su doldurdum." diye anlattı.