2030’da ABD’de hastane sayısının kritik ölçüde azalacağı, evde bakım ve teletıp hizmetlerinin artacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de gelecekte durum nasıl olacak?

KPMG’nin ‘Sağlık Hizmetleri 2030’ raporuna göre teknolojik gelişmeler ve demografideki değişikliklerin etkisiyle sağlık sektörü kabuk değiştiriyor. Dünyadaki sağlık trendlerini inceleyen KPMG, değişen teknoloji ve demografi nedeniyle sağlık hizmetleri sektöründe ortaya çıkan değişimi inceledi. ABD’de gerçekleştirilen araştırmaya göre Milenyum Kuşağı, X Jenerasyonu ve ‘baby boomer’ kuşağı yaşlandıkça, sağlık hizmetleri sektöründen talepleri de değişiyor. Daha ucuz ve uygun hizmetin yanı sıra kronik hastalık tedavilerinin daha iyi yönetilmesine yönelik artan beklentiler var. Araştırmaya göre Milenyum Kuşağı’na mensup gençler, sağlık sistemine dâhil olma konusunda direnç gösteriyorlar. Yüzde 54’ü maliyeti nedeniyle düzenli sağlık hizmeti ve sigortası almayı erteliyor. 18-29 yaş arası ABD’li gençlerin yüzde 29’unun aile hekimi bulunmuyor. Gençler, düzenli bir sağlık hizmeti yerine tek sefere mahsus hizmet almayı tercih ediyor.

DAHA UZUN AMA HASTA BİR YAŞAM

Günümüzde gençlerin daha sağlıklı beslenmeyi tercih etmeleri, daha az sigara tüketmeleri ve teknolojik araçlara daha fazla ulaşma imkânına sahip olmaları nedeniyle daha uzun yaşayacakları öngörülse de, diyabet, kalp, hipertansiyon, kanser, yüksek kolesterol, anksiyete gibi rahatsızlıklara daha fazla yakalanmaları da bekleniyor: Araştırmaya göre ABD’de 3 veya daha fazla kronik hastalığa sahip kişi sayısının 2030’da 83.4 milyona ulaşacak. Bu rakam 2015'te 30.8 milyondu. Tip 2 diyabetin gelecek 10 yılda şu an etkilediğinden yüzde 55 daha fazla Amerikalıyı etkileyeceği öngörülüyor. Diyabet hastalarının yıllık tıbbi harcamaları ve yarattıkları kayıp verimliliğin toplamı 245 milyar doları buluyor. Bu rakamın 2030’da yüzde 53’lük artışlar 622 milyar dolara çıkacağı düşünülüyor. Kalp rahatsızlıklarında gelecek 20 yılda yüzde 10’luk bir artış bekleniyor. 2030’da kalp rahatsızlıklarının toplam maliyetinin 818.1 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Alzheimer vakalarında 2030’da yüzde 100’lük bir artış yaşanacağı tahmin ediliyor. Alzheimer hastalarının Amerikan sağlık sistemine maliyetinin, Alzheimer hastası olmayanlara göre 3 kat daha fazla olduğu belirtiliyor.

TELETIP YÜKSELİŞTE

Araştırmaya göre Milenyum Kuşağı gençlerinin sadece yüzde 30’u, son 1 yılda randevusuz klinikleri kullandığını belirtiyor. Bu oran baby boomer jenerasyonunda ise sadece yüzde 14. Teletıp yöntemini (telekomünikasyon teknolojisinden faydalanarak uzaktan teşhis ve tedavi uygulanması) kullanmayı tercih eden Milenyum’ların oranı yüzde 40 seviyesinde. Baby bommer’ların ise yüzde 19’u bu yöntemi benimsiyor.

EVDE BAKIM İSTİYORLAR

Yaşlı Amerikalılar arasında hastane ve klinikler yerine kendi evlerinde bakım görme trendi yükselişte. Bu tip hizmette hastaların teletıp yöntemlerini kabul etmesi gerekiyor. ABD’de 2013-2017 yılları arasında kırsal bölgelerde kapanan hastane sayısında yüzde 100’lük artış yaşandı. Amerikan Hastaneler Birliği de, her yıl ülkede 30 civarında hastanenin kapandığını, mevcut 6 bin hastaneden yüzde 8’inin kapanmasının beklendiğini, yüzde 10’luk bölümünün ise ayakta kalma şansının zayıf olduğunu öngörüyor. Araştırmaya göre hastanelerin düşüşü, perakende kliniklerinin (perakende mağazalarında hizmet veren, ufak hastalıkları tedavi eden ve önleyici sağlık hizmetleri sunan sağlık merkezleri) ve görsel bakım yöntemlerinin (teletıp, vs) gelişmesine yol açacak. Katılımcıların yüzde 75’i, kişiselleştirilmiş tedavi ile daha iyi ürün ve hizmetler karşılığında kişisel verilerinin bir bölümünü paylaşmakta bir sorun görmediklerini belirtiyor. Son araştırmalar, hastaların sağlık geçmişlerini aynı nedenlerle paylaşmayı kabul ettiklerini gösteriyor.

ÜLKEMİZDE DURUM NE OLACAK?

Araştırmaya göre 2025 yılına kadar ABD’deki hastanelerin yüzde 90’ında teşhis ve tedavi amacıyla başta yapay zeka olmak üzere pek çok ileri teknoloji kullanılmaya başlanacak. Sadece bu yılın başından beri Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nce onaylanan cihaz, uygulama ve algoritma sayısı 30’u aştı. Ülkemizde de evde bakım hizmetleri artarak başarılı bir şekilde devam ediyor.

ABD’de olduğu gibi gelecekte bizde de evde bakım hizmetleri hastanelere olan talebi büyük ölçüde azaltır mı bekleyip göreceğiz?