Memleketimizi seviyoruz. Sahip olduklarımızın kıymetini bilir ve sorumluluklarımızı yerine getirirsek eşsiz zenginliklerimizin ve güzelliklerimizin olduğunu unutmazsak Şanlıurfa’da yaşamanın ve Şanlıurfalı olmanın hakkını vermiş oluruz. Bunun için de herkesin bir şeyler yapması, üretmesi, az konuşup çok iş yapması gerekiyor. 

Devlet kurum ve kuruluşları, belediyeler, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, medya, siyasi yapılanmalar, eğitimciler, vatandaşlar yani bu şehirde yaşayan herkes bu şehri tanımalı, bir şeyler yapmalı, yapanlara destek olmalı; başka bir açıdan da ya hayır söylemeli ya da susmalıdır. Oysa etrafımıza baktığımızda tablonun tamamen böyle olmadığını görüyoruz.

Bu şehirde bir yapanlar var. Yani çalışanlar, üretenler, hizmet edenler, gayret gösterenler, emek verenler var. Bir de sürekli olarak yiyenler var. Hem de hiçbir şey üretmeden, yapmadan, sorumluluklarını yerine getirmeden yiyenler. Sadece sofradaki yemekleri yemekten bahsetmediğimi anlamışsınızdır. Yiyip yiyip doymadıkları için yapılanları da, hizmetleri de yiyen, bu da yetmiyormuş gibi insan eti yiyenler de var. Dedikodu yapanlar gıybet edenler iftira atanlar, belden aşağı vuranlar, yapılan hiçbir şeyi beğenmeyenler… Bunlar hem yapmayan, üretmeyen, çalışmayan, katkı sunmayan hem sürekli olarak buldukları her fırsatta yediklerini sağda solda dedikodu, gıybet, belden aşağı kuru eleştiriye olarak ortaya dökenler.

Biz şehrimize olan sevgimiz ve bağlılığımız gereği hizmet edenleri önemsiyor, destekliyor ve daha başarılı olabilmeleri için katkı sunmaya çalışıyoruz. Gördüğümüz yanlışlıkları ve eksikleri de çözüm önerilerimizle birlikte ortaya koyuyor ve muhataplarına iletiyoruz.

Geçtiğimiz haftanın en önemli konusu vali değişikliği oldu. ValiAbdullah Erin merkeze alındı ve yerine Sıvas’ın başarılı Valisi Salih Ayhan atandı. Vali Erin’e teşekkür ediyor, yeni Valimize hoş geldiniz diyor ve başarılar diliyoruz. Yeni vali ataması ile birlikte şehrimize daha önemli hizmetler yapılacağına inanıyoruz. Bunu umuyor ve bekliyoruz. Yeni Valimiz Salih Ayhan’ın Şanlıurfa’da yaşayan her kesimi kucaklamasını, halkın umut ve beklentilerine karşılık verebilmesini, farklı ve özgün adımlar atarak kalıcı izler bırakmasını temenni ediyoruz.

Şanlıurfa’daki bütün kurum ve kuruluşlarının yönetici ve çalışanlarının daha fazla gayret göstermesi ve daha fazla sorun çözmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde mesafeyi kapatabilir ve memleketimizi geleceğe başarı ile taşıyabiliriz.

Belediye Başkanlarımız da sürekli olarak halkın yanında olmak, sorun çözmek, eksikleri gidermek, daha iyisini yapmak, yeni yatırım ve atılımlarla şehrimizi, ilçelerimizi hep ileriye taşımak durumundadır ve bunun sorumluluğunu taşımalıdır. Biz başkanlarımızın çaba ve gayretlerini bu unsurlarla değerlendiriyoruz. Tıpkı valimiz için söylediğimiz gibi Başkanlarımızın da sadece belirli kesimlerle, kişilerle iletişim içinde olmaları değil her kesimi kucaklamaları, diyalog kurmaları; eleştiri ve tespitlerden yararlanmaları gerekir. Şanlıurfa’nın zenginliklerine sahip çıkmak, taş taş üstüne koymak, yeni eserler bırakmak amacıyla gerçekten canla başla ve büyük bir gayretle çalışanları her zaman alkışlıyor, kutluyor ve yanlarında oluyoruz.

Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeynel Abidin Beyazgül başta olmak üzere Haliliye Belediye Başkanımız Mehmet Canpolat, Karaköprü Belediye Başkanımız Metin Baydilli bu çerçevede önemli hizmetlere imza atıyorlar.

Siverek, Akçakale, Halfeti ve Harran belediye başkanlarımız da aynı şekilde bu hizmet kervanı içerisinde yer almak için önemli gayretler ve başarılar ortaya koyuyor. Milletvekillerimiz ve özellikle Ak Parti Teşkilat mensupları belki ellerinden geldiği, yapabildikleri kadarı ile Şanlıurfa için yapılan bu hizmetlere katkı sunmaya çalışıyorlar. Ancak halk onları daha fazla yanlarında görmek istiyor. Halkın içinde olabilmek siyasetçiler için olmazsa olmaz bir mecburiyet ve gerekliliktir. Daha önce de söylediğim gibi biz de yapılan her iyi hizmeti alkışlıyor ve emeği geçenlere memleketimiz adına teşekkür ediyoruz. Varsa bir eksiklik veya yanlışlık bunu da objektif bir biçimde ya doğrudan ilgilisine iletiyor veya yazılarımızda dile getiriyoruz. 

Gülender Açanal Konusu

Milletvekilimiz Gülender Açanal “Biz vekili tanımıyoruz” sorusu ve konusu ile ilgili açıklama yaptı. Yanlış anlaşıldığını ve kastının asla Urfalılar olmadığını belirtti. Aslında hepimiz çok iyi biliyoruz ki Gülender Açanal Şanlıurfa’yı, Şanlıurfa’da “Açanal” markasını, geçmişini, varlığını çok ama çok iyi tanıyor. Sayın Vekilimizin Dedesi de Babası da, kendisi de, kocası da bu memlekete hizmet etmişler ve etmeye de devam ediyorlar. 

Sayın Açanal bir eksikliğin de altını belirgin bir biçimde çizdi açıklamasında. Sayın Açanal “Gerçekten bizi tanımak isteyenlere her zaman kapımız açık. Biz de kapılarına gidip tanışırız…” dedi. Bu iyi niyetli yaklaşımın tekrar ifade edilmesine ihtiyaç vardı zaten. Gülender Hanım’a bunun için teşekkür diyoruz. 

Bizim görevimiz “yapanları” bilmek, desteklemek, yapılanlara katkı sunmak ve bu şehirde yaşıyor olmanın hakkını vermektir. İyiyi, güzeli, emeği ve hizmeti alkışlamaktır. Hizmet edenlerin yani her zaman çaba gösteren, emek veren, iyilik ve güzellikleri çoğaltanların da daha sabırlı, metanetli ve kararlı olmaları gerekir. 

Bilen bilir. Bilmeyene de gidilir sabırla anlatılır. 

Bu vesile ile son sözümüz bütün yöneticilere ve hizmet edenlere olacak:

Hizmet ederken, halkın içinde, halk için çaba gösterirken bütün yaptıklarınızı, emeğinizi, çabanızı her şeye rağmen bilmemekte, tanımamakta, belden aşağı vurmakta ısrar edenlere takılmadan belki de Yunus Emre gibi “Bilmeyen ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun…” diyerek en iyisini, en güzelini yapmaya devam etmek, “Durmak yok yola devam…” demek her zaman en iyisidir…