TİP 1 VE TİP 2 diyabet hastalarında ağız içi müdahalelerde herhangi bir engel ve tehlike oluşmamaktadır. Benzer şekilde diyabet hastalarına gerektiği durumlarda antibiyotik tedavisi uygulanabilir.
Ancak diyabet hastaları hekimlerine gitmeden önce kan şeker seviyelerini ölçtürmeli ,bunu hekimine bildirmeli ve hekimin sorularına doğru yanıt vermelidir. Unutulmamalı ki, kontrolsüz diyabette ve yüksek kan şeker seviyesinde yara iyileşmesi gecikir, iltihaplanmalar şiddetlenir. Herhangi bir cerrahi müdahaleden önce hastanın kan şeker seviyesinin 180 mg / dl'nin altında olması istenir. Kan şeker seviyesinin 180 mg / dl'nin üzerinde olduğu hastalarda ancak acil enfeksiyon müdahaleleri yapılabilir, Çünkü enfeksiyon kan şekerini daha da yükseltir.Diş ve dişeti tedavisi hastalarda stres yaratan bir olgudur. Bu nedenle operasyon öncesi ve sonrasında ağrı kesici ve sakinleştiriciler yararlı olabilir.
Bu tip hastaların sabah erken saatlerde işlemlerini lokal anestezi altında yaptırmaları önemlidir. Yapılan tedavi, hastanın beslenme düzenini ve ilaç kullanım saatlerini aksatmamalı. Bazı geniş cerrahi müdahalelerde hastanın hekimi ile görüşülerek hem beslenmede hem de ilaçların dozunda değişiklik yapılabilir. Eğer gerekli ise genel anestezi altında da diş tedavisi yapılabilir.
Diyabetlilerde ortaya çıkabilecek ağız ve diş problemleri nelerdir?
Kontrolsüz diyabet, kalp, böbrek ve göz gibi organların yanı sıra ağız-diş sağlığını da olumsuz yönde etkiler. Diyabetlilerde görülebilen ağız ve diş sorunları şunlardır:
1. Dişeti hastalıkları
2. Diş çürükleri
3. Ağız kuruluğu
4. Ağız içinde mantar enfeksiyonları, pamukçuk
1-Yüksek kan şekeri seviyesi kan damarlarında kalınlaşmaya ve tıkanmaya neden olduğundan kanın oksijen taşıma kapasitesi azaldığı için dokuların beslenmesi olumsuz yönde etkilenir. Bu durum dişetlerinin iltihaplanmaya karşı direncini düşürür. Dişeti iltihabı, dişetlerinin dişlerden ayrılmasına neden olur. Zaman içinde diş ile dişeti arasında oluşan küçük cepler yeni bakteri odaklarının gelişmesini sağlar ve olay diş kayıplarına kadar ilerler. . Bu süreç yaşanırken hasta ağrı ve dişlerde sallanmanın yanı sıra, dişetlerinde kanama ve ağızda aseton kokusu hisseder. 3-Ağız kuruluğu, diyabetli hastalarda tükürük salgısının koyulaşması ve miktarının azalması nedeni ile tükürüğün dişleri yıkayıcı, çiğnemeyi kolaylaştırıcı etkisinin kaybolmasıdır. Tükürük azlığı gıdaların diş yüzeyine yapışıp plak gelişmesine ve daha sonra da diş taşlarının oluşmasına yol açabilir. Ağız kuruluğu hastanın ağrı hissetmesine, yaraların iyileşmesinin gecikmesine ve iltihaplanmanın artmasına ve bunların sonucunda diş kayıplarına kadar gidebilir. Ağız kuruluğunun önüne geçilemiyor ise sık sık ağız çalkalanmalı veya diş hekiminin tavsiye edeceği yapay tükürük preparatları kullanılabilir.
4-Diyabetli hastalar tükürüklerindeki şeker nedeniyle ağızda mantar enfeksiyonlarına açıktır. Bu sorunun, dudakların birleşim yerinde çatlak ve kızarıklıklar halinde kendini belli eder. Sigara kullanımı ve protezlerin gece ağızdan çıkarılmaması mantar gelişimini hızlandırabilir. Ağızda mantar enfeksiyonunun tedavisinde ilaçlardan faydalanılır. Protezlerin temizliğine dikkat edilmeli ve geceleri de mutlaka çıkarılmalıdır. Sigara kullanılmamalıdır
Değerli okuyucularımıza önemli bir bilgiyi'de paylaşmadan geçemeyeceğim ağız içindeki enfeksiyonlar şeker kontrolünü de güçleştirir ve olay bir kısır döngü halini alır. İlerlemiş bir dişeti iltihabı ancak cerrahi müdahale ile iyileşebilir.
Dişeti hastalıkları önlenmesi için her şeyden önce iyi bir şeker kontrolünün sağlanması ve düzenli ağız bakımı gereklidir
1-Dişler günde en az 2defa, 2 dakika fırçalanmalı. Şeker hastalarında ara öğünlerin de bulunması nedeniyle fırçalama sayısının artışı gerekebilir. Yumuşak fırça kullanılmalı. Dilin üzeri de fırçalanmalı. 2-Diş aralarındaki bakterileri uzaklaştırmak için günde en az bir defa diş ipi kullanılmalı. İşlem sonrası ağız su ile çalkalanmalı Diş ipi, dişler arasına yerleştirilirken dişetine fazla bastırılmamalı
3-Yaygın çürüğü ve dişeti sorunları olan hastalarda fluoridli ve klorheksidinli gargaralar kullanılmalı
4-Ağız sağlığını korumak için diş fırçalamak ve diş ipi kullanmanın yanı sıra her altı ayda bir mutlaka diş hekimi kontrolünden geçilmek gereklidir.
Son olarak Medya Urfa ailesi içerisinde bulunmamın heyecanı ve mutluluğu içerisindeyim. Değerli takipçilerim ve hastalarım bundan sonra beni buradan takip edebilir akıllara takılan her türlü duygu, düşünce ve sorularını yazımın altındaki yorum panelinden bize iletebilirsiniz. Diş Doktorunuz Abdussamed DEMİRKOL